On Yedinci Bölüm

80 20 0
                                    

Biraz yıldızlar ve ay dedeyle bakışıyor, diğer bir yandansa Eren'i ve oyuncu olacağım o günün hayalini kurarken gecem bu şekilde geçiyordu.

Oyuncu olacağım günün hayalini bitirmiş biraz ay dede ve yıldızlarla bakışırken yastığımın altındaki telefonumun titrediğini hissedip yastığımın altından aldım ve ekranda yazan ada baktım.

Turgut'un adını görünce içimden 'Eyvallah.' deyip telefonu açıp kulağıma götürdüm.

"Alp geceyi Melisalarla geçireceğini söyledi. Annenle babanla bir sorun olmasın. Eğer istiyorsan sabah seni alabilirim."

Yattığım yerden sağa dönüp "Öğleden sonra Yıldız'la Cem'in ilk buluşmaları için Yıldız'a makyaj yapmam gerekiyor." dedim.

"Bence sabah yapma. O vakte kadar makyaj bozulabilir. Benden sana bir tavsiye sabah eve git ve buluşma saatine yakın Melisaların evine gidip makyajını yap kızın."

"Haklısın." deyip "Cem ne yaptı?" diye ekledim.

Büyük bir kahkaha atıp "Evde denemediği saç jolesi kalmadı desem yeridir. Hırt herif." dediğinde ikimiz de gülmekten öldük.

Ah Cem ah...

"Sabah Melisalarla konuşurum."

Gökyüzünün en koyu mavilerine dalıp gitmişken "Sen ne yaptın?" diye sordu Turgut.

Hiçbir şey demek istemedim. Başta öylece sustum. Sonrasındaysa "Hiç." diyebildim sadece.

"Hâlâ ilk anki gibi yıkık olduğun belli. Ama bu hiçbir şeyin sonu değil. Lütfen güçlü ol."

Derin bir nefes alıp "Şu son zamanlarda güçsüz olmaya ihtiyacım var. Hem de hiç olamadığım kadar." dedim.

"Şimdi olmaz Jale! Üzgünüm ama şu anda güçsüz değil güçlü olma vakti. Kendini bırakmana izin veremem."

Derin bir nefes alıp ciğerlerimin içindeki havanın dışarıya çakmasına izin verdim. Işığı bitmiş ve sönmeye başlayan bir yıldız gibiydim. Dudaklarım büzüldü ve burnumun ucunda anlık bir sancı hissettim. İşte o anda göz yaşlarımın akmaya başlayacağını anladım. Çoktan yanaklarım ıslanmaya başlamıştı.

Turgut ağladığımı anlamış olacak ki "Yapma ama..." demekten kendini alamadı.

"Kendini çaresiz hissetmek çok boktan bir duygu."

Hâlâ göz yaşlarım yanağımdan süzülmeye devam ediyordu.

"Şu anda ağlaman çok gereksiz Jale. Sana bir oyuncu koçu tutacağımı biliyorsun. Bunu seninle daha önce de konuşmuştuk."

"Biliyorum." diyebildim sadece.

"Senden sadece kendin için hayallerini bırakmamanı ve sabretmeni istiyorum. Çok mu şey istiyorum sence ha?"

"Kesinlikle hayır. Sana çok minnettarım. Annemle babamın benim için yapmadığı her şeyi sen yaptın. Kim bilir çocuğun olursa eğer, sonuçta herkes dünyaya çocuk yapmaya gelmiyor. Neler yaparsın. Biliyor musun, bazen "Keşke Turgut gibi bir babam olsa." diyorum."

Telefonun diğer ucundan derin bir kahkaha sesi geldi.

"Ay Jale, alemsin valla. Senin de dediğin gibi. Eğer ilerde bir çocuğum olursa inşallah senin gibi bir çocuğum olur. Senin gibi güçlü, ne istediğini bilen, yetenekli ve en önemlisi başkalarından farklı düşünebilen yani senin gibi, herkes olmayan bir çocuğum olsun istiyorum. İyi ki hayatımdasın. Seni asla bırakmayacağım."

Yüzümde istemsizce kocaman bir gülümseme belirmişti. Elimin tersiyle göz yaşlarımı silip "Teşekkürler, her şey için." dedim.

"Arkadaşlar bu günler içindir."

İşte Benim GeleceğimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin