-I hear you calling me

619 56 21
                                    

Seulgi'nin Bakış Açısı

"Beni hep buluyorsun." dedim belli belirsiz bir şekilde gülümseyerek.

Bunun üstüne Jimin de gülümsedi ve gözyaşlarmı sildi,

"Bana ihtiyacın olduğunda seni hep bulacağım, merak etme."

Birden içimde oluşan büyük bir suçluluk duygusuyla yutkundum ama Jimin'e bir şey belli etmemek için onu omzundan ittirdim,

"Her zaman böyle romantik misin Park?"

Jimin bir anda kaşlarını çattı, "Bana Park deme. Hoşuma gitmiyor."

Şaşırmıştım, "Neden—"

"Sevmiyorum Seulgi!" diye çıkıştı Jimin, "..sadece adımı söyle yeter."

"Peki." dedim sessizce. Sonrasında boş sokağa bakındım. Yapacak başka bir şeyim yoktu, Taehyung'la bitmek bilmeyen ortaklıklığımıza yarın da başlayabilirdim. Jimin'i yarın da kandırabilirdim. Bugün yapmak istediğim tek şey eve gidip yorganımın altında uyumaktı.

"Ben..eve döneyim." dedim saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırarak. Arkamı döndüğüm sırada Jimin uzandı ve kolumdan tutup durdurdu,

"Bu halde hiçbir yere gidemezsin."

"Ne varmış halimde?"

Ağladığım için maskaram mı akmıştı? Neden bir anda durdurmuştu ki?

"Seni çok güzel bir yere götüreceğim. Hadi gidelim." dedi birden elimi tutarak. Jimin'in sıcak ellerini ellerimde hissettiğimde irkilip yüzüne baktım, neden böyle tuhaf hissediyordum?

Sanki..ellerim yıllardır aradığı teni bulmuş gibi..

"Jimin ben..gelmek istemiyorum—"

"İtiraz yok."

"Ama arabam—"

"Akşama kapının önüne bırakırım." dedi ve beni çekiştirmeye başladı.

Arabayla gittiğimiz yolu tanıyınca dudaklarımı büzdüm, "Okula mı götürüyorsun beni? Ne kadar da güzel bir yer."

"Bekle." dedi Jimin sadece.

Okula vardığımızda arabadan indik ve binadan içeriye girdik. Akşam geç saatlerde olduğumuz için bina bomboştu.

"Jimin.." dedim korkmaya başlayarak, "..beni buraya niye getirdin?"

"Şimdi görürsün." dedi ve yeniden elimden tutup koridorda hızlıca yürümeye başladı. Dersliklerimizin olduğu kata geldiğimizde bir kapının önünde durdu ve cebinde bir şeyler aramaya başladı.

"Jimin—"

"Bekle." dedi hızlıca, sonra da birden güldü ve cebinden bir anahtar çıkarıp kapıyı açtı.

Bu odanın karanlık oda olduğunu biliyordum ama içeriye daha öncesinde hiç girmemiştim. İçeri girdiğimiz anda Jimin kapıyı kapattı.

"Anahtarı nereden buldun?" diye sordum merakla. Jimin sinsice gülümsedi,

"Sunbaelerin birinden aldım."

"Neden? Sevgililerini buraya mı getiriyorsun? Romantik bir hava oluşturuyor sanırım." dedim arkamdaki tezgaha yaslanarak.

Jimin'in yüzündeki gülümseme bir anda solmuştu. Uzanıp ışığı kapattı ve karanlığın ortasında fısıldadı,

"Ben sevgili yapmam Seulgi."

Odanın zifiri karanlık olması beni huzursuz etmeye başlamıştı, "Işığı yakmayacak mısın?" diye sordum.

Sorumu bitirdiğim anda odanın kırmızı ışıkları açılmıştı. Bu ışıklar filmlerinin negatiflerinin ışıktan etkilenmemesi için yapılan özel ışıklardı.

[✓] liar » seulminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin