-Tell me you feel this.

570 69 66
                                    

"Seni dinliyorum Seulgi."

"B-ben..Y-Yoongi ben—"

"Zırvalamayı keser misin? Neden buradasın?"

Neden mi buradaydım? Dişlerimi kırılırcasına sıktım ve hızlı bir şekilde düşünmeye başladım,

"Telefonla..konuşmak..için.." dedim ve elimdeki telefonu yavaşça kaldırıp Yoongi'ye gösterdim.

"Biliyorum. Taehyung'la.." diyip kaşlarını çattı, "..benim, bizim, özellikle de Jimin'in baş düşmanıyla."

"Yoongi—"

"Ona ajanlık mı yapıyorsun?"

Korkuyla irkildim, "N-ne?"

"Sorularıma soruyla karşılık vermenden sıkıldım.." dedi Yoongi bana doğru bir adım atarak, "..bana düzgünce cevap ver, Taehyung'la ne işin var senin?"

Gözlerimi Yoongi'den kaçırıp hızlıca düşünmeye başladım, eğer şu anda bir yalan daha söyleyip bu işi kıvıramazsam sonumun geldiği kesinleşecekti.

Önce kolay yoldan gitmem gerektiğini düşünerek yeniden Yoongi'ye döndüm, "Taehyung benim sınıf arkadaşım, tıpkı Jimin ve Hoseok gibi. Sırf sizin düşmanınız diye—"

"Bana masal anlatma Seulgi!" diye bağırdı Yoongi sinirlenerek, "..ben Jimin değilim, beni bu yalanlarla kandıramazsın."

Yoongi'ye karşı daha sert oynamam gerektiğini anlamıştım. Sakin durarak onun şüphelerini artırmaktan başka bir şey yapmıyordum.

"Sana yalan söylemek zorunda değilim!" diye bağırdım Yoongi'nin yüzüne, "..Taehyung sadece arkadaşım ve Jimin yüzünden ona düşman kesilecek değilim anladın mı!"

Yoongi'nin yüzüne alaycı bir gülümseme yerleşmişti, "Üzgünüm Seulgi ama bunu yemedim.." diyip etrafına bakındı, "..yine de bu gece olay çıkarmayacağım. Gözüm üstünde.." dedi ve son bir bakış attıktan sonra yeniden içeri girdi.

İstediğime..daha doğrusu Taehyung'un istediğine ulaşmasına az kalmıştı. Jimin'in benden hoşlandığına emindim, bana söylediğinden daha çok hoşlanıyordu. Kalbini kırmak en kolay bölümdü ama artık çok fazlasıyla dikkatli olmalıydım.

.................................

Ertesi sabah büyük bir huzursuzlukla uyandım ve Jimin'in beni sımsıkı saran kollarından dikkatle uzaklaşıp yataktan çıktım. Üzerime bir şeyler geçirdim ve salona çıkıp etrafıma bakındım. Diğerleri dün gece evlerine döndüğü için depo ev bomboştu.

Jimin'i uyandırmamak için dikkatli bir şekilde mutfağa geçtim ve kahvaltı için bir şeyler hazırlamaya başladım.

Tavaya koyduğum ekmekler yavaşça kızarırken sırtımı tezgaha yasladım ve eve bakındım. Belki de bir hafta sonra buradan temelli gidecektim. Bütün oyun son bulacak, Jimin'i Taehyung'un tam da istediği gibi bırakıp—

"Erkencisin?"

Jimin'in uykulu çatlak sesini duyunca irkilerek kafamı kaldırdım ve gülümsemeye çalıştım, "Günaydın."

Jimin ellerini dağınık saçlarının arasında gezdirip hafifçe gülümsedi, "Günaydın." Sonra da yanıma gelip dudaklarıma bir öpücük kondurdu,

"Biraz daha iyi misin?"

Jimin'in sorusuna şaşırıp kaşlarımı kaldırdım, "Ben mi?"

"Evet. Bütün gece..Taehyung'u sayıklayıp..korkuyla sıçradın, çok huzursuz uyudun." dedi Jimin sesindeki üzüntüyü saklamaya çalışarak.

[✓] liar » seulminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin