Sasuke'nin ağzından:
Sarada görevden döndüğünden beri tuhaf davranıyordu. Akşam yemeğinde bile hiçbir şey söylemeden yemeğini yiyip odasına çekilmişti. Sakura, Mamoru'yu uyutmaya gitmişti. Bende Sarada'nın odasına gittim. Neler olduğunu öğrenmek zorundaydım. Kapıyı çalıp içeri girdiğimde Sarada'nın elinde bir aynayla kendisine baktığını gördüm. Beni fark edince elindeki aynayı yatağının yanında bulunan çekmeceye koydu.
Sarada: Bir sorun mu var baba?
Sasuke: Hayır, en azından şimdilik. Sana bir soru soracağım.
Sarada: Evet?
Sasuke: En son gittiğin görevde neler oldu Sarada?
Sarada: N-neden soruyorsun ki baba?
Sasuke: Sadece merak.
Sarada: Pek bir şey olmadı.
Sasuke: Ne yani bu göreve öylesine mi gittiniz?
Sarada: H-hayır. Tabiki öylesine gitmedik. Ateş ülkesinin sınırlarındaki köylerden birinde saldırı olmuş. Bizde kimin yaptığına dair ipucu bulmaya çalıştık, ancak Kawaki'den başka hiçbir şey bulamadık.
Sasuke: Başka bir şey olmadımı?
Sarada: Hayır olmadı.
Sasuke: Senin benden bir şey sakladığını düşünüyorum. Sen ne dersin?
Sarada: Evet- yani şey hayır, yani... neden senden bişey saklayım ki babacığım?
Sasuke: Bana öyle geldi herhalde.
Sarada: Evet, galiba- yani evet.
Sasuke: O zaman sana iyi geceler Sarada.
Sarada: Eğer Mamoru uyandırmassa sanada iyi geceler baba.Odadan çıkıp Mamoru'nun odasına doğru yürüdüm. Sakura Mamoru'yu uyutmuş beşiğin bir kenarına kolunu koymuş onu izliyordu. Bende Sakura'nın yanına gidip ona arkadan sarıldım ve minik oğlumu izlemeye başladım. Küçük oğlumun annesine benzemesini çok istemiştim. İstediğimin olması beni çok mutlu ediyordu. Bir yönden de korkuyordum. Sarada ve Mamoru aklıma beni ve Itachi'yi getiriyordu. Birbirlerine zarar vermelerinden ölesiye korkuyordum.
Sakura: Endişelenme hayatım. Sarada ve Mamoru'nun birbirlerine zarar vereceğini düşünmüyorum.
Şaşırdım. Ne düşündüğümü nasıl anlamıştı ki?
Sakura: Senin ne düşündüğünü tahmin edebiliyorum hayatım. Sonuçta sen benim kocamsın değil mi?
Gülümsedim ve yanağına bir öpücük kondurdum. Sakura bana her zaman çok iyi geliyordu.
Sakura: Sarada ile konuştunmu?
Sasuke: Evet, ancak söylememekte ısrar ediyor.
Sakura: Merak etme. Eminim özel bir nedeni vardır. Ayrıca her ne olursa olsun Sarada kendini korabilir. Sonuçta o bizim kızımız değil mi?
Sasuke: Biliyorum, sadece onun için endişelenmeden yapamıyorum.
Sakura: Sarada'ya güven hayatım. Eminim bir sorun çıkmaz. Ayrıca artık uyusak iyi olur yarın sabah ameliyata girmem gerek.
Sasuke: Tabi.********
Sarada'nın ağzından:
Babam odadan çıktıktan sonra kendi kendime söylenmeye başladım. Böyle bir şeyi babamdan saklamak hiç hoşuma gitmemişti. Ancak saklamak zorundaydım. Bu konuda uyarılmıştım. Eğer bunu ona veya bir başkasına söylersem bu Uchiha'nın aleyhine olur. Rüyamda gördüğüm kişinin kim olduğunu bilmemem ise başka bir gizem. Bilgisayardan bildirim sesi gelince derin bir nefes aldım. Bilgisayarın yanına gittiğimde bilgisayarı açtım. Tam da tahmin ettiğim gibi Boruto yine mesaj göndermişti. 25. kez nasıl olduğumu soruyordu ve ben bu soruyu 25. kez cevapsız bıraktım. İyiyim diyip de yalan söylemek yerine hiçbir şey söylememek daha iyidir. Onu meraklandırdığımı farkındaydım fakat... cidden, neden böyle bir şey başıma gelmişti ki? O mesaj.... cidden bunu yapabilecek miyim? Babam benden daha güçlü olduğu hâlde neden böyle bir şey için beni seçmişti ki? Bunları düşünürken açık tutmak için direndiğim gözlerime yenik düşüp uyudum. Bu konudan sadece birkaç saat de olsa uzaklaşmak istiyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerdeki Parıltı ~BoruSara~
Novela Juvenil~TAMAMLANDI~ Uchiha Prensesi Uchiha Sarada Uzumaki'nin en güçlüsü Uzumaki Boruto Boruto'nun yaptıklarına ve gösterdiği cesarete karşın kendisini işe yaramaz hisseden Sarada köyünü koruyabilmek için elinden geldiği kadar güçlenmeye çalıştı. Ne kadar...