"Kübra hadi gel, kahvaltı hazır!" sesi duyuldu içerden. Normalde bu sesi sizler annenizden duyuyorsunuz değil mi? Evet dediğinizi duyar gibiyim ama bu benim için geçerli değil çünkü ben daha annemi hiç görmedim .Ne garip değil mi sizi doğuran ,dokuz...
Sofrayı toplayıp bulaşıkları yıkadık ve eve geldik. Babamın yıkayıp kuruttuğum üniformasını ütülüyordum. Çizginin düz olması için insan üstü çaba sarf ediyordum. Babam Komutandı onun üniforması düzgün olmazsa diğerlerinden düzgün giyinmelerini beklemesi saçma olurdu bunun için kendimi feda edip miyop olmayı göze almıştım...
"Kübra basma ütüyü düzelt şurayı kat izi olmasın!" dedi başımda dikilen babam. Evet bir de bu vardı babam başımda dikiliyordu ve beni daha çok stres ediyordu bu durum. Elimde mi ütüyü demire koyup babamın gösterdiği yeri düzeltim. Ütüyü elime alıp ütülemeye başladım.
Pantolon bitince askılığa astım. "Ben bir daha ütülemem bunları baba ya gözüm acıyor , stres yapıyorum sen başımda durunca." dedim yorgun ve halsiz çıkan bir sesle.
"O zaman ben kırışık üniformayla gidiyim öyle mi?" dedi bana bakarak.
"Aman be baba... Tamam ama başımda dikilme." kafasını sallayınca yanağını öpüp iyi geceler dedim ve odama gittim. Pijamalarımı giyip yatağıma yatıp yorgana sarıldım.
Bugün çok acayip bir gündü. Herkes bir garip davranıyordu bugün. Bugün ailem için önemli bir gündü ve bize söylemiyorlardı ama benim adım Kübra ise ben ne olduğunu öğrenirdim.
☆
Rimel ve fondöten sürüp saçımı iki tane balıksırtı örüp çantamı alıp odamdan çıktım. Mutfaktan sucuk kokusu geliyordu. Çantamı kapının önüne koyup kokuyu takip ederek mutfağa girdim.
"Oy oy oy sucuk mu var ya!" dedim ve ekmek bölüp sucuğun yağına bandım. Sucuğu çok sevdiğimi söylemiş miydim? En sevdiğim yemek sucuktur öğrenmiş oldunuz.
"Yapma şöyle Gök-Kübra" babam bana başka bir şey diyecekti sonradan fark edip düzeltmişti.
"Bunun tadı böyle çıkar Komutanım tartaklayacaksın sofraya oturmadan." dedim bu sefer dört beş tane sucuğu da ekmeğin içine aldım ve ağzıma attım. Tavanın yarısını yemiştim "Eline sağlık baba" deyip öpücük attım ve mutfaktan çıkıp odamın içinde olan banyoya girdim.
Odam aslında ebeveyn odasıydı ama babam içinde banyo olduğu için bana vermişti odayı. Rahat etmem için. Odamı beyaz ve pudra pembesi ağırlıklıydı. Banyo ise siyah ve beyaz.
Dişimi fırçalayıp banyodan çıktım. Üstüme yünlü mavi kot ceketini geçirdim. İçimde siyah boğazlı kazak vardı ve siyah kot pantolon giymiştim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
