-What a beautiful day!!

576 70 80
                                    

"Dersimiz bugünlük bu kadar, şimdi tamamladığınız dosyalarınızı teslim edebilirsiniz!"

Hocanın seslenişiyle yanımda oturan Jimin'e dönüp gülümsedim ve önümdeki dosyayı elime alıp ayağa kalktım.

"Hocam bu projenin etkisi % kaçtı?" diye sordu o sırada arka sıralarda oturan biri.

"%30'du ama şu anda %60'a çıkarmayı düşünüyorum.." dedi amfiyi göstererek, "..sadece 7 grup mu ödev teslim edecek?"

Hocanın konuşmasını daha fazla dinlememeye karar verdim ve elimdeki dosyayı kürsüsünün üstüne bırakıp selam verdim.

Ödevime çok fazlasıyla güveniyordum.

Tekrar yerime döndüğümde Jimin hemen başını omzuma yasladı, "En iyi ödev bizimki oldu."

Sessizce güldüm, "Tabii ki. Kim bizim kadar tutkulu fotoğraflar çekebilir ki?"

Jimin omzumdan başını kaldırdı ve konuşmak için nefes aldı ama o sırada titreyen telefonum dikkatini dağıtmıştı. İkimiz de aynı anda telefonuma bakıp gelen bildirimi görmüştük: Taehyung kişisinden 4 yeni mesaj.

Jimin arkasına yaslandı ve kollarını göğsünde bağladı, "Mesajlara bakmayacak mısın?"

Telefonu ters çevirdim, "Önemli değil, sonra bakarım." dedim gergince gülümseyerek. Bir anda o kadar streslenmiştim ki yüz kaslarım kaskatı kesilmişti.

Jimin kafasını salladı, "Belki acildir.." dedi amfinin diğer köşesinde bizi izleyen Taehyung'a dönerek, "..açmalısın."

Kafamı salladım ve istemeyerek de olsa telefonu elime alıp mesajları açtım.

Taehyung: Seulgi..tiktak tiktak..zamanın işliyor..

Taehyung: Jimin'e aşık olduğunu düşünmeye başlıyorum.

Taehyung: Ve eğer düşündüklerim doğruysa senin de işine bakmam gerekecek.

Taehyung: Yemekten sonra küçük bir konuşma yapmamız gerekiyor sanırım. Sence de öyle değil mi?

"Seulgi..iyi misin?"

Jimin'in sorusuyla kafamı kaldırdım. Dudaklarım stresten bir anda kurumuştu. Kurumuş dudaklarımı araladım ve sahte bir gülümsemeyle Jimin'e baktım,

"İyiyim. Finallerle alakalı birkaç şey sormuş da.."

"Anlıyorum."

Başka hiçbir şey dememişti.

Bakışlarımı Taehyung'un olduğu tarafa doğru yavaşça çevirdim. Duygusuzca bakan gözleri beni süzerken telefonumu aldım ve Taehyung'a sadece bir mesaj attım,

Ben: Tamam.

Taehyung mesajımı okuduktan sonra sırıttı ve önüne döndükten sonra bana son bir mesaj attı,

Taehyung: Saat 3'te okulun arkasındaki otoparkta ol. Arabamı biliyorsun ;)

"Çıkalım mı?"

Telefonumun ekranını hemen kilitledim ve Jimin'e baktım, "Çıkalım."

Sınıftan çıkıp Jimin'le okulun kafeteryasına inmiştik. Kafeteryada yemek sırasına girip yemeklerimizi aldıktan sonra boş bir yer bulup oturduk. Oturur oturmaz, az ileride bizi büyük bir dikkatle inceleyen Yoongi dikkatimi çekmişti,

"Arkadaşlarınla oturmak istemiyor musun?" diye sordum Jimin'e dönerek. Jimin hemen omuzlarını silkti,

"Yoongi hyung'la bir süre aynı ortamda olmasam iyi olacak." dedi önündeki yemeği boş boş karıştırarak.

[✓] liar » seulminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin