~1~

820 33 9
                                    

 Her şey onu ilk gördüğüm gece başlamıştı. Yanında bi arkadaşım vardı ve bu aşırı derecede sinirimi bozmuştu.

İnsan ilk defa gördüğü birini kıskanabilir mi ki?

İnsan onun olmayan birini gözlerinden yaş gelicek şekilde kıskanabilir mi?

Kıskanıyormuş demekki. Yanındaki kız çocukluk arkadaşımdı üstüne üstlük.

Çocukluk.

Küçükken beraber ip atladığım saklambaç oynadığım arkadaşım. Bundan bi 5-6 sene öncesine gidersek, evet, kabul yakındık ama şimdi sırf hayatımda ilk defa gördüğüm biri içinde gidip o kıza selam veremezdim, yani kendimi buna şartlarsam gitmezdim elbette.

O an kafamda bir ampülün bana göz kırptığını hissettim. Kız çok yakın olduğu bir arkadaşıyla küstü ve arkadaşını çağırıp o çocukla sevgili olup olmadıklarını sorabilirdim. En azından o anlık bu kadar bilgi bile yeterdi benim için.

Kızın kankasını arayıp durumu yüzeysel bi şekilde anlattıktan sonra evden çıkması için annesinden izin almaya bile gittim.

Evet bunu yaptım.

Parka gidip çocuğu gösterdiğimde kim olduğunu ve sevgili olup olmadıklarını sordum. "Hayır değiller, aynı okuldalar ıım hatta aynı sınıftalar sanırım" cevabını aldığımda resmen üstümden 200 kiloluk bi yük kalkmıştı. Hatta hiç bu kadar rahatlamamıştım bile denebilir

Tamam o zaman sevdiğim biri vardı ama bu onu sevmeyeceğim yani ilerde sevmeyeceğim anlamına gelmezdi, asla gelemezdi.

Ee bu çocuğun ismi ne diye düşünürken bu düşünmemi eyleme geçirip Sena'ya çocuğun ismini sorucaktım ki daha ağzımı açıp tek kelime edemeden "Abiiii" diye bi bağırış yükseldi ta yanı başımdan. Abi mi ne abisi dur daha ismini sorucaktım çocuğun dememe vakit bile kalmadan "Canım ben gitsem iyi olur abim kızmasın şimdi geç oldu zaten görüşürüz" dedi öptü ve gitti.

Evet evet sadece bu kadar. Ne olurdu dursaydın.

Bu kadar bilgiyle ne yapabilirim ki ben şimdi.

Ve saate bakmak geldi o an aklıma. SAAT 1'Dİ. GECE 1. Aysuyla beraber eve doğru koşmaya başladık. Aysuyla aynı apartmanda oturuyoruz, Aysular giriş katta bizse en üst katta, o kadar merdiveni zorlukla çıktıktan sonra kendimi eve attım. Evdekiler çoktan uyumuştu. Yani ben öyle düşünüyodum. Belki eve 12'de geldiğim tarzında bi yalan söyleyebilirdim. 1 saat 1 saattir sonuçta.

Yatağa uzanmamla kafamda bir sürü isim belirdi.

Ali mi, Berk mi acaba, ay yok yok Utkan, Denizdir belki, Furkan olamaz mı?

Yok o tipe en güzel Çınar ismi gider. Alperende yakışır aslında.

Yok yok yok. Hiç bi isim ona yakışır nitelikte değildi.

Başka bir isimdi. Ona özel onda güzel duran bi isim. Yok işte yok bulamıyordum bi türlü.

Esnemeye başladığımda uykumun gerçekten geldiğini farkettim zaten uzun süredirde ona en çok yakışan ismi düşünüyodum saat kaç olmuştu kim bilir. Rahat bi uyku çekip sabah kaldığım yerden düşünmeye devam ederim diye aklımdan geçirerek bir de rüyama girmesini dileyerek uykuya daldım.

Belki yarın her şey daha güzel olur.

Geleceğim DemiştinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin