Bölüm 8

69 26 18
                                    

"Bilmem" dedim geri önüme dönerek.
Ama Saraç kararlı gözüküyordu.Sorusunu yineledi merak dolu bakışlarıyla.

"Arya ne oldu, cevap verir misin?"

Ona bakmadan yürümeye devam ettim.Berkan'a döndüm o da bana bakıyordu. Bir cevap bekliyorlardı,biliyordum ama veremeyecektim.

"Tanem'in tedavisi bu odada mıydı?" diyerek elimle sağdaki kapıyı işaret ettim.

Konuyu dağıtmak istediğimden sormuştum bu soruyu.Biliyordum aslında hangi odaya alınacağını.

Saraç yoğun bakım bölümü olduğu için odanın camından içeriyi görmeye çalışıyordu.
İçeride doktorlar hasta yatağının başına üşüşmüşlerdi.Teşhis koymaya çalışıyor olmalılardı.
Bir süre camda kaldıktan sonra Berkan'la bekleme koltuklarına oturduk.

Bir süre sonra Tanem'i odadan çıkardılar bir sedye üzerinde.
Kapı açılır açılmaz ayklanıp kapıya yöneldik.
Saraç'ın peş peşe sıraladığı sorularına karşılık asistan "ameliyata alacağız" demekle yetinmişti.

Sedyeyin ardından gittik.Ameliyathanin kapılarının kapanmasıyla Saraç köşeye yığılmıştı .
Berkan Saraç'ın yanına çöküp elini omzuna koydu.
Saraç'ın bu kadar duygusal olduğunu bilmiyordum. Gözlerinden süzülen yaşları gizlemeye çalışıyordu bastırmaya çalıştığı hıçkırıklarla.

Dizlerini kendine çekip kollarının arasına aldı.Daha fazla dayanıp gizlemeyeceğini anladığından da kafasını gömerek göz yaşlarının akmasına izin verdi.

Berkan'a elimle içecek diye işaret ettim.
Berkan da bana kafa salladıktan sonra merdivenlerden aşağıdaki kafeteryaya indim.
Etrafa ufak bir göz attıktan sonra ılık bir su alıp tekrar yukarı çıktım.
Saraç hâlâ aynı yerinde kafasını gömmüş duruyordu.
Suyu Berkan'a fırlattım.Berkan da suyu havada kapıp kapağını açtı.Saraç'ı dürterek kafasını kaldırdı.
Saraç'a suyu verince de doprulup yanıma yaklaştı.

"Saraç çok kötü ya.Çok yıprandı bir anda."
Derin nefes alarak dudaklarımı büzdüm.
Gözlerimi kaldırıp ameliyathane kapısına bakmamla da gözlerim doluvermişti.

"Geri eski haline dönecek,umudunu yitirme."dedi Berkan usulca.

Kızarmış gözlerimi ona çevirdim.Birbirimize acıyarak bakıyorduk. Her yönden acıtmıştı Tanem'in olayı.

" İnşallah. " dedim sessizce.

****
Baya olmuştu biz bekleyeli.Ya da ben öyle hissediyordum.
Ben etrafta dolanan Saraç'ı izlerken birden  ameliyathanenin kapısı açılıverdi.
Orta yaşlarda bir doktor kapının başında gözükmesiyle üçümüz birden doktora doğru yöneldik.

"Doktor, nasıl Tanem?İyi geçti değil mi ameliyatı?" diye soran Saraç'ın ardından doktor yumuşak bir sesle yanıt verdi.

"Hastamız gayet iyi.Aldığı ilaçlardan dolayı midesini yıkamak zorunda kaldık.
Bir de ilaçların herkese olmaz ama önceden bir tramva geçirenler için yan etkileri bulunabiliyor. Hastamızda da kısmi hafıza kaybı olduğunu düşünüyoruz.Kesin bir teşhis koymadık henüz ama hastamız bu süreçte yaşadığı belirgin bunalım ve olaylardan fazlasını hatırlamayabilir." dedikten sonra doktor eldivenlerini çıkarıp koridara doğru yürümeye başladı.

Saraç şaşkınlıkla giden doktoru izlerken bir anda bana döndü.Hızlıca bana yaklaşırken Berkan da olduğu konumdan bana doğru gelmeye başladı.

"Arya, Tanem ne ilacı alıyor,benim niye haberim yok."

Gözlerimi büyüterek Saraç'a bakıyordum. Kelimeler boğazımda düğümlenmişti.
Saraç'ın ikinci ikazıyla titrek bir sesle  yanıt verdim.

"Düzenli aldığı bir i-ilaç yok."dememle Saraç üstelemeye devam etti.

"Doktor ilaç almış dedi.Ne ilacı bu?Tanem niye durup dururken kendine zaralı bir ilaç aldı?Biri mi verdi yoksa?"

Son dediği cümle beynimde yankılanmıştı.
"Biri mi verdi yoksa?"...

Kafamı yavaşça Berkan'a kaydırdım.
Berkan soğukkanlılığını koruyordu.
Önüme dönüp Saraç'a baktım.Bana bakıyor,bir cevap bekliyordu.

" Ne vermesi,yok öyle bir şey. Ki-kimse vermedi. " kimse derken kekelemiştim.Sesim de hiç olmadığı kadar titriyordu.

"Arya, bana doğru söyle, biri ona ilaç verdi,ya da ona zorla falan mı içirdiler?Bak git gide aklıma kötü kötü şeyler geliyor."

Saraç'ın sesi git gide yükseliyordu. Gözlerinde anlam bulmaya çalışan bir öfke belirmişti.

Berkan'a ani tepki olarak zarar verebileceğinden korkuyordum. Belki de kabullenmeyip ileride de bir yanlış anlaşılmadan ibaret olayı büyütebilirdi.

"Saraç, iyileşince Tanem'e sorarsın işte." dedim sesimi kontrol etmeye çalışarak.

Saraç ellerini çenesinde birleştirip bana baktı.
Tam bir şey söyleyecek olurken ameliyathaneden Tanem'in çıkmasıyla dikkati dağıldı.Sedyeye doğru hızlanmaya başladı.

Hemşirenin hastanın uyandıktan sonra ziyaret kabul edilebileceğini söylemesiyle duvara yaslanarak olduğu yerde kalmıştı.
Nedense bir anda yaslandığı yerden doğrulup bize doğru yürümeye başladı.Daha çok bana doğru geliyordu.

İyice yaklaştıktan sonra üzüntüsünün verdiği öfkeyle bana baktı.Gözleri iyice kızarmıştı artık.

Ağzını açacak olmuştu ki Berkan yanımdan ayrılıp Saraç'a doğru adım attı.Neredeyse önümü kapatmıştı.
Saraç'ın omzuna ellerini koydu.

"Tamam,sıkma Arya'yı daha fazla.Dediği gibi Tanem'e sorarsın." dedi gür bir sesle.

Saraç sana ne oluyor der gibi bir bakış attı.
Kaşını kaldırmış Berkan'a bakıyordu.

"Berkan biliyorsan sen söyle, biri ilaç falan mı verdi Tanem'e?"

Berkan bana döndü gözlerimi büyüterek ona baktım.Gözlerini hafifçe yere eğöesiyle ona 'hayır' anlamında kafamı salladım ama o oralı olmadı bile.

"Evet, ilaç verildi ona."

Saraç bir anda "Ne?" diye bir çığlık attı.
Bu sefer sinirleri iyice gerilmişti. Berkan'a yaklaşmaya başladı.

"Kim verdi?Kim bu veren?" diye Saraç'ın bağırmasının ardından gayet bir düz sesle yanıt geldi.

"Ben!"

KARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin