Multimedia: Elisa'nın giydiği elbise. Playist çok sevdiğim bir şarkı.
Keyifli okumalar :)
Müziğin rahatlatıcı sesiyle kendimi dansın kollarına bıraktım. Kendinden emin adımlarım, kıvrak bir şekilde dans eden bedenimle güzel bir uyum içindeydi. Dans ve müzik. Yaralarımı sarmamdaki en büyük ilaçlarım. Bir saat aralıksız dans ettikten sonra yorgunlukla kendimi yere bıraktım. Nefesimin düzene girmesini beklerken gözlerimi kapatınca, yine aklımdan çıkmayan O yüz geldi kapalı gözlerimin önüne. Beni derinliklerine hapseden, hangi renk olduğunu bir türlü çözemediğim ela gözleri, çıkık elmacık kemikleri, muhteşem dudakları ve bu mükemmel yap-bozu tamamlayan derin gamzeleri.Ahh kahretsin .. bana sevgiyle bakan bakışlarını anımsadım , o bakışları hissetmeyeli uzun zaman olmuştu. Çok özlemiştim. İçim özlemle yanıyordu ve bu özlem beni kahrediyordu. Gözlerimi açıp bu işkenceyi geceye erteledim ve hızla banyoya yöneldim.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Yaklaşık iki saat sonra hazırdım. Üstümde kalın askılı beyaz, kemeri altın sarısı olan bir elbise vardı. Platform beyaz topuklu ayakkabılarımla ve sarı çantamla elbisemi kombinledim. Saçlarımı düzleştirmiştim ve makyajımı minimum seviyede yapmıştım. Artık hazırdım. Aynada kendimi izlerken güzel ve mutlu göründüğümü fark ettim. Dışarıdan gören biri kesinlikle mutsuz olduğumu düşünmezdi. Taktığım maske inandırıcıydı. Son iki yıldır duygularımı bir maskenin altında saklamayı öğrenmiştim. Saate baktım, gitme vaktim gelmişti. Son kez aynaya baktığımda birden Onun sesini duydum " Sana yüz kere söyledim bu kadar kısa giyinme diye. Beni delirtmek mi istiyorsun?" Kalbim heyecanla atmaya başladı. Etrafıma hızlıca bakındım ama odam boştu. Yoktu işte. Sanırım özlemden deliriyordum. Ah Onun o güzel sesi ... O kadar gerçekçi ve güzeldi ki. Sadece anılarımda duyabiliyordum artık. Çalan korna sesiyle düşüncelerimden sıyrılıp hızlıca aşağı indim. Oynamam gereken mutlu bir kız rolü vardı. İklim'in kullandığı arabaya binerken derin bir nefes aldım ve bu akşam ne olursa olsun asla üzülmemem gerektiğini kendime hatırlattım.
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
Bu akşam mezun olduğum sınıfın mezunlar buluşması vardı. Her ne kadar gitmek istemesem de kaçmaya çalışmanın hiçbir şeyi çözmediğini biliyordum. Nefes siyah bir elbise giymişti. Su yeşili ayakkabı ve çantasıyla gayet uyumlu ve hoş bir görüntü sergiliyordu. İklim de mavi bir elbise giymişti. Kolları ve eteğindeki dantel modeli ile zarif bir görüntü sergiliyordu. İklim arabayı park ederken Nefes ile onu bekliyorduk. İklim arabayı park ettiği sırada Ares de aramıza katıldı. Ares kareli bir gömlek, koyu kot bir pantolon ve blazer spor ceket giymişti. Tarzından ödün vermeden rahat ve şık olmayı başarabilen nadir erkeklerdendi.
Yine "Muhteşem Dörtlü" bir aradaydı. Bu düşünceyle tebessüm ederken içeriye girdiğimizi fark edememiştim. Biz içeriye girdiğimizde birden bir uğultu koptu.
"Oooo sonunda okulumuzun popüler grubu teşrif etti."
" 'Assolistler en son gelir' kuralına mı uydunuz?"
"Muhteşem Dörtlü yine bir arada." gibi cümleler havada savruldu. 11 kişiden çıkan farklı konuşmalar sebebiyle ne dediklerini anlayamıyordum. Sonunda Ares dayanamayıp " Yeter yahu! Biz bir oturalım ayakta kaldık. Ve hepiniz tek tek konuşun, ne dediğinizi anlayamıyoruz." diyerek herkesi susturdu ve yerlerimize geçtik. Yanımda Nefes, karşımda İklim ve İklim'in yanında da Ares vardı. En nefret ettiğim kişiler arasında ilk beşe girebilecek kişi konuşmaya başladı.
"Hoş geldiniz çocuklar. Görüşmeyeli uzun zaman oldu. Ares yine formundasın bakıyorum. İklim açtığın sergiler çok başarılı tebrik ederim. Nefes yine çok güzelsin tatlım. Bu arada Elisa görüşmeyeli biraz değişmişsin. Mutsuz ve çökmüş gözüküyorsun canım. Hala düzelemedin mi? Ah pardon ya yanlışlıkla ağzımdan kaçtı. O konu hakkında konuşmak istemediğini unutmuşum. Bir şey hatırlattıysam üzgünüm."
Sahte samimiliği midemi bulandırıyordu. Canım kelimesinden sırf bu sahte samimilik yüzünden nefret ediyordum. Hayal biraz bile değişmemişti. Hala aynı sürtüktü. Bunları bilerek söylediğini biliyordum. Canımı acıtmak için yapmayacağı şey yoktu. Nefes "Ben buradayım" dercesine alttan elimi sıktı. Ares ve İklim de karşıdan bakışlarıyla yanımda olduklarını belli ediyorlardı. Belki de şanslı olduğum tek konu arkadaşlarımdı. Böyle harika bir gruba sahip olduğum için minnettardım.
Hayal bana alayla karışık gülümsemesini gönderiyordu ve bakışlarıyla bir cevap beklediğini belli ediyordu. Masadaki herkes aramızdaki soğuk savaştan bir haberdi ama onlarda benden bir konuşma bekliyordu. Anlaşılan bu gece yorucu ve zor geçecekti. Ama ben rolüme çok iyi hazırlanmıştım.
Biricik Okuyucularım ^^
Umarım bölümü beğenmişsinizdir. Sizi beklettiysem üzgünüm. Erken yazmaya çalıştım. Hikayem başlarda biraz durgun gelebilir. Ama emin olun daha sonra sizi çok heyecanlı bölümler karşılayacak. İyiki varsınız az olan okuyucularım :)
Bu bölümü beni hep dinleyen biricik arkadaşım @bayandamonsalvatore'ye ithaf ediyorum. Geçmiş doğum günün kutlu olsun kardeşim. İyiki yanımdasın ^^
Özel Teşekkür : Sevgili Yazarım @Suedakc hikayemi zamanını ayırıp okuduğun için çok teşekkür ederim. Beni çook mutlu ettin ^.^ İyiki varsın. Seni çook seviyorum.
Gelecek bölüme kadar kendinize iyi bakın ^^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KAR
ChickLitKeşke zamanı geriye alabilsek. Pişman olduğumuz hataları bir daha tekrarlamayız. Ama bunun olması imkansız. Aynı Siyah Karlar gibi … (Kapak Tasarımını Yapan @Draumrrkopa'ya çok teşekkür ederim ) © Tüm Hakları Saklıdır.