-I'm trying.

482 55 24
                                    

"Ne bekliyorsun?"

Barmenin, elimi işaret ettiğini görünce kafamı kaldırdım ve elime baktım.

"Hepsini içmişim!" diye bağırdım gülerek ama barmen gülmüyordu. Elimdeki bardağı aldıktan sonra doldurmaya başladı.

Bardağı tekrar uzattığında su doldurduğunu fark edip yüzümü astım, "Viski istiyorum."

"Doldurdum işte Seulgi."

"Viski değil ama bu!" diye bağırdım huysuzlukla.

Jaehyun sinirlenmemek için dişlerini sıktı, "Doldurmadan önce söyleyecektin onu."

Oturduğum yerde dikleştim ve bardağı aldığım gibi kafama diktim. 

"Doldur! Viski!" diye bağırdım gülerek.

Jaehyun sinir bozucu bir şekilde gözlerini devirdi ve daha büyük bir bardağa viskimi doldurduktan sonra bana uzattı.

Önümde duran kuruyemiş tabağından fıstıkları seçerken güldüm, "Eğer nasıl öleceğini seçebilseydin, nasıl ölmek isterdin?" diye sordum.

Jaehyun elindeki bardağa içki doldururken göz ucuyla baktı ve iç geçirdi, "Bilmem..belki kalp krizi?"

Dayanamayıp güldüm, "Çok sıkıcısın Jae."

"Peki ya sen? Seninki çok mu eğlenceli?" diye sordu.

Derin bir iç çekip düşünmeye başladım, "Hımm..sanırım daha eğlenceli. Mesela..viski denizinde içinde boğulmak gibi."

Jaehyun birden güldü, "Çatlaksın." dedi kafasını işaret ederek. Sonra da arkasını döndü ve tezgaha koyduğu bardakları parlatmaya başladı.

"Mutlu musun?" diye sordum birden. Jaehyun elindeki bardağı bırakıp bana dönene kadar o sorunun benden çıktığını anlayamamıştım.

Neden böyle bir şey sormuştum ki? Alkolün etkisiyle duygusallaşıyor olmalıydım.

"Ben mi?" diye sordu Jaehyun emin olmak için.

Kafamı yavaşça salladım, "Evet.." dedim arkasındaki içkileri göstererek, "..barmen olmaktan, burada olmaktan mutlu musun?"

Jaehyun dalga geçercesine güldü, "Eğer okuldan atılmasaydım daha mutlu olabilirdim. Biliyorsun."

"Tekrar dönebilirsin, biliyorsun. Tek yapman gereken daha çok çalışmak."

Jaehyun bir kez daha güldü, "Çok da kolay bir şey değil bu Seulgi. Biliyorsun."

"Biliyorum." dedim sessizce, pes etmiştim.

Jaehyun bana doğru birkaç adım attı ve dirseklerini tezgaha dayadı, "Neyin var?"

"Hiç." dedim sessizce bardağıma uzanarak. 

Viskimi yudumlarken Jaehyun'a göz ucuyla baktım, elindeki havlusunu omzuna attıktan sonra gözünün önüne düşen saçlarını çekip bana bir kez daha baktı,

"Joohyun'u aramamı ister misin?"

Güldüm, "Sakın böyle bir şey yapma. Benden bıkmıştır zaten çoktan."

"Zannetmiyorum."

"Tamam ara Jaehyun. Ara ki beni sinirden boğarak öldürsün."

Jaehyun abartılı bir şekilde gözlerini devirdi, "Bütün hafta sakin görünüyordu, burada öyleydi en azından."

"Ya ne demezsin.." dedim Joohyun'u hatırlayarak, "..eve gitme ve midem çıkana kadar kusma rutinlerimde de çok sakindi."

Jaehyun derin bir iç çekti, "On gün oldu Seulgi. On gündür kendinde değilsin. Buraya gelip kafanı dağıtmaya çalışıyorsun ama kendin dağılıyorsun farkında değilsin."

[✓] liar » seulminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin