İyi okumalar😊
Tamaydan
Gözlerimi açtığımda kafamda bir doktor vardı. Kaç gündür burada esir alınmıştım resmen. Bunaldım artık evime gitmek istiyordum. Bu iki üç gün boyunca Ateş sürekli yanımdaydı. Ali ise sık sık uğramaya çalışıyordu. Doktorlar buna pek olumlu bakmasa da Ateş dediğini yapıp bir an olsun yanımdan ayrılmıyordu. Ama bazen bir iki saat bir yerlere gidiyordu. O zamanlarda kapının önüne koruma bırakıyordu. Sorduğumda ise önemli değil deyip geçiştiriyordu. Ben buna boşuna bok demiyorum, offf... ben böyle düşünürken bir ses gerçek hayata döndürdü beni.
-Tamay hanım iyi misiniz? - dedi kalın bir sesle doktor, bunu ağzındaki maskeye bağladım ama sesi fazla tanıdık geliyordu.
Derin bir nefes alıp gözerimi devirdim.
-Bu dört duvarın içinde kısılıp kalmayı geçersek, iyiyim. - Dedim kısık bir sesle. Doktor sırıtmaya başladı birden, neden sırıtıyor bu?Kaşlarımı çattım ve sordum.- Neden sırıtıyorsun? -
Dediğimde daha fazla sırıtmaya başladı. Sinirlerimi germeye başladı ama bu. Ellerini kaldırıp maskesini çıkartığı an gözlerim büyüdü Aliydi bu.-Ne yapıyorsun burada sen? Hem bu halin ne Ali? -
Dedim. Hâla şaşkındım. Kendime gelip hızla kollarımı açtım. Ali bunu beklermiş gibi bana sımsıkı sarıldı. Bir kaç dakika sarılarak durduktan sonra geri çekildi Ali. Üstünü süzdüm. Önlük ile hastanede bilindik o mavi saçma şeyi giymişti.Gözlerimle üstündekileri işaret ederek.
-Bunları nereden buldun? - Dedim. Kendini gererek elleriyle kendini gösterip.
-Şu karizmayla bir şey yapamıyorsam öleyim ben. -
Dediği an kahkaha attım. Salak herif güldürüyor beni. Kurşun yerleri acıyor.Anında yüzümü buruşturdum. Yüzümün buruştuğunu gören Ali'nin yüzü anında değişip endişe dolu bakışlar atarak yanıma geldi.
-Tamay, ne oldu? -Dedi. Sesi fazla mı endişeli geliyordu? Bu halini gördüğüm zaman sırıtmaya başladım, Ali tek kaşını kaldırarak baktı, ne yapıyor bu salak diye galiba.
-Kızım kafayı mı yedin? Yoksa ilaçlaranına bir şey mi koydular? - Dedi. Meraklı meraklı. Gözlerimi devirdim.
-Hıı benim serumlara özel rakı koyuyorlar. Bilmiyor muydun senn? Aaaaa...- Dedim sırıtarak. Kaşlarını çattı.
-Sus kız. Ben senin abinim. Abinle düzgün konuş. - Dedi. Kıkırdadım. O değil de ben ne zamandır buradaydım ya?
-Ali ben ne zamandır buradaydım yaa? Hem çok çirkinim değil mi? -Dedim. Moralim bozulmuştu şimdi. Düşündüm de pek önemsemiyordum ama.
Aliye baktığımda hafif sırıttığını gördüm. -İlk olarak bizi süründürecek kadar burdasın ve ben senin sevgilin olsam arkama bakmadan kaçarım o derece. - dedi kıkırdayarak.
Ben de kıkırdadım. -Ayna var mı? Merak ettim şimdi. - dedim. Etrafa baktık ama hiçbir şey olmadığını gördük. Elini cebine atıp telefonunu çıkarttı.
-Ayna yok ama kamera var, ama pek hazır mısın buna bilemiyorum. - Dedi sırıtarak. Gözlerimi devirip telefonu aldım. Aman Allahım gerçekten berbat gözüküyordum. Saçlarım birbirne karışmış, tenim bembeyaz, gözerimin altı mor. Ahh bir de ben kokuyorumdur. Ne zamandır buradaydım offf. Ateşin yerinde olsam yanıma yaklaşmazdım.
Yüzümü buruşturdum -Bu ne bee , ben şimdi kokuyorumdur değil mi?-Dedim. -Yok ne kokması sadece hastaneye girdiğimde senin kokun burnuma gelip burnumu tuta tuta yanına geliyorum. -Dedi ve kahkaha attıktan sonra devam etti. -Ama yine de güzelsin merak etme. -Dedi gülümseyerek. Çattığım kaşları eski haline döndürdüm. -Çok güzel gömüp sonra teselli ediyorsun bravooo. - Dedim -Bu arada alkışlamıyorum, sen alkışla benim yerime. -Dedim.
-O değil de sen neden böyle giyindin? Normal bir şekilde zaten gelebiliyorsun. -
-o uyuz sevgilin yanına kimseyi sokmuyor. Ben de seni görmek istediğim zaman hastane dolabından yedek kıyafet ödünç alıp yanına geliyorum. Vurulduğun ilk günden beri. - Dedi. Hımm... güzel fikirmiş. Aklıma yazayım belki bir gün işime yarar. O değilde zaten günde iki defa geliyor yetmiyordu? Ahh Ateş boku ahh kardeşim dediğim insandan beni sakınıyor musun lan sen?
-Uyuz sevgili? - Dedim ve gülmeye başladım. Kahkahalarla gülemiyordum kendimi tutuyordum, Maalesef sadece yüzümü kapsayan bir gülme.
-hıhı... beni kardeşimden ayırdığı için onun ağızına sıçacağım. Sen bir iyileş. -Dedi kaşlarını çatarak
Güldüm. Ateş bokuna bak sen. Biraz daha konuştuktan sonra benim bedenimi uyku kaplamaya başlamıştı. Zaten sürekli dinlenmem gerekiyordu ama onlari umursamamaya çalışıp pek uyumuyordum. Tabi bir süre sonra bedenim deki kurşun yerleri hâla pek iyileşmediği için bedenim yenik düşüyordu.O ara kapıdan ses gelmeye başladı muhtemelen ya hemşire ya da Ateş bokuydu. Aliye baktığımda hemen cebinde olan maskesini çıkartıp taktı. Bizim ailede genetik galiba. İstese girerdi dinlemeden ama neden zor yolları deneyerek geliyor? Hâla anlamış değilim. Kapı yavaşça açıldığında Ateş boku ile doktor girdi. Biraz gerildim açıkçası. Tekrar Aliye baktığımda serumu düzeltmiyormuş gibi yapıyordu. Ah gerizekalı bu cüsse ile hemşirecilik neden oynuyorsun? Bu haline gülesim geldi. Ateş bokuna baktığımda ise tek kaşını kaldırmış Aliye bakıyordu. Ne ara bu kadar sert oldu bu? O değilde görmeyeli zayıflamış, ve yüz hatları daha belli olmuş ve bunu daha da yakışıklı yapıyordu. Offf...
-Siz kimsiniz? -Dedi doktor Aliye . Ali serumu bırakıp ona baktı. Aklından ne geçiyordu bunun? Hafif öksürük ile konuşmaya başladı.
-Beni Ahmet doktor gönderdi. Bu bölümde olduğum için incelemem için. - Dedi sakince. Vayy bee ben neden böyle olamıyorum acaba? Doktor kaşlarını çattı. Anlamıştı işte Ahmet Bey diye bir kişi yoktu kesin. Aliye bakıp sorarmış gibi baktım. Bana dönüp bir bildiğim var bakışı attı. Yani ben öyle anladım.
-Peki artık çıkabilirsin sen, bu arada bir daha benden izinsiz hastama bakmasın ilet bunu. -Dedi. Kanmıştı işte kanmıştı. Ali kapıya geldi arkasını döndü tam çıkıcaken
-Görüşürüz doktor Bey-dedim.
Arkasını döndü göz kırptı ve çıktı. O an kendimi tutamadım kıkırdadım. Ateş bokum bana baktı. Kaşları çatılmıştı.
-Tamay Hanım iyi misiniz? -Dedi doktor. Daha ne kadar iyi olabilirim? Gitmek istiyorum ben ama yerimden bile kalkamıyorum. off...
-İyiyim. Ne zaman çıkacağım ben bu hastaneden? -Dedim. Ateş sadece bizi izliyordu. Doktor elindeki kağıtlara baktı.
-Üzgünüm ama şu an çıkamazsınız. - Dedi. Sıkkınca ofladım.
Doktor gitmişdi nihayet. Ateş boku yanıma geldi. Anlıma bir öpücük kondurdu. Geri çekildi. Gözlerime o kadar derin bakıyordu ki bakmadan duramıyordum işte. Aklıma pis koktuğum geldi.
-Ateş boku-dedim sakince.
-Efendim Tamayım. - Dedi. Bana mı sadece çok masum oluyordu?
-Ben pis kokuyorumdur. Nasıl öpüyorsun sen yaa? Bilmem kaç gündür buradayım. -Dedim. Yüzümü buruşturdum.
Ateş kahkaha attı. -Hala melek gibi kokuyorsun güzelim sen. -Dedi. Bu seferde saçıma bir öpücük kondurdu. Gülümsedim.
-Hadi uyu sen dinlen biraz ben buradayım. -Dedi. Sandalyesini benim yanıma çekip oturdu. Elimi ellerinin arasına aldı. Şimdi rahat bir uyku uyuyabilirim. Sinirleniyorum, kızıyorum ama kalbimi, beni yumuşatan tek o oluyor. Derin bir nefes alıp gözerimi yavaşca kapatım.
Evet bir bölüm sonu.
Umarım benim yazdığımı beğenmişsinizdir. 😊😊😊Arkadaşlar bu bölüm İrem arkadaşımızdan geldi sözümde durdum umarım beğenmişsinizdir. İrem'e teşekkür ediyoruz bu bölüm için. 🖤👏🏻👏🏻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kız Meslekte Meteor [TAMAMLANDI]
ChickLitŞiiiiiiii DİKKAT Bu kitap YAKA bilir !!!! ?? -Kızım Saçmalama Kız Meslekte Erkeğin Ne işi Var Yalan Haberdir Şimdi beni Sal canım uykumla Baş başa bırak tamamı Safa - -Niye kızım belki Sevgilisi için Geliyordur - -Yok Ebenin Gözü kızım saçmalama kı...