20 ∝

480 88 52
                                    

Kafamda kıyametler, ruhumda sen. Ah ellerim nasıl yanıyor bir bilsen.

•••

Çarpıtılmış bir kaç düşünce sisteminin içinde kaybolduğu bir dönemde ferah bir nefes gibi ciğerlerine kaçan oradan zihnine ulaşıp tüm düşüncelerin arsız kuyruklarını birbirine dolayıp çıkışı ona sunan bir gülümsemesi olduğundan mı bu kadar tutkundu ona yoksa elleri arasında tuttuğu ellerden gelen bir kuvvet miydi kalbinde ki ayırt edemiyordu. Ruhunu bırakıyordu yüreğine görmüyordu, gördüğünde de siliyordu her şeyi ama bu değiştiremiyordu. Ruhunu bırakıyordu ona. Yıldızlara sakladığı ruhunu.

"Elimi bırakmanı söyledim."

Taehyung umursamadan, duymamazlıktan gelmeye devam ederek tuttuğu eli biraz daha sıkı kavrayıp arabaya ilerlemişti.

"Gitmen için sana neden vereyim yani."

Arabanın kapısını açtığında kendisine dönen bir çift gözle kaşları çatıldı.

"Jungkook nerede?"

Sesi titrediğinde kaşları çatılmış kendisine şaşkınca bakan Jimin' de arabadan inmişti.

"Henüz gelmedi, sizin yanınızda sanıyordum."

Değildi, Tae istemsizce yutkunup uzaklaştıkları mekana döndüğünde SeokJin' in sorgulayan bakışlarını üzerinde hissedebiliyordu. Dönmedi yine de yüzünü ona, boş bakışlarından ruhuna sızan kesikleri görmeye katlanamıyordu bu yüzden dönmedi. Kook görüş açısına girdiğinde rahatlayarak bir nefes almış ve yanına hızla ilerlemişti.

"Neredeydin?" İri gözler dolu dolu kendisine bakınca boğazı kurudu, nefes alamadığını hissetti. "Yoongi nerede?" Kook' un gözlerinde bir kaç karmaşa çarpıştı.

"Düğünü durdurmanı engellemek için geri döndü, karşılaşmadın mı?"

Ancak o zaman fark etti Taehyung' un bir kaç adım gerisinde duran adamı. Etinden kemiğinden kanı çekildi sebepsizce. Tuhaf bir ürperti sarıp bedenini bir adım geri atmasına sebep oldu. Bir şeyler neden ters gidiyor gibi hissediyordu? Maskesini indirip derince bir nefes almak istesede dışarda olduğu için yapamadı, nefes alamadığını hissetsede çıkarmadı.

"Neler dönüyor?"

Tek huzursuz kendisi değildi, Taehyung' un bakışlarında da tuhaf bir şeyler vardı, SeokJin' inde sesi titremişti. Sorduğu soru daha çok kendine gibiydi. Daha çok korktu genç adam, bir kaç saniye baktı sadece SeokJin' in gözlerine sabah ayaklarının altında ölü bir şekilde yatan kuş şimşek gibi zihnine düştüğünde aynı dağılmışlıkla kendisine bakan adam gibi tuttu nefesini. Mırıldandı soluksuz bir acıyla SeokJin.

"Külyüzü."

Taehyung, nefesini tutup adamın dudaklarından dökülen kelimeyle ona odaklandı. Hatırlıyor muydu? Ellerinin titremesini bastırıp kesilen nefesini toparlamak için derin bir nefes aldığında SeokJin' in bembeyaz kesilen yüzü kalktı yerden. Göz bebeklerindeki donukluk çok başka bir sebeptendi, kanı çekilmişti güzel teninden.

"Yoongi," Jungkook' un fısıltısı koydu son noktayı. İkiside birden koşmaya başladığında Tae şaşkınca arkalarında kalmıştı Jimin ile birlikte.

Three Steps to Stars | TaeJinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin