Beşinci Bölüm

338 124 200
                                    

Helin yağmuru izlerken Eren de Helin'i izliyor bir yandan da Helin'in kıvırcık saçlarıyla oynuyordu. Eren Helin'e doğru uzanıp yanağına küçük bir öpücük kondurduktan sonra kendine geldi. Yumuşak bakışlarla Helin'e bakıyordu. Eren gülerek "Ne oldu güzellik kraliçesi. Yine neler düşünüyorsun?" Eren,Helin'in saçlarından öptü bu sefer. Helin kendini geri çekerek "Hiiiç" diye geçiştirdi. Eren arkasına yaslandı. Son zamanlarda Helin'in davranışları kuşkulandırıyordu Eren'i. Ama yinede belli etmedi. Helin arabayı çalıştırıp "Oya Teyze evde mi ?" diye sordu. Eren dışarıda yağan yağmuru izlerken "bilmiyorum" diye cevap verdi. Ondan sonra da yol boyunca ikisi de tek kelime etmedi.

🌈🌈🌈

Koşmaktan çok yorulmuştum. Kaldırıma oturup soluklandım biraz. Hâlâ şokun içerisindeydim. Cem beni öpmüştü. Bunları düşünürken yağmur tüm şiddetiyle yağmaya devam ediyordu. Ben Eren'e aşıktım birkere. Hem de deli gibi. Kendimi çok kötü hissediyordum. Bir yandan da aklıma bir soru takılmıştı. 'Cem neden beni öpmüştü?' Yoksa benden hoşlanıyor muydu? Ya da öylesine miydi? Sonra birden kafamı yukarı kaldırıp "NEDEN!" diye bağırdım. Sinirimden ayaklarımı yere vuruyor ve aynı şekilde bağırmaya devam ediyordum. Ama hiç kimse beni duymuyordu. Çünkü burada hiç kimse yaşamıyordu. Dayanamıyordum. Kaçmak, yok olmak istiyordum. Sonsuza dek yok olmak istiyordum. Kaldırımdan güç alıp oturduğum yerden kalkıp koşmaya başladım. Nereye gittiğimi bilmiyordum. Sadece tek bildiğim koştuğumdu.

🌈🌈🌈

Eren, Helin'in yanağına küçük bir öpücük kondurup arabadan indi. Belli etmemeye çalışıyordu ama canı da bir o kadar yanıyordu. Annesinin ya da babasının evde olmaması için içinden dua edip apartman kapısından içeri girdi. Cebinden anahtarını çıkarıp kapıyı açtı. Ev sessizdi. "Sanırım evde kimse yok." diye mırıldandı Eren. Cam kenarındaki tekli koltuğa oturdu. Yağmur hâlâ delisiye yağmaya devam ediyordu. Tam da Eren'in ruh halini yansıtıyordu. Canı acıyordu. Neden bilmiyordu ama canı acıyordu. Aldatılmış gibi hissediyordu kendini. O sırada yanağından bir damla yaş süzülerek eline geldi. Elinin tersiyle gözündeki yaşları sildi. Elini yumruk yapıp koltuğun kenarına vurdu. Ve "Saçmalama lan Eren. Helin öyle bir şey yapmaz. Sen nasıl böyle bir şey düşünürsün piç herif."diye kızdı kendine. Ama belki içgüdüleri yanılmıyordu. Kim biliebilir ki? Eren sadece koltuğa gömülüp ağlamakla yetindindi.

🌈🌈🌈

Helin, evine gittiğinde Turgut balkonda bir yandan sigarasını içiyor bir yandan da maillerini kontrol ediyordu. Helin de mutfaktan kendine bir kadeh doldurup Turgut'un yanındaki sandalyeye oturdu. Turgut yüzünü hafif yana çevirip " Bıraktın mı bari o Eren piçini evine?(!)" diye çıkıştı Helin'e . Helin elindeki kadehi sehbanın üstüne sertçe bırakıp "Turgut, neden böyle yapıyorsun ya? Onu sevmiyorum ben artık. Bunu yüzlerce kez konuştuk." Turgut elindeki bilgisayarı sertçe yere atıp "Lan o zaman neden ayrılmıyorsun o Eren piçinden!" diye bağırıp balkondan çıktı. Koltuğun üstündeki hırkasını aldı ve kapıyı sertçe çarpıp gitti. Helin de oracıkta kalıp gözyaşlarına boğuldu.

🌈🌈🌈

Cem yanlız başına yürüyuordu. Bir yandan yürüyüp bir yandan da kendine kızıyordu. " Lan gerizekalı Cem! Ne diye gidipte kızı öptün?(!)" Böyle kendine kıza kıza depoya vardı. İçerisi buz gibiydi. İçeriden birkaç tane odun parçası alıp kibrit yakıp odunların üstüne attı. Sonra ateşin karşısına oturup Jale'nin fotoğraflarına bakıp yine kendine kızdı ve artık gözyaşlarını tutamadı.

İşte Benim GeleceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin