Uzun süredir bilgisayara bakmaktan olsa gerek, acıyan gözlerimi ovdum ve ardından bilgisayarı kapattım.
Bir panda misali uzandığım yatağımdan doğruldum ve hemen karşımdaki aynaya baktım.
Bütün gece ağlamaktan akmış makyajım ve üstümdeki kedi kostümü pijamamla tam bir rezalettim.
Hâlâ kucağımda durmakta olan bilgisayarı üzerimden aldım ve ardından yorganımdan çıkıp, bilgisayarı masama bıraktım.
Arkamı dönüp yatağıma baktığımda ne kadar çok yemek yediğimi farkettim. Yatağımın en uç kısımlarında kolalar, tam yastıklarımın yanında da sayısız çikolata ve cips paketleri duruyordu. Ama asıl vahim olan durum, ben bunların hepsini yemiştim.
İçime bir pişmanlık doğarken, yavaşça aynaya doğru yürüdüm ve kendime daha dikkatlice baktıktan sonra yüzümde, tam burnumun ortasında bir sivilce olduğunu farkettim.
"Olamaz."
Gördüğüm şey ile moralim iyice düştü. Hem bunca yediğim şeyden sonra kilo alacaktım, hem de sivilcem çıkmıştı.
Çirkin Jennie yine sahalarda.
Bu görüntüm karşısında gözlerim doldu ve ne kadar tehlikeli olduğunu bilsem de şu sıralar yaptığım şeyi yine yapmaya karar verdim.
Aynadan biraz uzaklaştıktan sonra kararımdan vazgeçmemek için koşar adımlarla banyoya girdim.
Hızlıca saçlarımı bağladım ve klozete eğildim.
Kusamıyordum. Ne yaparsam yapayım olmuyordu. Bu duruma sinirlendim ve babama sinirli olduğum için, babamın diş fırçasını klozete sürüp ardından da ağzıma sürdüm.
Kusmam bittikten sonra sifonu çektim ve ardından diş fırçasını yerine koyup aynada kendime baktım.
Ağzımı çalkalayıp kuruladım ve ardından akmış makyajımı sildim.
Aynada olan yansımama baktıktan sonra kendime fısıldadım "Çirkinsin Jennie"
Gözlerim uzun süredir uyumamaktan dolayı kızarıktı. Gözlerimin çevresi ise silmiş olmama rağmen hâlâ makyajimdan dolayı biraz karaydı ve ben bu halimle tıpatıp bir pandaya benziyordum.
Kedi kostümlü bir panda.
Kendi görüntüme baktıktan sonra kendimi tutamadım ve gözlerimden bir yaş aktı.
"Hayır"dedim, "hayır, ağlamak yok."
Kafamı iki yana salladım ve gözyaşımı sildim. Aynaya bakmak bana iyi gelmiyordu.
Gözlerimi aynadan çektim ve odama geri girdim. Az önce kusmuş olmamın etkisiyle yediğim abur cuburların çöpleri midemi bulandırmıştı.
İlk önce odamı topladım ve ardından okul formamı giydim. Başım acayip ağrıyordu ve ben her ne kadar okula gitmek istemesem de gitmek zorundaydım.
Babamın gelmemiş olmasını dileyerek odamdan çıktım ve alt kata indim.
Maddi durumumuz gayet yerindeydi ve evimiz üç katlı bir tripleksdi. Bahçemiz oldukça büyüktü ve ben bu evi sırf bu yüzden seviyordum.
Annem ile babam ben çok küçükken boşanmışlardı ve ben babamda kalıyordum.
Geçen haftalarda annem evlenmişti ve bu durum onu hâlâ sevmekte olan babamı yıkmıştı. Çok üzülüyordu ve kendine engel olamayıp iş sonrasında içiyordu. Eve geldiğinde ise adeta terör estiriyordu ve anneme küfürler yağdırıyordu.Geçen gece babam eve çok geç gelmişti onun için onu görememiştim. Böylesi daha iyiydi. Anneme her zaman beni yanına alması için yalvarırdım ama hiç kabul etmezdi. Bir zaman sonra beni sevmediğini kabul ettim ve bütün bağlarımı kestim. Bunun için annemin evlenmesi beni gram etkilememişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
solo ❦ JenMin
Fanfiction"Hani o çok sevdiğin yalnızlığın varya, seni ondan bile kıskanıyorum." -bir civciv ile bir kedi- Park Jimin X Kim Jennie