[✓] liar » seulmin

-I feel like there's no way out.

Seulgi'nin Bakış Açısı

"Seninle yaşamama izin ver. Bu senin için..sorun olur mu?"

Jimin'in yüzü büyük bir tereddütle aydınlanmıştı, "Seulgi, çok geçmeden fikrini değiştirmelisin."

"Lütfen Jimin.." dedim hemen, "..bunca zaman kimseden böyle bir şey istemedim..kimseden hiçbir şey istemedim—"

"Ama bu istediğin şey sana zarar verecek Seulgi, benden hoşlandığını söylerken benimle yaşaman..bu sana nasıl zarar verecek göremiyor musun?"

Gerçekten sevmiyorsam neden zarar versindi ki?

Stresle dudaklarımı ısırdım, "Eğer senden uzakta olursam daha çok zarar verecek. Sen bana her şeyi unutturuyorsun Jimin..o yüzden ben daha fazla utanmadan—"

"Tamam."

Jimin'e bakan gözlerim şaşkınlıkla açılmıştı, "T-tamam mı?"

Jimin gülümseyerek kafasını salladı, "Tamam. Tabii çocuklara da haber vermem gerek. Onlar da burayı kullanıyor."

Gözüm damlayan son yaşı silip gülümsedim ve kafamı hızlıca salladım, "Tamam..nasıl istersen..ne dersen.."

Jimin beni omuzlarımdan tutup beni ayağa kaldırdı ve benimle yürümeye başladı. Adımlarımı yatak odasına yönlendirdiğini fark edince itiraz etmek için başımı çevirdim ama Jimin benden önce davranmıştı,

"Uyuman gerek. Yarın uzun bir gün olacak." dedi ve beni yatağa yatırdı. Üstümü örttükten sonra diğer tarafa geçip yatağa girdi ve bana sıkıca sarıldı.

Kendimi Jimin'e doğru çektim bana sarılan ellerini tuttum.

"Sadece..ihtiyacın olduğu için sarılıyorum." diye fısıldadı Jimin kulağıma.

Sessizce güldüm, "Biliyorum.." dedim ve başımı Jimin'e çevirip dudaklarına küçük bir öpücük bıraktım, "..teşekkür ederim."

..............................

"Şimdi anlattığım konuyla ilgili örnekleri inceleyeceğiz. Buraya dikkat edin!"

Hocanın sesiyle dalgınlığımdan sıyrıldım ve bakışlarımı slayt akışına çevirdim. Başımın ağrısını geçirebilmek için boynumu ovalayıp gözlerimi sınıfta gezdirmeye başladım. O sırada gözlerim, görmeyi en son istediği kişiyle karşılaşmıştı..

Taehyung..

Buz gibi bakışlarını yüzümde dolaşırdıktan sonra telefonunu eline aldı ve bir şeyler yazmaya başladı. Çok geçmeden telefonum mesaj sesiyle titremişti.

Yanımda oturan Jimin'e bir şey belli etmemeye çalışarak telefonu cebimden çıkardım ve mesajı açtım,

Taehyung: Öğle yemeğinden sonra konuşacağız.

Hiçbir şey yazmadan telefonu cebime attım ve arkama yaslanarak dersi dinlemeye çalıştım ama bu, ne yazık ki çok zor görünüyordu.

Boynumu biraz daha sertçe ovalarken Jimin elleri beni durdurdu, "İyi misin?" diye fısıldadı bana yaklaşarak.

Kafamı hızlıca salladım, "İyiyim merak etme.."

"Öğle yemeği için bir planın var mı?" diye fısıldadı Jimin tekrar.

Aklıma Taehyung'un mesajı gelince dayanamayarak yumruklarımı sıktım, "Hayır yok."

"Benimle yemek ister misin? Yalnız kalmaman gerek." dedi Taehyung'un oturduğu tarafı başıyla işaret ederek. Kendimi zorladım ve güldüm,