Kayıp Gün

INTERSPERSAL

Broken Wings'i kitabın tamamî şarkısı olarak düşünebilirsiniz.

Interspersal:Devam eden bir öneri akışında anahtar kelimelerin veya kelime öbeklerinin sık sık tekrarı, serpiştirme yaklaşımı olarak adlandırılır.

Defteri iki elimle sıkıca tutarken parmaklarım okuduğum satırlara doğru yöneldi. Spiegel & Scheflin'in (1994) vurguladığı gibi bir kişinin kendini sahte bir inanca ikna etmesi mümkündür ve bağımsız bir kanıt olmadan sadece anılara güvenilemez. Anıları canlandırmak için hipnozun kullanılması hem anının, çağrılma sürecini etkileyebilir, hem de insanların bu anının gerçekliğine daha fazla güvenmesine neden olabilir. Hipnozun anılar üzerindeki etkisi çok yoğun olarak araştırılmış ve tartışılmış bir konudur.

Altını çizdim. Zihnimin bana ne zaman oyun oynayıp oynayamayacağını bilemeyecektim. Bu yüzden yazılanları okurken aynı zamanda kendime anahtar kelimeler bulmaya çalışıyordum.

Hipnoz, sahte-anı yaratılmasına sebep olabilir. Yani, hipnotize edilmiş bir insan bir sahte bilgi telkinini kabul eder ve daha sonra bu bilgiyi gerçekmiş gibi anlatabilir . (Barnier & McConkey, 1992).

Lynn, Kirsch & Rhue (1996) bu tip hafıza çağrım çalışmalarının bir kumar olduğunu, uzmanların hipnozla anı çağırmanın hem risklerini hem de faydalarını çok iyi tartmaları gerektiğini ifade ediyordu.

''Nina hadi bir kez daha.''

Başımı geriye doğru sarkıttım. Anlamak istemiyor muydu ? Yapamıyordum. ''Odaklanamıyorum.''

''Yeterince zorlarsan olacak biliyorsun.''

''Ya derin hipnozla* tekrar hatırlarsam?''

*Unutulmuş anıların ortaya çıkarılması ve ona eşlik eden heyecanla birlikte bunların yeniden yaşanmasının mümkün kılınması

Belli etmek istemediği siniri, çenesindeki kemiklerden belli olabiliyordu. ''Öyle bir şey olmayacak. Üzerinde çok durduk. ''

Duraksadım. ''Bilinçaltı bir anı bankasıdır. Bunu sen söylemiştin. Zorlarsan alamayacağın hiçbir anı yok.''

Parmakları çenemde gezinirken dudakları kıvrıldı. ''Güzelim, anıların gerçekten sana mı ait yoksa zihnin uydurdu mu onu bile bilemeyeceksin. Bu yüzden sorun teşkil etmeyecek.''

''Yani doğruları söylesem bile kimse bana inanmayabilir. Kendim bir şeyler hatırladığımda deli hissedebilirim. Kendim suçluyken seni suçlu yapabilirim.'' Duraksadım. ''Seni bile unutabilirim. Bunu gerçekten yapmalı mıyız ?'',

Parmakları sözlerimi duydukça bedenimden uzaklaştı. Bakışlarımı koyu kumrala çalan saçlarında gezdirdim. Ya zorlamak istemiyorsam diyemezdim.

''Nina ilk kez hipnoz ediliyormuşsun gibi konuşma. Sveta seni pimini çekilmiş bomba gibi ortaya bırakıp kaçtı. Zamansız yerlerde olmadık şeyler hatırlıyorsun. Bir cinayet üzerine yıkıldı. Daha dün kendini ihbar etmek için polise gittiğini ne çabuk unutun ?''

''Beni oyuna sokmak istiyor.''

Parmakları dudaklarımdaydı. ''Bende oyundan çıkarmak. Bu yüzden unutman en iyisi.''

''Tamam,'' dedim gözlerimdeki doluluğu elimin tersiyle iterek. ''Haklısın.''

''Hatırladığın tüm anahtar kelimeleri yazdın değil mi ?''dedi verdiğim kağıda bakarak. Başımı salladım. İlk hipnoz edildiğimde Sveta belli kelimelere anılar saklamıştı. Bunlardan bir bozma kasalardı. Bozma kasaların bana mezarlığı hatırlatması gerekiyordu ve bunun gibi bir kaç kelime.