13

33 6 0
                                    


Babamın beni öpmesiyle uyandım; ''Kızım nasıl oldun? Ateşin düşmüş biraz'' kalkıp babama sarıldım ''Hoş geldin babacığım, evet biraz daha iyiyim'' odanın içine baktım annemle Kamran gözükmüyor ''Arkadaşına bakıyorsan mutfakta; annene yardım ediyor'' anneme yardım mı ediyor. Yok, daha neler! Çok geçmeden annemle Kamran ellerinde tabaklarla odaya girdi şaşkınlıkla izledim. Okulda kavga eden beyefendi evde yemek hazırlıyor vay be! Babam ''Sıla çok terlemişsin kalkıp üzerini değiştir iyice kötü olma''

''Tamam, baba'' diyerek odama çıktım. Ellerimi yüzümü yıkadım kendimi biraz daha iyi hissediyorum en azından. Rüyada gibiyim; Kamran bizim evde ve anneme yardım ediyor, babam da sevmiş anlaşılan suratında mutsuzluk ifadesi yok. Neden yapıyor acaba bunları çözemiyorum bu çocuğu...

Aşağıya indiğimde masada beni beklediklerini gördüm ama hiç de rahatsız değiller; sohbete dalmış hepsi. Geçip yerime oturunca fark ettiler; ''Hadi herkese afiyet olsun'' ''Sağ ol babacığım'' deyip başladım yemeye. Canım çok istemiyor ama ilaç içmem lazım atıştırdım ve kalktım sofradan. Annem hemen elime ıhlamur bardağı ile ilacı tutuşturdu.

Bizimkiler sohbet ederken anneme odama çıkmak istediğimi söyleyip kalktım yerimden. Halsizim hala, ne kadar kendimi toparladığımı söylesem de kafamı kaldıramıyorum. Hızla odama çıkıp attım kendimi yatağa, oh be boşuna oturmuşum aşağıda... Uykumun içinde Kamran'ın sesini duydum ''Sıla iyi misin''? Zar zor gözümü açıp baktığımda yanımda duruyordu. ''Sıla nasıl oldun, daha iyi misin''? ''İyiyim'' '' Ben gidiyorum, dikkat et kendine ve lütfen ıhlamuru ihmal etme'' olur anlamında kafamı salladım ama içmeyecektim. ''Sakın beni kandırmaya çalışma Sevim abla içmezsen haber edecek'' ''Haber etmesi neyi değiştirir, sana söyleyince içecek miyim''? ''Evet, içeceksin Sıla Hanım içmek zorundasın; çünkü iyileşip okula gelmen lazım'' ''İyi geceler Kamran'' diye gitmesini ima ettim. Neden bana şart koşuyor anlamış değilim.

Sabah kalktığımda kendimi daha iyi hissediyordum, en azından üşümüyorum. Yavaş yavaş üzerimi değiştirip kahvaltıya indim. ''Günaydın kızım'' ''Günaydın annecim'' ''Gel kahvaltını yap, ıhlamurunla ilacını da iç öyle git'' ters ters baktım anlamış olmalı ki ''Niye öyle bakıyorsun, içmezsen Kamran'a söylerim'' ''Anne beni neyle tehdit ettiğinin farkında mısın? Kamran kim oluyor da beni ona şikâyet ediyorsun''! ''Gözlerinden anlaşıldığı kadarıyla sevdiğin biri oluyor Sıla'' daha fazla uzatmadım, kahvaltımı yapıp kalktım yerimden. ''Bekle baban götürsün'' ''Yok ben giderim'' bir de babamın Kamran'ı övmesini dinleyemem, gerek yok! Ne kadar dalgın yürüdüğümden habersiz gidiyorum, sonradan fark ettim yanıma gelen Deniz'i. ''Günaydın Sıla'' ''Günaydın'' dedim yüzüne bakmadan. ''Konuşmayacak mısın benimle''? ''konuşmayacağım uzak dur benden lütfen'' ''Sıla beni dinlemen lazım, o herif sana ne anlattı bilmiyorum ama yanlış şeyler söylediğine eminim'' ''Deniz gerek yok konuşmaya sen kendine başka bir hedef seç. Ben iddiaya girilecek bir kız değilim''! ''Ya tamam başta iddiaydı, seni yakından tanıyıp konuşunca fikrim değişti ve ben gerçekten seni tanımak istiyorum'' konuşurken çoktan okulun önüne gelmiştik. Kapıdan girince gördüm Kamran'ı, karşıda suratı asık bir şekilde bize bakıyordu. ''Git artık beni rahat bırak'' deyip ayrıldım yanından. Kamran'ın yanından hızla geçmek isterken ''Günaydın Sıla Hanım, önceki yaşananlar ders olmamış galiba size'' ''Günaydın Kamran ama hiç bir şey düşündüğün gibi değil'' ''Ne diyor o herif yine'' ''Sana ne Kamran, niye bu kadar çok ilgilendiriyor benim hayatım seni. Artık kendi dertlerinle ilgilenip beni görmesen mi acaba''? ''Öyle mi Sıla? Tamam, bundan sonra konuşmam seninle ve çevrendekilerle, ha merak etme rahatsız da etmeyeceğim seni yüzümü de fazla görmezsin'' deyip çekip gitti. Çok mu abartıyorum acaba? İyi de o da karışacaksa önce adını koysun bu işin!

Aşkın BüyüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin