Yavaş yavaş göz kapaklarım aralanmaya başladı. Yüzümde terli sıcak bir şey hissettim. Ama ne olduğunu tam olarak anlayamadım. Sonra göz kapaklarım tamamen açıldı.
Yattığım yerden kalkıp şöyle bir gerinip oturduğum yerden etrafıma bakındım. Sonra sağ elim sıcak bir şeye temas etti. Kafamı yana çevirdiğinde ne göreyim! Turgut yarı çıplak bir şekilde yatıyordu.
"Aman Tanrım! Turgut?"
Turgut hâlâ uyuyordu. Hafif kıvırcık saçlarının arasında parmaklarımı gezdirmekten kendimi alamadım. Boynundaki zincir dikkatimi çekti. Turgut'u hafifçe yana itip boynundaki zincire baktım. Sonra yarı çıplak vücudunda ne göreyim?(!) Pembe rujum Turgut'un göğsüne bulaşmış.
'Neden yüzümde terli sıcak bir şey hissettiğim anlaşıldı.' diye içimden geçirdim.
Yerden destek alıp ayağa kalktım. Sonra eğilip Turgut'un yanağına küçük masum bir öpücük kondurdum. Ardından cebinden kapıları açtığı o garip aleti aldım.
Sonra dayanamayıp yanına iki dakika oturdum ve yine hafif kıvırcık saçlarının arasında parmaklarımı gezinirdim.Nasıl da uyuyordu öyle. Saatlerce sırf benim için bu iğrenç yere katlanmak zorunda kalmıştı.
"Sana daha fazla yük olmak istemiyorum Turgut. Bu yüzden Cem'i tek başıma bulcam." deyip tekrar ayağa kalktım.
O garip aleti ve el fenerimi aldıktan sonra karanlık yollardan ilerlemeye başladım.🌈🌈🌈
Ağlamaktan gözleri kıpkırmızı olmuştu Cem'in. Gece hiç uyuyamamıştı.Hapiste olması umurunda bile değildi onun. Tek umursadığı şey Jale idi. "Offf Tanrım! Ben nasıl bir bokluk yaptım ya!" dedi yumruk yapmış olduğu eliyle kafasına vurmaya başladı.
Eren'in Jale'ye söyledikleri hâlâ canını yakıyordu Cem'in. Çünkü Jale'nin Eren'i ne kadar çok sevdiğini biliyordu. Koskoca dört yıl boyunca ona nasıl aşık olduğunu biliyordu. Bir yandan da Jale'yi bir daha göremeyeceği korkusu. Savcılığa çıkmasına sadece bir gün kalmıştı. Sürekli bunları düşündü Cem.
"Ben bu kızı bir daha göremezsem ölürüm be. Ölürüm!"
O küçük sevimli altı yaşındaki kıza öylesine aşık olmuştu ki Cem. Sapsarı saçları, gözlerindeki o ışıltı, sinirlendiği zaman ya da bir şeye darıldığı zaman atar yapması. Şekerleri delirmişçesine sevmesi... Her şeyine aşıktı Jale'nin.
Sevmenin zor olduğunu hele bir de aşık olmanın ne kadar zor olduğunu bile bile tam on yıldır sevdi Jale'yi. Yüzünü ellerinin arasına alıp "Şu anda Jale'nin "Ceeem" diye seslenmesini duymak için nelerimi vermezdi." diye mırıldanırken koridordan gelen bir seslenişle irkildi.
"Cem! Ceeem!"
Hayal gördüğünü zannetti. Ama sonra bir kez daha duydu.
"Ceeem!Ceeem!"
Kafasını iki elinin arasına aldı.
"Tanrım bana neler oluyor?"
🌈🌈🌈
Bağırmaktan çok yorulmuştum. Demir parmaklıkların birine tutunup gözlerimi kapattım. Gözlerimi açtığım zaman bir gölge gördüm. Sonra gölge hareket etmeye başladı. Korkudan deliye dönmüştüm. Kalbim hızlı hızlı atmaya başladı.
El fenerimi karşıya doğru tutup "Kim var orada?(!)" diyerek bağırdım.
Gölge bu sefer daha hızlı ilerleyip demir parmaklıklara tutundu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İşte Benim Geleceğim
Teen FictionHayallerinin peşinden gitmeye çalışırken elleri, kalbi ve ruhu kanlar içinde kalan Jale ve sahte sevgilerin peşinden koşup sonunda ihanete uğrayan Eren... Biri çok aşık çok seviyor diğeriyse tamamen nefret dolu. Bu şekilde aralarındaki dengeyi kurmu...