Anahtarı kapının deliğine sokarken gözüm kapının yanındaki saksıda mor bir kutu ve üzerinde bir not. Merakla kutuyu açarken içinden bir tane kırmızı gül ve bilek kısımlerı kemerli dışı deri ama içi yumuşacık bir eldiven çıktı. Gerçekten çok güzellerdi. Gözüm nota kayarken bugün daha ne kadar afallayabilirdim onu düşünüyordum.
" Zamanı gelince tanışacağız Meleğim. Ellerin üşümesin."
***
Buda neydi şimdi. Evimin kapısının dibine kutu koyacak kadar mı yakındı bu insan bana. İçimi korku sararken hemen içeri girdim. Ceketimi vestiyere astıktan sonra mutfağa geçip kendime sert bir kahve yaptım. Acilen aklıma başıma toplamam lazımdı. Oturma odasındaki tekli koltukta otururken oda da boş boş dolanıyordu bakışlarım. Ta ki kitaplığımdaki Canan Tan'ın Yüreğim Seni Çok Sevdi kitabını gördüğümde aklıma yine o güzel günlerim geliyordu. Yıkık bir vaziyette kitabı elime aldım ve balkona çıktım. Kitabın içinde ayraç olarak kullandığım Kenan'la birlikte Maçka'da çekindiğimiz fotoğrafımız vardı. Ne de çok eğlenirdim onunla. Hiçbir sosyal aktiviteden ayrı kalmaz boş bir günümüz olmazdı. Bu kitabı da gittiğimiz kitap fuarında bana almamışmıydı zaten.
'Eğer gün olur benden ayrılırsan bu kitap sana yol göstersin hep. Ama sonu gibi bir hayatın olmasım hep mutlu ol bitanem benim tamammı?'
Bende hemen boş dururmuyum tabi
' Ya sen ayrılırsan benden ? O zaman ne olacak Kenan?'
Bu sorumla kaşları çatılırken;
'Ben sensiz yaşayamazken nasıl ayrılmayı düşünürüm senden?'
Ayrıldın Kenan annem babam gibi sende gittin benden. Verdiğin sözleri tutmadın. Yapayalnız kaldımbu kocaman hayatın içinde. Ben bunları düşünürken yüzüm göz yaşlarımdan sırıl sıklam olmuş üşümeye başlamıştım çoktan. Normal bir insan olarak içeri girmem lazımdı ama içimden hiçbişey yapmak gelmiyordu.Masamın üstündeki winston mentollü sigaramdan bir tane aldım ve jack daniels çakmağımla yaktım. İçime derin bir nefes çekerken annemi babamı düşündüm babamı düşündüm. Onlar yanımda olsaydı belki bunlar olmazdı. Kimsesiz bir kızı kim isterki kendine.
Ağlamalarım şiddetlenirken sigaramdan bir nefes daha çektim ve kömür sis kokusu sarmış boş sokağı izlemeye başladım. Ne yaptım da bu kadar yolunda gitmezdi ki hayatım. Birine bir kötülük mü yaptım, elinden birşeyini mi aldım ne biliyim bilmeden mi yaptım birşeyleri. Kendi kendime konuşurken bitmiş sigaramı masanın üstündeki küllükte söndürdüm ve bir daha sigara yaktım.
Soğuktan düşünme yetimi adeta kaybediyordum farkındaydım ama kalkmaya mecalim yoktu. Sadece ağlayıp sigara içiyordum.
'Ağlayınca dualarımız kabul olurmuş Allah'ım. Nolur bende artık mutlu olayım, gerçekten seven birisi gelsin, geleceksede hayırlısıyla gelsin Allah'ım. Amiiin.'Demekki Kenan hayırlısı değilmiş ki bitmiş. Ama Allah var yukarda insan kim seçeceğini bilmiyo ki. Hayır mı şermi bilemiyor kimse.
Soğuktan artık kriz geçirircesine titrerken masamın üstündeki telefonun ışığı yandı. Kim arıyor bilmiyorum ama oraya uzanacak bir halim yok. Kafamın içini sis bulutları kaplarken zar zor ayağa kalktım içeri geçmek için. Gözlerim karanlığa gömülürken en son kapının aralıksız çaldığını ve buz kestiğimi hatırlıyordum..
****
Başımdaki şiddetli ağrıyla yatağımdan kalktım. En son hatırladığım balkonda oturuyordum ne zaman buraya geldim haberim yoktu.
Üzerime baktığımda geceliklerimden başka bişey yoktu. Demek ki o kadar yorgunmuşum ki hiç bir şey hatırlamıyordum. Yorganıma bir tekme atıp lavobaya gittim. Elimi yüzümü yıkadım tam başımı kaldırdığımda aynadaki yansımam şaşırmama neden oldu.
Makyajımın akmış, saçımın başımın dağınık olması gerekirken gayet bakımlı görünüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NİRVANA
RomanceKimi kalır, kimi gider, Bu hikayede kim kalıp kimin bittiği meçhul.. Adam sevdiğini sandı.. Kadın sevmekten bitap düştü.. Adam gitti , Kadın kaldı.. Adam korkak, adam kaçak.. Kadın ... Kadın mı ? Kadın herşeye rağmen ayakta . Ailesini bi trafik kaz...