1.4

2.4K 170 76
                                    

Arkadaşlar geciktiğim için üzgünüm fakat yoğun günler geçirdim ve bölüm yazmak için oldukça yorgundum. Biraz dinlenip, tekrar bölüm yazdım. Artık daha seri bölüm atacağım, anlayışınız için teşekkürler <3


Yutkundum ve babama döndüm. O da bana bakıyordu. Birimizin şu konuşmayı başlatması gerekiyordu fakat o cesareti kendimde bulamıyordum.

"Sakin ol, sana çok önemli bir şey söylemeyeceğim."

Ona ciddi misin? Der gibi baktım. Tek kaşımı havaya kaldırdım ve buna karşılık ne diyebileceğimi düşündüm.

"O zaman ne söyleceksen söyle de bitsin artık şu işkence," yalan söylüyordum. İşkence falan değildi. Hatta elimde olsa babamla çok daha fazla beraber olmak isterdim. Fakat dediğim gibi kesinlikle ne düşündüğünü yansıtan bir insan değildim.

Bipolar falan olabilir miydim?

"Doktor yardımı alıyorum, alkolü bırakacağım."

"Ee?" Dedim. Ne demeye çalışıyordu? Alkolü bırakıp daha iyi bir baba mı olmak istiyordu? Ben bu adamı anlamıyordum.

"İşin garip kısmı, seni gittiğim hastanede çokça kez gördüm. Yaklaşık bir buçuk aydır tedavi oluyorum fakat daha yeni yeni bırakmaya başladım." Kafasını kaşıdı ve bana mahcup bir şekilde bakmaya başladı, "bilirsin, karşımdaki doktor da olsa kafama esene uyarım."

"Ee?" Dedim. Sanki bunlar hiç beni ilgilendirmiyormuş gibi bir hava takınmıştım.

"Neden o hastaneye gidiyordun? Üstelik sıradan bir yer de değil, bağımlılar, psikolojik hastalıklar yaşayan insanların gittiği bir hastane," tek kaşını kaldırdı ve şüpheci bir tavır takındı, "yoksa..."

"Hayır." Ellerimle durmasını işaret ettim, "bağımlı falan değildim. Eğer gerçekten ne sorunum olduğunu merak etseydin, beni orada ilk gördüğünde söylerdin. Bir buçuk ay sonra değil."

"Bak Jennie," ellerimi avcunun içine aldı fakat anında çektim, "Dokunma bana!"

"Bana kızgınlığını anlıyorum,"

"Hiçbir bok anlamıyorsun."

"Hayır, gayet iyi anlıyorum. Ben senin aksine empati yeteneği olan bir insanım."

Gözlerimi şaşkınca büyüttüm ve alaycılık ile  öfke arası bir şekilde güldüm. Bütün bu yaptıklarından sonra, bir de bana çamur mu atmaya çalışıyordu?

"Empati yeteneğin olsaydı, zaten annesi olmayan bir kızı babasız da bırakmazdın." Ellerimi saçlarımdan geçirdim. Garip bir şekilde çok sinirlenmiştim. "Hatta... Hatta sen," ellerimle onu gösterdim ve ayağa kalktım.

Benim ardımdan o da kalktı ve tam önüme geçti. Hâlâ işaret parmağım ile onu işaret ediyordum.

"Eğer empati yeteneğin olsaydı sen... Sen..." Cümlemin sonunu getiremiyordum.

"Sakın," dedi, "sakın devamını getirme."

İşte şimdi iyice kızmıştım. Beni tehdit mi ediyordu?

"Katil olmazdın," cümlemin nihayet sonunu getirmiştim. İnandığım bu değildi fakat o an babamın damarına basmak istemiştim.

"Ben katil değilim." sesi ürkütücüydü. Kızgın gözükmüyordu fakat kızdığını anlayabiliyordum. Keşke olaylar böyle gelişmeseydi de, ona şu anda sıkıca sarılabilseydim.

"Bana kanıtla,"

"İnanacak mısın?"

Kafamı onaylarcasına salladım. Fakat öyle değildi aslında. Mantıklı bir fikir olmadığı sürece inanmazdım. Ama inanmayı çok istiyordum. Buna gerçekten ihtiyacım vardı.

solo ❦ JenMinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin