ASOSYAL

3.Bölüm

Medyada : Süslü Sarışın

"NE İŞİN VARDI SENİN ORDA?NE BOK YEMEĞE GELDİN GERİZEKAĞLI?"
Nida'nın ağlamaktan kızaran gözlerine baktım.Ben sinirle bağrıyorum o ise sessizce sinirimin geçmesini bekliyordu.Her sinirlendiğimde cevap vermeden sakinleşmemi beklerdi ve sakinleşince bağırmayı kesip ona sarıldım. Bunu bildiği için sessizdi. Elimi yüzüme kapatıp derin bir nefes aldım.Sakince yanına oturup ona kollarımı açtım.Yeni duran göz yaşları yine şiddetlenirken boynuma doladı kollarını.Ona sıkıca sarılıp geri çekildim."Neden gelmiştin sen Süslü Sarışın"Arkasına yaslanıp derin bir nefes aldı.
"Gece hani sana bahsettiğim şu kız vardı ya.Şu Aslı denen kız."Hafifçe başımı salladım.Hatırladığımı anlayıp devam etti." İşte o kız gelmem gerektiğini sana bir şeyler olduğunu söyledi.Bende hemen geldim tabi ama seni bulamadan Aslı'yla çetesi önümü kesti.'Tuzağa hoş geldin küçük or.....pu' dedi.Onları senin öğrettiklerinle hallettim ama sonra kuzeni olan çocuk geldi.Sanırım kuzenini çok önemsiyor.Beni ön bahçeye getirip yere oturttu." Sonlara doğru hıçkırıkları artarken ona tekrar sıkıca sarıldım.Aslı.O orangutan ağızlı maymunu da unutmamalıydım.Aslı geçen sene Nida'yla çok yakındı.Sonra Aslı'nın hoşlandığı çocuk Nida'ya asılmaya başlayınca o orangutan götüde düşman kesildi kıza.Şimdide intikam almak istemiş olmalı.Size anlatmadım degil mi?Tabi ya anlatmadım.O zaman hemen bir kaç saat öncesine gidip neler olduğunu öğrenin.

2 saat önce

Bir Ege'nin kalkmam için uzattığı ele,bir de yerde acılarla kıvranan çocuklara baktım.Ege önce Berkay'ı sonra da onun çetesindeki çocukları benzetmişti.Berkay'ın burnu kanıyordu ve dudağı patlamıştı.Diğerlerinde de durum pek iç açıcı degildi.Birinin kaşı,diğerinin dudağı patlamış kimisinin gözünde hafif morluk oluşmaya başlamıştı.
Ege'yi daha fazla bekletmeden elini tutup kalktım.Karnıma giren ağrıyla yüzümü buruşturdum.Çok fena tekme atmıştı orospu çocuğu."Arkadaşını al ve peşime takıl Asosyal Kız" Ege'nin sesi düşünce...Oha!!!Ege'nin sesi.Abi çok güzel lan.Sesinin mükemmelliğini sorgulamaya devam ederken Nida'nın yanına gittim.Üstündeki unları çırpmaya çalışıyordu.Gözlerinden akan yaşları görmemle daha da sinirlenmiştim.Hem ona hemde şu bad boy çakmasına.Elinden tutup Ege'nin olduğu tarafa sürüklemeye başladım onu.Sessizizce yürüyordu.O konuşursa hıçkırıkları kaçıcaktı ağzından,ben konuşursam sinirimi ondan cıkartıp kalbini kırıcaktım.O yüzden kimse konuşmadı.Ege siyah Range Rover'e yaslanmış bizi bekliyordu.Hızla yanına gittiğimde bizi fark edip önce bana bakıp boydan ene MaşAllah taradı.Gözleriyle iyi olup olmadığıma bakar gibiydi.İyi olduğumu anlamış olacak ki yanımda başı eğik duran Nida'ya baktı.Sadece baktı.Süzmedi.Lan bana niye baktın hayvan gibi???
"Arabaya geçin.Sizi eve bırakıyım."Ege'nin teklifini red etmek için hafifçe gülümseyerek devam ettim.
"Hayır,teşekkür ederiz ama buna gerek yok.Yardım ettiğin için teşekkürler bundan sonrasını biz hallederiz."
Başıyla yanımdaki Nida'yı gösterdi."Bu şekilde otobüse binebileceğini sanmıyorum Gece.Hadi." arka kapıyı açıp Nida'ya içeri girmesini söyledi.Nida otururken ona daha dikkatli baktım.Saçı bembeyazdı,rimeli akmış ve yüzü siyaha bulanmıştı, dudakları şismiş kırmızının koyu tonlarını ortaya çıkarmıştı ve küçük burnu kıpkırmızıydı.
Nida'nın yanına oturacağım sırada Ege arka kapıyı kapattı."Öne otur ki evi daha rahat tarif edebilesin." Ne saçmaladığını sorgulamadan dediğini yaptım ve koltuğa yerleştim.O da hemen yanıma yerleştiğinde.Yola çıktık.