Rai'nin ağzından:
Uzun zamandır ormanda dolanıyoruz. Kaiyo'nun bizi nereye götürdüğü hakkında pek fikrim yoktu. Ancak şu anda tek istediğim kucağımdaki kızın kurtulmasıydı. Ailemden sonra hayatıma kabul ettiğim ilk kişiydi Sarada. O ,benim için benim ona beslediğim duyguları beslemese de, yaşamalıydı.
Çünkü o ölürse benim yaşamak için başka bir gerekçem kalmayacaktı.
Kaiyo'nun sesiyle düşüncelerimden sıyrılmıştım.
Kaiyo: Sığınağa çok yaklaştık! Burada dikkatli olun. Konoha'dan birlikler bu çevreyi koruyor. Sınırı geçtiğimiz an karşımıza çıkacaklardır ve Sarada'yı gördükleri anda Konoha'ya haber vereceklerdir. Bu yüzden biz burda onları oyalarken Aoi ve Rai Sarada'yı sığınağa götürecek!
Aoi: Sığınak tam karşımızda. Biraz daha ilerleyince elbet görürsünüz. On metre sonra ayrılacağız.
On metre daha ilerledik.
Kaiyo: Gidin!!
Kaiyo'nun işaretiyle anında yanlarından ayrıldık ve sığınağa yöneldik.
Birkaç dakika sonra ise koca bir labirenti andıran sığınağın içinde bir o yana bir bu yana koşup duruyorduk ve Sarada'nın vakti neredeyse hiç kalmamıştı.
Saptığımız son yolda koşarak ilerlemeye devam ettik. Bir süre sonra hissettiğim yoğun bir chakrayla kaşlarımı çattım.
Rai: Aoi!
Aoi: Ben de hissettim!
Bir anda olduğumuz yerde durduk. Durduk demek az kalır. Resmen donduk. Karşımdaki adamın beyaz teni, uzun saçları, sapsarı gözleri ve sinsice sırıtan yüzü içimdeki korku tohumlarının yeşermesine neden oldu. Sanki ona zarar vereceğini hissetmiş gibi Sarada'yı göğsüme iyice bastırdım, Aoi'de kunaisini eline aldı. Sarı gözlerini bizim ciddi duruşumuzda gezdirirken Sarada'yı fark etti ve gözleri onun üzerinde kaldı. Kaşlarını çattı.
Orochimaru: Sarada-chan?
Aoi: Sarada'yı nerden tanıyorsun?
Orochimaru: Yıllar önce kendisi beni ziyarete gelmişti. Herneyse, söyleyin bakalım, burada ne işiniz var ve Sarada-chan'a ne oldu?
Rai: Rikiya Sarada'ya işkence etti ve şu an Sarada'nın hayayi tehlikesi var. Biz elimizden geleni yaptık. Yaralarını iyileştirip chakra takviyesi yaptık ama işe yaramadı. Bu yüzden buradayız, onu iyileştirebileceğinize inanıyoruz.
Aoi: Bize yardım edebilir misiniz?
Orochimaru'nun yüzünde yeniden bir sırıtış canlandı.
Orochimaru: Elbette, beni takip edin.
Yazarın ağzından:
O sıralarda Konoha ve diğer ülkelerde savaş hazırlığı son hızla devam ediyordu. Gruplar ve cepheler kararlaştırılmış, shinobiler son antremanlarını yapıyorlardı. Boruto da öyle.
Sensei'siyle birlikte antreman yaptıkları arazide savaşarak hareketlerini ve taktiklerini pekiştiriyordu. Shikadai, İnojin, Chouchou, Mitsuki ve daha niceleri savaş için taktiklerini geliştirmeye, güçlerini arttırmaya devam ediyorlardı. Konoha'da son dakikaya kadar hazırlıklarda bir sorun çıkmamıştı. Tabi küçük bir ayrıntı kageler isteği ile herkesten saklanmıştı.
Doku'nun hedefi...
Doku'nun hedefi ise şuydu:
Doku, Shin'in geliştirdiği araç sayesinde chakra depolayıp farklı bir boyuta kapı açmayı planlıyordu. Hangi boyut olduğunu tahmin edersiniz.
Ootsutsukiler...
O
otsutsukiler, Shinobi Dünyası'nın sonunu getirecek olan darbeyi vuracak, sonra da onlara gereken şeyleri alıp gideceklerdi. Bunlardan biri elbette Kaguya idi. Ancak Kaguya'nı üzerindeki mührü kırabilecek güç ve yetenek onlarda yoktu. Rikudou Sennin tarafından özel birine bu mührü kontrol görevi verilmişti. Bu kişiyi bulup Kaguya'yı serbest bırakmaları gerekiyordu. Yoksa onların dünyası da onlarla birlikte yok olacaktı. Doku'nun görevi ise bu mührü kıracak yeteneğe sahip olan kişiyi bulmak ve chakra biriktirip boyut kapısını açmaktı.
Bu hedefleri gerçekleştirdikleri zaman Ootsutsukilerin Dünya'nın hakimiyetini onlara vereceklerine inanıyorlardı.
Takara ve Rikiya sığınağa döndüklerinde herkesin bir anda ortadan kaybolmasına sinirlenmiş, her yerde onları aramışlardı. Kaçarken izlerini de kaybettirmeyi unutmayan takımı bulamamış, çareyi onlardan yardım istemekte bulmuşlardı.
Shin sayesinde geliştirilen bir diğer araç da, Konoha'dan Kum köyüne götürülmekte olan ninja aletlerinden bir tanesini çaldıkları iletişim cihazlarıydı. Oldukça uzun mesafeleri kat edebilen bu cihaza yeni özellikler ekleyip, bir başka boyutta bulunanlarla iletişime geçmeyi başarmışlardı.
Ootsutsukilerle iletişime geçen Rikiya, olanları onlara anlatmış ve büyük bir ordu talep etmişlerdi.
Ootsutsukilerin dünyada geliştirdikleri beyaz zetsu ordusu, o andan itibaren Rikiya'nın kontrolüne geçmişti.
Her şeye hazırlıklı olduklarını sanan iki taraf, son anda savaşa katılacak olan bir toplulukla şoka uğrayacaklardı. Bu topluluk, hem ninja tarihini hem savaşın seyrini hem de sayamayacağımız bir çok şeyi yerine getirecek, savaşı sonucuna ulaştıran en büyük etken olacaktı.
Ancak...
Ya onları da...
Hesaba katmadıkları bir karşılaşma bekliyorsa...
O zaman ne olacaktı?
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
*
Evet arkadaşlar, bir bölümün daha sonuna geldik.
Kusura bakmayın bu hafta performanslarla boğuşup duruyodum ve bu yüzden fazla uzun bir bölüm yazamadım.
Ancak heyecanın tadında kalmasını istedim ve bölümün sonunu bu şekilde yazdım.
Doku'nun hedefi de ortaya çıktığına göre... sonraki bölümde görüşürüz :P
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gölgelerdeki Parıltı ~BoruSara~
Roman pour Adolescents~TAMAMLANDI~ Uchiha Prensesi Uchiha Sarada Uzumaki'nin en güçlüsü Uzumaki Boruto Boruto'nun yaptıklarına ve gösterdiği cesarete karşın kendisini işe yaramaz hisseden Sarada köyünü koruyabilmek için elinden geldiği kadar güçlenmeye çalıştı. Ne kadar...
