8. Bölüm " Takip "

97 3 0
                                    

Mabel Matiz:" Bir Hadise Var"
Şarkı çalarken okuyabilirsiniz.

"Aşkın panzehiri yoktur. Vurulduğun an ölürsün."

❄ ❄ Takip ❄ ❄

" Abla ben çıkıyorum. " Çay bardağından bir yudum daha aldıktan sonra masadan kalkıp kapıya doğru yöneldim. Kapıyı açıp geçen sene aldığım ama bir türlü giymeye nasip olmayan botlarımı giydim. Kapının üzerine koyduğum çantamı ve montumuda alarak üzerime geçirdim. Ablam odadan elinde kırmızı bir bereyle yanıma gelince üzerime fırlattı.

" Bu soğukta hasta olacaksın. Daha yeni iyileştin. " Ablam kapının üzerinde söylenmeye devam ederken ben bereyi çoktan kafama geçirmişti.
Saçlarımı açık bırakmıştım. Kulaklarıma, saçlarımın çoğunluğunu vererek kamufle ediyordum. Soğuk olduğu için eteğimin yerine siyah pantolon giymiştim.

" Bak! gözlerin kızarmış." dedi ablam gözlerimi işaret ederken. Gözlerim gece saatlerce ağladığım için kızarmıştı. Uyuyamamıştım. Düşündüm  olanları. Kendi hayatımı yaşamak için söz verdim. Bana emanet edilen kalbi üzmemek için yemin ettim. Boşa çıkarmak istemediğim sözleri kendime iyi bakarak tutacaktım. Dün gece herşeyi yatağımın üzerinde hıçkırarak ağlayışımda silmiştim. Artık Alkan yoktu. Ağlamak yoktu. Üzülmek yoktu.

" İyim abla. Telaşa gerek yok. Çok iyim hatta." dedim sırıtarak. 

" Gitmesen bugün!" ablamın lafına gözlerimi devirerek baktığımda, " Tamam,birşey demedim," dedi ağzına sürgü çektiğini gösteren işareti yapınca. Gülümsedim. Ablam da gülümsedi.

" Görüşürüz akşama. "  Ablama sarılıp merdivenlerden indim. Dış kapıyı açınca yüzüme vuran sert rüzgarın dondurucu soğuğu bütün bedenim titremesine neden olmuştu. 

Etrafa bakınca akşamdan kalan kar yağmuru hâlâ etkisini gösteriyordu. Biraz üşümüş olsamda gittikçe bedenim soğuğa alışıyordu. Otobü durağına gidene kadar telefondan müzik açıp dinlemeye başladım.

"Bir Hadise var" şarkısı çalınca hüznün dibini görmüştüm. Mabel Matiz şahane yorumlamıştı şarkıyı. Eski olsada dinlenmeyi hak ediyordu.

Vurgunum sana bir mahkum gibi

Uykular haram bir zehir gibi

Aşığım fakat hasretin deli ezelden beri

Bir hadise var kimse bilmiyor

Olmuyor bende deprem olmuyor

Hiçbir şey beni böyle sarsmıyor bir senin gibi

Mühürledim seni kalbime

Kurşunlar işlemez çiğerime

Zincirledim seni kalbime

Anahtarları yok denizlerde

Şeytan diyor ki tövbeler etmeli

Uğrunda yüz kere bin kere ölmeli

Cehennemde bile  zulmetsen  de yok bir seni sevmeli

Gözlerin hoyrat ihanetler gibi...

Göz çukurlarımdaki ıslaklığı silerek kaldırımda yürümeye devem ettim. Tek bir şarkı bütün hayatımı özetlenmişti.

Hayatım Alkan'dan ibaretti. Ben Alkan'a duyduğum aşktan.

Ama bitmişti değil mi? Uğrunda yüz kere bin kere öleceğim adam terk edip gitmişti. Oyuncak misali oynamıştı duygularımla.  Gözlerindeki güzellik ihanetin habercisiydi. Anlayamadım ihanetini. Ellerine verdiğim kalbimi sokak ortasında bırakıp kaçmıştı.  Sahip çıkmamıştı. 

KALBİN ÇAĞRISIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin