" Bazı kelimeler tokattan daha çok acıtır."
❄ ❄ Vefa ❄ ❄
Duygularım boşlukta özgürce gezinirken peşimdeki katilin kokusunu alamamıştım. Ölümüme engel olacak olan adam, ölümüme sebep oluyordu.
Göğsümde şiddetlenen ağrıyı, dizlerimdeki acıyı da düşüncelerim bir kenara fırlattı. Canımı yakan çektiğim ağrı ya da sızı değildi. Canımı yakan bana gülümsemeyen gözlerin başka gözlere gülümsemesiydi.
Yere düştüğümde herkes şaşkınlıkla bana bakmıştı, bunun bilincindeydim. Nefes alamıyorumdum. Çiğerlerimi terk eden hava beni boğmak üzereydi. Oksijeni çoktan tüketmiştim.
Yasin önümde oturup müdahale etmeye çalıştı. Bilmiyordu. Müdahaleye değil, Alkan' a ihtiyacım vardı.
Bedenimde hissettiğim acılarla kıvranırken Yasin, kafamı alıp dizlerinin üzerine yerleştirdi. Ayla ve Batu da yanımızda diz çöküp neler olduğunu anlamaya çalışan bakışları üzerimize diktiler.
Tepemde toplanan öğrencilerin korkmuş yüzlerini ayırt edemesemde birileri benim düşmüş olduğum durumu keyifle izliyordu." Biri hocalara haber versin. Hemen!" Yasin etrafımızdaki topluluğa bağırınca aralarından biri koşup okul kapısından içeri girdi.
"İyim,ben." Zorla oynattığım parmaklarım, yüzümde dolaşan Yasin'in eline dokundu.
Sesim çaresizce bedenimden çıkışını bekleyen nefesimi tahrik etmişti. İntiharın eşiğinde sırtından vuran ecelini bekliyordu.
Yasin kafasını iki yana sallayıp. Eliyle yüzümü daha çok avucunun içine aldı."İyi falan değilsin, sadece aptalsın!" Kafamı dizinden indirip sağ kolundan destek alarak yukarı kaldırdı. Sol kolu, bacaklarımın altından geçip, bacaklarımı kolunda sabitledi.
Yasin dizlerinin üzerine ayağa kalktığında hissiz olan kollarım bedenimden ayrılmamış olsa da teması kesmişti.
" Ecmel!Kardeşim." Ayla'nın yüreğimi burkan sesi kulaklarımda yankı buldu. Şaşkınlık o 'nun da sesine yansımıştı.
Farkında olmadan aşkı ellerimle kirletmiştim. Alkan'ı sevmek ölümüne sebebiyet vermişti. Fani dünyadaki ölüm değildi bu. Hepimiz bir gün gerçek ölümü tadacaktık, kaçınılmaz sondu. Kaçamayacağımız sonumuzdu. Beki bugün ölecektik, belki yarın.Benim ölümüm farklıydı. Maneviydi. Ruhumu öldüren Katilime aşkık olmuştum. O,katildi. Ben,katiline kurban giden zavallının tekiydim.
Gözlerim iyice ağırlığını hissettiriyordu. Bedenimdeki acıları tuzlu suya basmışlardı sanki. Zaman geçtikçe ilerleyen yaralarım derine iniyordu.
Tutamadığım gözyaşlarım kirpiklerinden düşerken karanlığa güvenerek teslim oldum.
❄
"Miray, kardeşinin durumu kötüleşiyor. Uygun kalp bulunamazsa kısa sürede onu kaybederiz."
Gözlerimi açma isteğine karşı birbirine çiviyle çakılan kirpiklerim buna izin vermiyordu. Odanın içinde sesler duyduğumda,içinden bir tanesinin ablamın sesi olduğunu anladım. Diğerini çıkaramamıştım ama ablamı tanıyor gibiydi.
" Kerem, Bi 'çaresi olmalı. Kardeşimi kaybedemem. " Ablamın ağlamaklı çıkan sesiyle titremiştim. Kesik kesik gelen konuşmalar beynimin düşünmede görev yapan organına giderken açılmak bilmeyen kirpiklerimi açmaya inatla devem ediyordum.
" Miray başka çare yok. Kalbin bulunması şart! Kan dolaşımı yapamıyor, organları yavaş yavaş çöküyor." Gözlerimi açarken zafer kazanmış gibi hissediyordum.
Etrafı biraz sisili görsemde alıştıkça görüntü netleşti. Hastane odasında olduğumuzu anladım. Kolumdaki serum rahatsız edici derecede kaşındırıyordu. Oldum olası sevmiyordum zaten. Elimi iğnenin biraz altına getirerek kaşınan bölgeyi acıtmadan küçük hareketlerle kaşıdım.
Gözlerim netleştiğinde kapının önünde ablamı ve doktor olduğunu var saydığım adama döndürdüm. Doktorun sırtı dönüktü. Orta boylarda ve çok zayıf olmayacak derecede cılızdı. Ablamı odağına alan bakışlarım yeşillerinin kan çanağına döndüğünü gördü. Yeşil gözlerine hiç yakışmayan kırmızıyı kullanıyordu. Oysa ki ben yakışmadığını bin defa söylemiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KALBİN ÇAĞRISI
Fiksi Remaja"Ona kalbimi sundum." "Sevecğini düşündüm." "Âşık olacağını..." "Gözyaşlarımı sileceğini..." "Yaralarıma merhem olacağını..." "Ruhuma dokunacağını..." "Nefesim olacağını..." Dudağım muzipçe kıvrıldı, gözlerim puslanmıştı. "Öyle de oldu." " Kalbini...