Andreas'tan:
Dışarıda yağmur vardı. Hava her zamankinden biraz daha basıktı. Bana zihnimde oluşmayan silik kareleri anımsatıyordu. Damlalara anlam yükleyen aptallardan ya da yağmurun kötü bir his yarattığını sanan insanlardan değildim.
Boktan bir günün sinirini atmak istiyorsa buna günlerce devam edebilirdi çünkü dünyadaki insanlara güdülecek kin, bitecek gibi değil. Asıl boktan olan ise güneşli günlerdi ve hava, yalnızca ben altındayken güneşli olur.
Bunun için üzülmem gerekiyorsa biraz zaman alabilir. Var olan düşüncelerim ile çevremdekiler örtüşmediğinde ortaya çıkan kopukluklar yaşamın asıl yol ayrımı. Hayatı ikiye bölecek olsaydım kesinlikle bu yönlü düşünürdüm çünkü başka bir halt olacağı yok.
Kaybetmenin ne demek olduğunu bilmeyen birine galibiyetin getirisini anlatamazsın, demiştim onu kumsal yarışlarına götürdüğüm gece. Pek alışık olmadığı buz mavisi bir şort vardı üzerinde. Uzun bacaklarındaki yarayı seçebilecek kadar ayıktım. O küçük ayrıntı, onu tanımam için var olmuş gibiydi.1 Şubat 2020. Sarışın'ın doğum gününden bir gün önce.
Her zaman olduğu gibi etrafı ürkek bakışlarla seyrediyordu. Kahretsin! Solgun yüzündeki kuru dudakları bile beni kendine çekmeye yetiyordu.
"Üzgünüm bebeğim, seni biraz oyalamam gerek," derken Chris'e Macellan, kaldırdığımı hatırlıyorum.
Düşünceler bir bok değil diye düşündüm. Bencil, kibirli ve huysuzdum. Kafa yormam gereken bir şeyler olsa bile uğraşacağım yok.
Nefes alabiliyorsan, boktan bir ailen veya geçmişin kimsenin umurunda değil.
Sadece bir sayımdan ibaretsin. Fazlası değil. Eğer olsaydın çünkü bu aptal zihin oyunlarına ortak olmazdın, diye bağırdı içimdeki topluluk. Sonra toplumun da bir s*ke yaradığı yok diye düşündüm. Yargılarıyla yükselen bir mevkiydi. İçlerindeki aptal zihinlerin çıkardıkları boş sesler kimsenin umurunda değil.
Dönüp duran şeyin dünya olduğunu düşünmüyorum, demişti bana bir keresinde.
Aptal kız.
Dönenlerin insan olduğunu sanıyordu ama dönme dolapta olabileceğini hiç aklına gelmiyordu. Bir düzineden geriye kalan kişi, dönme dolaptaki en üst kişi kadar şanslı sayılırdı burada. Bu yüzden ona bu sözün ona iyi bir şeyler çağrıştırması gerektiğine inandırdım.
Aptal sarışın. da kanmıştı.
O zaman da söylemiştim; sonuçta göreceli bir kavram, dönme dolaptaki en üst kişiyi nasıl görüp görmediğin.
Onun için yapabileceğim en iyi şey ona biraz daha acımak olacaktı. O gece Adal'a 'Önemsemek sandığınız gibi iyi bir bok değil,' dediğinde oradaydım. Gittiğim falan yoktu. Çiftlikte kaç kızla birlikte olduğumu sorup buruk bir tebessüm ettiği geceyi hatırlıyordum. Onu oyalıyordum. Oysa aptal gibi her seferinde bana kendini anlatıyordu.
O doğruyu istemiyordu. Yalanlara aşık bir kızdı çünkü dönme dolaptaki en altta kalan kişi, ondan başkası değildi.
Hayatının benden öncesi olarak açıklayacak olursam çok belirgindi. Yine de bu silik olduğu gerçeğini değiştirmez. Birilerinin onu fark etmesi için üzerinden koyu, kalın çizgilerle geçmesi gerekiyordu.
İnsanların bir boka yaradığı yoktu. Yine de fare kapanı her zaman bir şans çeleği. Genel olarak insanlara takıntım Harrinson Langhorne'nun beni altı yaşında yanında sürüklediğinde başlamıştı. S*kik hayat düzenimin ondan sonra düze çıkamayacağını fark ettiğimde bende ondan farklı şeyler yapmamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kayıp Gün
ChickLit"Bir kere daha," Zehir kokan sesi zihnimde tekrar ediliyordu. Dudakları ise kulağımın hemen yanı başındaydı. "Deli olduğunu söyleyecek olursan sikik geçmişinde yer alan herkesi öldürürüm. Sonra altıma bir sandalye çeker ve öylece yapmakta olduklarım...