Merhabalar :Dd Yeni bölüm işte karşınızda. Umarım beğenirsiniz. Medyada Elisa'nın giydikleri var. Multideki şarkı Elisa'ya çok uyuyor bence ^.^ İyi okumalar :))
✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖
Hayatta başımıza neler geleceğini önceden tahmin edemeyiz. Hayat iyi ve kötü sürprizlerle doludur. Bizi şaşırtmayı seven, hüzün yumaklarının toplandığı, ummadık zamanda bizi mutlu eden bir çeşit kumar gibidir Hayat. Zarı attığımıza ne geleceğini bilemeyiz. Hayat kumarında kader etkili bir rol oynarken, seçimlerimiz gideceğimiz yönü belirler. Bu yön ışıklı yollara da götürebilir bizi, karanlık kasvetli yollara da. Hayat, bazen bir şeytan gibi ayağımıza çelme takıp bizi düşürebilir ve en kötü halimizde bile kahkahalarla gülebilir, bazen de bir iyilik meleği edasıyla mutluluk tılsımını bize dokunur ve hayatımızı cennetten bir bahçeye dönüştürebilir. Hayat dengesiz bir kişiliktir, biz de bu dengesizliklerle yaşamaya çabalayan insanlarız.
✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖✖
Üstüme bir kolun ağırlığı vardı. Yanaklarımda bir dudağın nazik dokunuşlarını hissediyordum. Ve saçlarım bir kelebeğin kanatlarını verilen hassasiyetle okşanıyordu. Birden bu sahne tanıdık geldi. Yoksa... Yoksa her şey kötü bir kabustan mı ibaretti? O burada mıydı?
Bu düşüncelerin heyecanıyla ayağa fırladığımda bana şaşkınca bakan büyük mavi gözlerle karşılaştım. Ah Aren... Dün gece hep beraber yaptıklarımız aklıma hızlıca akın etti. O burada yoktu ve yaşadıklarım kötü bir rüyadan ibaret değildi. 1 seneden beri nasıl hala içimde bir umut vardı bilmiyorum.
Yaşadığım hayal kırıklığının keskinliği içimi kanatırken, içimde çağlayan kan dışarı gözyaşlarım olarak aktı. Aren daha da şaşkınlaşırken yattığı yerden kalktı ve beni kollarıyla sıkı sıkı sardı. Birisi sarılınca daha çok ağlayan yanıma lanet ettim. Gözyaşlarımı durduramıyordum.
"Kötü bir rüya mı gördün bir tanem? Şşşşttttt .. Geçti, geçti." Sırtımı sıvazlarken beni teskin etmeye çalışıyordu biricik dostum.
Nefes, İklim ve Ares hala mışıl mışıl uyuyordu. Onları uyandırmamak için beni kucağına aldığı gibi mutfağa götürdü. Beni tezgaha oturttuktan sonra, su doldurup bana yavaşça içirdi. Biraz daha rahatladığımda, hıçkırıklarım dinmişti.
"Ne oldu Lisam? Niye ağladın?" Bunu ona nasıl anlatabilirdim ki?
"Sadece kabus gördüm. Önemli bir şey değil." Onun özleminden delirdiğimi düşünmemesi için küçük beyaz bir yalan söylemem en akıllıca çözümdü.
"Tamam, bir tanem. Saat daha erken, uyuyalım mı?" Saate baktığımda 07.45 olduğunu gördüm. Bu saatte niye uyanıktı bilmiyorum ama şuan merak da etmiyorum.
"Olur. Sen git yat, ben bir elimi yüzümü yıkayıp geliyorum."
Banyoya gittiğimde kendimi rahatsız hissettiğim için duş almaya karar verdim. Duştan çıktıktan sonra aşağıya indiğimde hepsi uyuyordu. İklim Ares'in kolları arasında huzurlu bir uykunun ortasında gibiydi. Aren de Nefes'e sıkıca sarılmış uykusuna kaldığı yerden devam ediyordu. Çok tatlı göründükleri için bu manzarayı ölümsüzleştirmeye karar verdim. Kendi telefonumla birkaç poz çektikten sonra Nefes'in fotoğraf makinesiyle de birkaç poz çektim. Uykum kaçtığı için onlara güzel bir kahvaltı ziyafeti vermek istedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH KAR
ChickLitKeşke zamanı geriye alabilsek. Pişman olduğumuz hataları bir daha tekrarlamayız. Ama bunun olması imkansız. Aynı Siyah Karlar gibi … (Kapak Tasarımını Yapan @Draumrrkopa'ya çok teşekkür ederim ) © Tüm Hakları Saklıdır.