'Uuuuu'
"Hafif bir pencere aralığından sızan sabah yeli...Beyazlardan yer yer gözüken sonbahar yaprakları...Yeni doğmuş güneşin verdiği kızıllık...Pencereden gelen tatlı bir serinlik...Sıcak yorgandan içeri sızan serin rüzgarın tatlı dokunuşu..."Aah!Gece yatmadan önce pencereyi açık unutmuşum.Dondum ya,ne biçim bir soğukluk böyle.Bu yorgan da hiç fayda vermedi sağolsun,tutuldu sanırım tüm eklemlerim.Yorganımı usulca ve donarak üzerimden atıp kendimi resmen yere attım.Hafiften ayağa kalkıp ağırlığımı bacaklarıma verip doğruldum.En azından doğrulmaya çalıştım.Pencereyi zorla kapatmaya uğraşırken hiç donmamışım , iskeletim buz kesmemiş gibi yüzüme sertçe vuran rüzgarla bugünün pazartesi olduğu aklıma aniden dank etti.Aman Allah'ım bugün pazartesi yani okul var! Saat 7.30 ve servisin gelmesine 10 dk var.Ayıcıklı pijamamla 2 saniyelik bir çok geçirdim.Sabah sabah bu şoklara hiç hazır değilim ama.Hayır ya,olamaz alarm kurmayı unutmuşum işte.Ben de Leyla geldim Leyla gidiyorum.Bir hışımla kendimi lavaboya attım yüzüme su çarpıp bi kendime ani şok yapmam lazımdı ve sonrada servise yetişmek (diğer bir deyişle ışınlanmak).Yüzümü yıkadıktan sonra odama koştum gardırobumdan elime gelen ilk kıyafeti üzerime geçirip tarağımı aradım(okulda kıyafet serbest neyse ki).Aah!Son beş dakikam !Tarak,taraak,nerde bu ya of!Tarak da kesin duydu beni şimdi"Arya ablacım,efendim beni arıyormuşsun"deyip gelecek.Hah,orda yere düşmüş.Allah'ım ne dağınık bir kızım!
Saçlarım düz ama kolay taranmıyor,gece yatakta bir sağa bir sola kıvrılırken hepsi birbirinin içine giriyor, karman çorman oluyor anlayacağınız.Tarak da nasıl kötü anlatamam,bastırıyorum bastırıyorum dolaşıklığı bi geçip taramıyor.Saçımın uçları da kırılmış sanırım,taradıkça özgürlüğünü ilan edip hepsi farklı aleme dağılıyor.Neyse ya bu kadar tarama işimi görür.Kafamı kaldırıp küçük makyaj aynamı kendime çevirdim. Ama olamaz ya!Şiş gözlerime mi yansam yoksa göz altı morarıklarıma mı.Gözlerim de kızarmış.Gece içtim mi ben naptım!?
"Düt, düüt"
Servisin ısrarla çaldığı kornalar sonucu gözümü Allah'a ısmarladım,elime bir siyah saç bandı geçirdim.Çantamı kaptığım gibi kapıya fırlamıştım ki ağzıma bir peynir bari atsam hızlıca diye mutfağa gözlerimi diktim,ayy canım ailem sofrayı toplayıp gitmiş,tost yaparım diye de tost peyniri bırakmış.Peyniri kavrayıp bir ısırık alıp -annem ne kadar kızsa da yapmaktan vazgeçemediğim en sevdiğim davranış-
kapı koluna sertçe bastırarak kapıyı bir hızla araladım.Ayakkabıların zaten kapının önünde olduklarından bir de onlara efor sarfetmeden giyip asönserün düğmesine yapıştım.Neyseki bizim kattaydı.Tüm şansımı burada harcamış bulundum sanırım.Asansörün"0"a basmamla hareket etmesiyle kolumdaki saç bandını aldım.Saçıma hızlıca bir dağınık topuz yaptım.Gerçekten de hakkını verdim baya dağınık salaş bir şey oldu.Asansör durdu nihayet.Soluklanıp dış kapıyı açtım,servis...Bu giden benim servisim.Zeminin ıslaklığına şuan hiç takılamıycam çünkü servisim kaçıyor!Milleti umursamadan servisin arkasına atıldım.
"Abiii,duur!Geldim!"
Servis bir anda durdu,Abi küçük pencereyi aralayıp bana baktı:
"Gelmeyeceksin sandık geçtiydik,koş hadi ,açıyorum kapıyı"
Aah!Servisin kapısı açılır açılmaz kendimi ilk gözüme çarpan koltuğa attım.Uf, ne koşmuştum ya!Derin nefes almış olcam ki herkes bana bakıyor.Ay,ne var sanki hiç mi servis kaçıran arkasından bağıra bağıra koşan görmediniz.Herkesin başına gelebilecek küçük vakacıklar sonuçta.Kafamı koltuğa yaslıyıp tekrar derin nefes aldım.Sanırım bugünlük rezil olma kotamı anlık doldurmuş bulunuyorum.
Arya'nınokul kombiniBiraz daha rezil olmamak için kulaklığımı-can yoldaşım-takıp Serena "Safari" dinlemeye başladım.Bu şarkının nakaratına bayılıyorum.
Servis anlam veremediğim bir ani frenle durdu.Herkes servisi boşaltırken temkinli davranarak yavaş ve ağır adımlarla servisten indim.Malum şimdi karın bıraktığı ıslaklıkla kayar,ıslanırım falan,hiç gerek yok bir maceraya.Servisten daha yeni inmiş,dalgın dalgı iki üç adım atmıştım ki sağımdan gelen bir sesle irkildim.Müziği kapatıp kulaklığımı çıkardım.
"Selam"
Bu Tanem'di.Okuldaki en yakın arkadaşım olur kendileri. Babası işe gittiği için sabahları sınıfa ilk gelen genelde o olur bu yüzden de sabahları beni kapıda bekler. Canım ya:)
"Selam, naber?"
Tanem, nedenini anlayamadığım bir şekilde etrafı gözleriyle iyice kolaçan ettikten sonra kulağıma eğildi.Sanırım önemli bir habere ulaşmıştı.Allah,Allah!Sabah sabah bir de pazartesi ne haberi olabilirdi ki?
"Çok önemli bir bilgiye ulaştım,acil konuşmamız lazım."Sınıfa girdiğimizde hoca derse yeni girmiş yoklama alıyordu.Hocadan özür dileyerek sıramıza geçtik,Tanem'le konuşmamızdan sonra iyice dalgınlaşmıştım.Hocayı falan dinlemek istemiyordum.Dirseklerimi sıraya koyup başımı ellerimin arasına aldım.Kafamda bir ağrı oluşmuştu.Masum gördüklerimin beni ters köşe yapması hem de böyle bir olaya katılması beni epey bir şaşırtmış ve korkutmuştu.Hani desem ki Tanem ordan burdan saçma sapan bir şey duymuş da abartarak anlatıyor desem,değil.Çünkü Tanem'i ortaokuldan beri tanırım ve o bu denli abartarak anlatacak bir kız değil.
"İyi misin?"
Derin düşünceye dalmışken Saraç'ın -sıra arkadaşım-fısıldamasıyla irkildim.
"Ha,efendim?"
"Sınıfa geldin geleli kafanı sıradan hiç kaldırmadın,bir sorun mu var?"
Saraç'a güvenirdim aslında ama şuan ona anlatabilceğime sanmıyordum.Bir an önce neler olduğunu anlayıp bu durumu daha başka bir felakete yol açmadan düzeltmem lazımdı,kaybedecek vaktim yoktu.Çünkü biliyordum ki kaybettiğim her vakitte risk git gide artıyordu.Benim hemen onları bulmam lazımdı,hem de acilen...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KAR
Teen FictionKarla gelen ve hayatını,yaşam biçimi ve amacını değiştiren bir kızın baş döndürücü ve sürükleyici serüveni.