Bölüm sözü; Ayrılık diye bir şey yok. Bu bizim yalanımız.. Sevmek var aslında, özlemek var, beklemek var...
Kızım mı demişti. Bana mı istemediği bir kenara attığı ve hiç düşünmediği insana mı. Şuan kızım mı diyordu.
Seval Hanım; Aras beni aradı geleceğini söyledi, her şey için üzgünüm kızım ama şuan kendim için değil kardeşin için yalvarıyorum onu kurtar, büyüklük sende kalsın. Sana yaptıklarımız için çok pişmanım.
Hayat; Lütfen devam etmeyin bunlara gerek yok kan örneği vereceğim eğer uyumluysa kızınıza yardımcı olmaya çalışacağım.
Seval Hanım; Hayat Allah senden razı olsun önünde hep mahcup kalacağım sen bana dünyaları bağışladın. Belki şimdi beni anlayamaya bilirsin ama evlatların olunca neler yaşadığımı anlayacaksın.
Örnek vermeye gitmeden önce Kereme Elçini görmek istediğimi söyledim.
Elçini bir camın arkasından gördüm şuan durumundan ötürü yanına kimseyi sokmuyorlarmış, anlattıklarından daha kötü görünüyordu, yüzü bembeyaz olmuş. Sanki ruhu bedeninden çekilmiş sadece nefes alan bir insan var. Daha sonra örnek verdim.
Doktor sonuçların bir hafta içinde çıkacağını söyledi. Çıkarken babasını gördüm teşekkür etti bende hasta haneden ayrıldım. Eve döndüğümde babam kollarını açmış beni bekliyordu, dolu dolu sarıldı bana aferin kızım sen onurlu her insanın yapacağını yaptın. Kendimi artık tutamadım ağlamaya başladım. Artık kendimi tutamaz bir hale gelmiştim.
Öncekilerden bir fark vardı bu sefer babam sıkıca sarılıyordu sakinleştiriyordu beni. Çok güzel bir duyguymuş bu.
Günler nasıl geçiyor bilmiyorum. Normalde zaman hızlı geçer derler ama sanki bir kumandanın yavaşlatma tuşuna basmış ve etrafımızdaki her şey yavaş yavaş akıyor. Sonuçlar çıkana kadar hastahaneye gitmemeye karar verdim. Ne kadar aklımda kalbimde orada olsa da bende taştan yapılı değilim ki. Seval hanımın kızına sarılışını o şefkatli anne ruhunu gördükçe yaşayamadıkları mı düşünüyorum.
En basiti hasta olmak yataktan kalkamayacak şekilde grip olup annenizin size bakması. Buram buram tüten bir tavuk suyuna çorba hazırlaması. Yetimhanede büyürken aklımdan hep böyle şeyler geçerdi.
Sanki dünya da bir yaşam akıp gidiyor ve siz o zaman dilimden dışlanmış sınız gibi hisseder insan. Çok basit gibi gelebilir insanlara. Ancak sahip olmayınca o kadar değerli duygular ki.
Mesela sevgiyle örülmüş anne örgüsü bir atkı, bere gibi basit şeyler. İşte bunları düşününce ne kadar Elçin için üzülsem de yanında olmayı psikolojim kaldırmıyor.
Zaman hızla geçsin test sonucu çıksın istiyorum. Ama Allah biliyor ya bütün kalbimle olumlu çıksın ve her ne kadar Elçin benden nefret etse de kurtulsun. Başka türlüsünü düşünmek bana günah gibi geliyor.
Günler geçti bir hafta yarın dolmak üzeri Kerem bu süreçte bana çok destek oldu.
Babam'lar sorgulayıcı gözle baksalar da ona kimsenin düşüncesi umurunda olmadı. Ve bana destek oldu. Bazen sadece konuşmadan elini tutmak bile bana iyi geldi.
Nefesim oldu sanki. Bu süreçte o kadar yıprandım ki artık bedenim bile bana isyan etmeye başladı. Doğru dürüst bir şey yiyemiyorum. Yesem de midem de kalmıyor hemen çıkarıyorum. Kendimi depresyona girmiş gibi hissediyorum. Sonuçlar belli olunca belki düzelirim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Hayat Hikayesi (FİNAL)
Romanceİstenmemek nasıl bir duygu Hayat bunu dibine kadar tatmıştı, hiç tanımadığı annesi sevdiği adam kimse onu istememişti, bu dünya ya kendi istediğiyle gelmemişti belki ama onun varlığı hayatları değiştirmişti, tek suçu bir insanın doğmaksa çözümü ne o...