-Hadi ama!
Mel, Aurora'nın bağırışına uyandı.
-Ne oldu?
-Arkada ki tekerlek çamura saplandı.Atlar çekemiyor.Gel aşağı in çıkaralım şunu.
Mel üstündeki örtüyü kaldırdı ve Aurora'nın yanına indi.
-Yakın zamanda yağmur yağdığını veya yakınlarda nehir olduğunu sanmıyorum.Bu yol neden çamurlu?
-Nereden bileyim.Hadi,ben atın semerinden çekerken sende arkaya geç ve tekerleği itmeye çalış bakalım olacak mı.
Mel arka tarafa geçerek tekerleği tuttu.
-Hazır mısın Aurora?
-Evet. Hadi üç deyince kaldıralım.Bir,iki...
Tam kaldıracakları sırada araba birden yerden yukarıya kalktı ve atlarında çekmesiyle birlikte çamurlu yerden çıktı.Mel ve Aurora ne olduğunu anlamak için baktıklarında arabanın arkasında ki elfi gördüler. Elf arabayı yere bıraktı ve doğruldu.
-Selam Aurora.
-Kemri?Bizi nasıl buldun?
-Tamamen tesadüf bu civarda avlanıyordum ve birinin bağırışını duydum.Bu kadar cırtlak bir ses Aurora'dan başkası olamaz diye düşündüm.
Kemri ve Aurora kahkahalarla gülerken Mel ise onlara bakıyordu.İlk defa bir elf görmüştü.Normal bir insandan uzundu.Mel,Kemri'nin boyunun iki metre ye yakın olduğunu düşündü.Uzun kumral saçlarını başının arkasından bağlamıştı.Atletik kas yapısı ve ince zırhı ile Kemri çok yakışıklıydı. Mel'in biraz siniri bozuldu.Gülmeler kesildikten sonra Aurora eli ile Mel'i işaret etti.
-Bu arada bu Mel.Nyral onun şaman ile görüşmesini istiyor.
-Öylemi?İlginç Nyral genelde bilgi dışında bir şey göndermezdi.Bekleyin geyiği mi alıp geliyorum.
Kemri ayrılırken Mel ve Aurora da at arabasına binip yavaş yavaş ilerlemeye başladılar. Kemri çok geçmeden onlara yetişti.Bir at kadar büyük erkek bir geyiğe biniyordu.Geyiğin boynuzları dahil her yeri Kemri'nin üzerindekinin benzeri bir zırh ile kaplıydı. Hergovalyona zaten çok bir yolları kalmamıştı.Üç ile dört saat arasında bir yol daha gittikten sonra. Hergovalyonun büyük ağaçlarını ve seramik evlerini gördüler. Mel şaşırmıştı.
-Koca elf diyarının başkentinde sur yok mu yani?
Kemri soğukkanlılık ile cevap verdi.
-Hayır biz elfler daha çok meydan muharebelerinde iyiyizdir.Kuşatma araçlarımız hiç bir zaman insanların ki ile denk olmadı.Yinede hiç bir insan devleti eskiden bizimle açık alanda veya ormanlık alanda karşılaşmak istemezdi. Hergovalyon bu yüzden hiç kuşatılmadı. Ancak Tyrone geldiğinde bir sur yapmadığımıza çok pişman olmuştuk ama iş işten geçmişti.Şimdi ise yeterli kaynağa sahip değiliz.
Mel'in aldığı cevap onun merakını gidermişti.Şehre girdiklerinde Mel'in hiç alışkın olmadığı biçimlerde evlerle karşılaştılar.
-Aurora sen daha önce buraya geldin değil mi?
-Evet bir çok kez.Neden sordun?
-Yani elflerin hırsız oldukları ile ilgili dedikodular duymuştum ama eğer bu binalar hırsızlıktan elde edilen paralar ile yapıldıysa gerçekten dünyadaki en iyi hırsızlar olmalılar.
Kemri,Aurora'nın cevap vermesine fırsat vermeden araya girdi.
-O dedikodular düşmüş bir aslanın arkasından sırtlanlar tarafından söylenmiştir.Ve ne yazık ki bütün insan alemi bunlara inanmış durumda.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Asiler Ve Asiller
Fantasíaİki sınıf birbirine asla denk görülmemiştir. Belkide bu bir hataydı... Asil bir kral olan Polonius ve asi bir asker olan Mel,ortak kader uğruna neleri göze alabilirler? Sürükleyici bir fantastik maceraya hazır olun! Hikaye gidişatı:Bir asi bir asil...