-I don't want to lie anymore.

618 68 101
                                    

Seulgi'nin Bakış Açısı

Jimin benden birkaç adım uzaklaştı ama hala yüzüme bakmaya devam ediyordu. Uzun süre sessiz kalınca söylediğimi duymadığını düşünüp tekrar etmek istedim,

"Jimin..senden hoşlanıyorum—"

"Duydum." dedi Jimin birden, "..buna..karşılık vermeyeceğimi biliyorsun değil mi?"

"Biliyorum."

Açıkçası bu umrumda da değildi. Sonuçta, benim kalbim kırılmayacaktı. Ondan gerçekten hoşlanmıyordum. Sadece..Jimin'i kendime aşık edene kadar ona aşıkmış gibi davranmam gerekiyordu.

"Bilmen iyi. Sonradan beni bunaltmanı istemem." dedi Jimin düz bir sesle. Birden güldüm,

"Gurursuz değilim Jimin. Seni bunaltacağımı da nerden çıkardın?"

Jimin omuzlarını silkti, "Bilmem, diğer kızlar öyle yapıyor—"

"Onlar diğer kızlar. Ben Kang Seulgi'yim." dedim Jimin'i bir kez daha öptükten sonra tezgahtan indim, "..bilmen gerektiği için itiraf ettim. Rahatsız olmana gerek yok."

"Öyle diyorsan."

Üstümü düzettikten sonra tezgaha fırlattığım fotoğraf kağıdını elime aldım ve kırmızı ışığa doğru tutup bakmaya çalıştım.

"Muhtemelen iyi çıkmamıştır." dedi Jimin arkamdan yaklaşarak. Kaşlarımı çattım,

"Ben bastım, tabii ki de iyi çıkacak."

"İşte şimdi hiç emin değilim." diyerek güldü Jimin.

Fotoğrafı kuruması için astıktan sonra ellerimi yıkadım ve yeniden Jimin'e döndüm, "Şimdi ne yapıyoruz?"

"Şimdi.." dedi Jimin odayı toparlarken, "..şimdi seni eve bırakacağım."

İçimde büyümeye başlayan korkuyla Jimin'i izlemeye başladım, "Ben..beni eve bırakmana gerek yok." dedim huzursuzlanarak.

Jimin birden bana döndü ve tek kaşını kaldırarak beni süzdü, "Neden? Evin nerede biliyorum. İçeri girmemden korkuyorsan—"

"Eve gitmeyeceğim." dedim hızlıca, "..eve gitmek istemiyorum."

"Bu saatte ne yapacaksın?"

"Sana ne Jimin?" dedim sinirlenemeye başlayarak, "..eve gitmek istemiyorum. Biraz dolaşacağım. Neden bu kadar çok soru soruyorsun?"

"İnsanın..tanıdığı biri için endişelenmesi doğal değil mi?"

Demek benim için endişeleniyorsun Park Jimin..

Bu kesinlikle iyi bir şeydi.

"Beraber gezelim." dedi Jimin birden, "..bu saatte hiçbir yer tekin değil. Nereye gideceksen beraber gidelim. Sonra da seni eve bırakacağım."

"Peki." dedim itiraz etmeden. Sonra da Jimin'in adımlarını takip ederek dışarı çıktım.

Üniversiteden çıktıktan sonra beraber boş sokaklarda yürümeye başlamıştık. İkimiz de normalden fazlasıyla sessizdik. Bu sessizliği bozmak için sordum,

"Ne zamandır yarış yapıyorsun?"

Jimin derin bir nefes aldı ve başını gökyüzüne kaldırıp kısa bir süre düşündü,

"Sanırım 4 yıl oldu."

"4 yıl mı?" dedim şaşkınlıkla gözlerimi açarak, "..o zamanlar ehliyetin yoktu ama..bu..bu illegal değil mi?"

Jimin alaycı bir şekilde bana güldü, "Yaptığımız yarışları legal mi sanıyorsun yoksa?"

Haklıydı. Kendi saflığıma gülüp önüme döndüm.

[✓] liar » seulminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin