-I'll find you, when you need me.

687 74 74
                                    

Ertesi gün Seulgi üzerinde gereksiz bir enerjiyle uyanmıştı. Derse yetişmek için üzerini hızlıca giyindi ve saçlarını düzeltmek için aynanın karşısına geçti.

Saçlarına ne yapacağını bilemeyip bir süre kendini sessizce izledi. Toplayıp boynunu mu açmalıydı yoksa tamamen açık mı bırakmalıydı? Aynada kendisiyle göz göze geldiğinde durduk yere gülümsediğini fark etti.

Neden gülümsüyorum ki?

Neden gülümsediğini kendisi de biliyordu çünkü aklında Jimin'den başka kimseler yoktu. O sırada odaya giren Sooyoung kendini Seulgi'nin yatağına attı ve tembelce gerneşip Seulgi'ye seslendi,

"Neye sırıtıyorsun? Saçlarının dibi gelmiş." dedi yüzünü buruşturarak. 

Seulgi bir anda gözlerini açıp aynaya yaklaştı ve saç diplerine baktı, gerçekten de dibinden gelen siyah saçlar Seulgi'ye alaycı bir şekilde gülümsüyordu.

"Bence griye boya bu sefer." dedi Sooyoung sinsice gülümseyerek. Bu fikir ilginç bir şekilde Seulgi'nin de hoşuna gitmişti,

"Olabilir." dedi gülümseyerek. Sonra da Sooyoung'un şaşkın bakışlarına aldırmadan saçlarını açık bıraktı ve çantasını da alıp evden çıktı.

.................................

Seulgi amfiye girdiğinde derse oldukça erken geldiğini fark edip içinden kendine küfretti ve önden 3. sıraya oturup beklemeye başladı. Dünkü yarışı düşündükçe tüyleri ürperiyordu, Jimin'in neden böyle yarışları yaptığını artık biliyordu çünkü adrenalin o kadar güçlüydü ki o anda hayatını, korkularını, sevdiklerini hatta sevmediklerini bile unutmuştu. O anda umrunda olan tek şey o anki heyecandı ve yeniden düşündüğünde, o ana geri dönmek için her şeyini verebilirdi—

"Güzel bir gece geçirmiş gibi duruyorsun."

Seulgi gözlerini açtı yanıbaşında oturan Taehyung'a baktı, "Kapa çeneni."

Taehyung gülümsemeye devam etti, "Lütfen devam et Seulgi, her ne düşünüyorsan çok zevk almış görünüyordun." dedi dudaklarını yalayarak.

Seulgi dişlerini sıktı ve önüne döndü, "Benimle, diğer basit kızlarla konuştuğun gibi konuşamazsın Taehyung." dedi Taehyung'un yüzüne bakmadan. Taehyung çaktırmamaya çalışsa da rahatsızlık içinde kıpırdandı,

"Sen..kim olduğunu unutma Seulgi—"

"Kimim ben?!" dedi Seulgi birden sinirle Taehyung'a dönerek, "Kimim ben söylesene!!"

O sırada sınıfa giren Jimin, Seulgi'nin bağrışlarını duyup kaşlarını çattı ve çantasını daha sıkıp yürümeye devam etti. Jimin'in varlığını Seulgi de Taehyung da hala fark etmemişti.

Taehyung ellerini saçlarının arasından geçirdi ve küçük bir kahkaha attı, "Sen benim küçük sarışın oyuncağımsın—"

"Seulgi?"

Jimin'in sesiyle Seulgi'nin bakışları Jimin'e çevrilmişti.

Her şeyi duymuş olmalı.

"J-Jimin."

"Kendi hayatını pisliğe çevirmen yetmiyor, bir de masum insanlara mı bulaşıyorsun Taehyung?" diye sordu Jimin.

Taehyung soruyu duyunca hafifçe güldü ve alt dudağını yalayarak ayağa kalktı.

"Sana ne Jimin?" dedi burnunun dibinde hareketsizce bekleyen Jimin'i omzundan ittirerek, "..ne zamandan beri benimle böyle konuşabilme cesaretine sahipsin?"

[✓] liar » seulminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin