vişne çürüğü'nün canı çok yanıyor , görüyorum

271 60 9
                                    

Anlaşılmadım hiçbir zaman. Çevrem için asiydim. Ne istediğini bilmeyendim.

Ailemle görüşmüyordum çünkü zaten onlarla birlikteyken bile çoğu zaman düşünüyordum, aile böyle bir şey miydi? Kabul görmediğim bir yerde kendimi ait hissedemiyorsam bunun suçlusu kimdi?

Benim ne düşündüğümü, ne istediğimi ve ne hissettiğimi anlamıyorlardı. Bundan bıkmıştım.

Kavgalardan, gürültülerden ve bütün bu huzursuz yaşamdan gerçekten usanmıştım.

Hangi insan sürekli olarak savaşabilirdi ki?

Hangi insan sürekli eleştiriler duymak zorunda kalırdı?

Zaten her ne yaparsam yapayım gözlerinde iyi olmayı beceremiyordum ve sonra karar vermiştim, aile illa ki kan bağı gerektirmezdi.

Devam edemeyecektim, yanıma aldığı ufak bir çantayla onları geride bırakmam bu yüzdendi. Ama seslerden hiçbir zaman kaçmadım.

Sesler beni delirtti.

Ta ki Vişne Çürüğü ile karşılaşana kadar.

Vişne Çürüğü benim kurtuluşumdu. Ona her baktığımda bunu biliyorum. Hiç ulaşmama, sesini hiç duymama ihtimalim olsa bile biliyorum işte.

Onu izleyerek ömrünü tamamlayabileceğimi biliyorum.

Ancak gözlerini bile büyük bir cimrilikle saklıyor benden. Dert değil, hiç olmuyor.

"İlk kar düştü." Usulca mırıldanıyorum. Aynı vagonda karşılıklı oturuyorum Vişne Çürüğü'yle. "Ve sen buradasın."

Gözleri çekiniyor yine ve ben merak ediyorum oradaki acılara neyin sebep olduğunu. Kendi acılarımı unutuyorum, onun acılarını merak ediyorum sadece.

Trenin camına dönüp düşen kar tanelerini izlerken Vişne Çürüğü, gülümsüyorum.

Hiçbir kar tanesi vagonun camına düşmüyor. Nedenini biliyorum.

"Kıskandılar," diyorum. "Sana demiştim. Sakın kendini."

Vişne Çürüğü'nün gözleri tekrar dönüyor bana.

Yıldızlar kaymışlar, ancak hala asılılar orada. Ses çıkartmıyor yine. Konuşmaktan korkuyor ama bilmiyorum, neden?

"Seni rahatsız ediyor muyum?" diyorum çekinerek. "Konuşmamalı mıyım?"

Gözlerinde şaşkınlık oluşuyor.

"Benden rahatsız mı oluyorsun?"

Başını sallıyor iki yana hızlıca. Gülümsüyorum.

"Canını ne yaktı bilmiyorum ama ben yakmam." diyorum. "Sadece gülümsesen de olur. Karşılığını istemiyorum."

Gözleri doluyor.

Sonra cama karlar değiyor.

Üşüyorum.

Vişne Çürüğü'nün canı çok yanıyor. Görüyorum.

Ben ise ona yanıyorum, onunla yanıyorum.

Durağı kaçırıyorum. Sorun etmiyorum.

Sesini yine duymuyorum. Sorun etmiyorum.

🍒

🍒

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
feeble sour cherry 🍒 #beklemedeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin