Bölüm 5

130 34 34
                                    

Tanem'e yastık fırlattıktan sonra kalkıp üstüne atladım.
Tanem sabah sabah yaptığım saçmalıklarla kalkmış olduğundan hızlıca beni yere itti.
Ben doğrulurken o da kalkmıştı.

"Sabah sabah bu ne enerji,bir rahat dur."

Gerçekten de içimde inanılmaz bir enerji patlaması vardı.Kah yatakta yuvarlanıyordum kah saçma sapan danslar ediyordum.
Tanem ise sabahın verdiği mayhoşlukla bana bir süre bakıp lavaboya yöneldi.

Ben de telefonumu komidinin üzerinden kapıp kendimi yatağa attım.İnterneti açıp telefonun kasışını izledim.Telefonun mesajlar bir anda gelince kasma yapıyordu genelde,alışmıştım artık.
İlk iş olarak kızlar grubunun mesajını baktım.Boş mesajlardı.
Geri çıkıp Berkan'ın profiline baktım.Dün öğleden sonra girmiş en son.
Ben o kadar girmemeye dayanamazdım herhalde.Belki de telefonu kırılmıştır,interneti bitmiştir,hattında sıkıntı olmuştur,şarjı bitmiştir şarj makineleri hasar görmüştür,telefonun şifresini 3 kere yanlış girmiştir PUK kodunu bulamamıştır.
Belki de benim atmamı bekliyordur.Aynen öyle,beni bekliyordur,beklenmeye değer bir insanımdır.

Berkan'ın profiline tekrar tıklayıp mesaj attım.

"Günaydın🌞"

Emoji de uydurmuştum.
Mesaj atmamla birlikte iki tik olmuştu yani mesajım iletilmişti.

Bir dakika bekledikten sonra telefonu komidinin üzerine koyup mutfağa geçtim.
Tanem kahvaltı hazırlamaya başlamıştı bile.

"Tanem bak ne diyeceğim?"

Tanem elindekileri bırakarak elini tezgaha yasladı.Bana döndükten sonra devam ettim.

"Dışarıda simit falan mı yesek bu temiz havada?"

Tanem birkaç saniye düşünüp mutfağa baktı, daha doğru dürüst bir şey hazırlamadığından da beni reddetmedi.

15 dakika sonra dışarıdaydık.Tanem bir otobüsü durdurup varacağımız yere geldik.
İkimizin de bir türlü vazgeçemediği bir kafe vardı.
Siyah ağaç deseniyle kaplı duvarları ve otantik havasına modernlik katan loş ışıklar mekanın fazlaca havalı olmasını sağlıyordu.
Favori masamızdı köşedeki iki kişilik masa.Etraftan biraz ırak kalsa da mutlaka oraya otururduk.
Yine aynı masamıza doğru ilerlerken tanıdık garsonlarda arkamızdan geliyorlardı ellerinde birer menüyle.

Sandalyeme ceketimi asıp sandalyeyi çektim.
Tam oturcakken Oğuz abi de arkamda belivermişti.

"Günaydın.Sanırım birileri kahvaltı hazırlamaya üşenmiş."

Tanem'le birbirimize bakarak gülüştük.Oğuz ve Erkan abi de menüleri koymuştu.

"Siz bakadurun çikolatalı simit haricinde bir isteğiniz varsa haber edin."dedi Erkan abi.

Tanem'le sabahları çikolatalı simit  yemeye bayılırdık.Alışkanlık gibi bir şey olmuştu artık,haftada en az bir kez sabah yiyorduk burada buluşup.

Tanem içeceklere bakarken ben de telefonunu çıkardım cebimden.
Bir cevapsız çağrı ve üç mesaj vardı.
Şifremi girip aryanın kim olduğuna baktım.Berkan'dı tabii.
Ama bu ortamda ona geri dönemeyeceğimden attığı mesajlara baktım.
Günaydının ardından bir de sesimi duymak istediğini yazmıştı.Sanırım sonrasında da aramış olmalı ama telefonumun sesini açmamıştım.

Şu an telefonu açamaycağımı yazdım cevap olarak.Müsait olunca geri dönerim diye yazarken mesajımı okumuştu." yazıyor"

"Nerdesin" diye attığı düz mesaja karşılık Tanem'e belli etmeden karşıyı çekip ona attım.

KARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin