3 tane poşeti tek elimle tutmaya çalışırken bir yandan da telefonumu çıkarmaya çalışıyordum. Küçük parmaklar şirin olabilir fakat biraz işlevsizdiler.
Telefonun ekranını açtığımda Jungkook'tan bildirim olmadığını görünce cebime geri soktum.
Evinin sokağına girmiştim ve tek tek apartmanların numaralarına bakıyordum.
Binayı bulunca içeriye girip telefonumu geri çıkardım.
"Selam Jungkook kaçıncı katta oturuyorsun?"
"7 neden?"
"Ben geldim yiğidim." Derken kıkırdamıştım.
"Keşke önceden haber verseydin evi toplamam lazım. Ayrıca yeni duştan çıktım. Aish kapıda bi yarım saat bekle, içeri alamam." Nefes nefese konuşurken büyük ihtimalle oradan oraya koşuşturuyordur fakat fesat düşüncelerime de engel olamıyordum.
"Sağ elinle iş yaptığını bilseydim aramazdım." Dedim gülerek.
"Komik mi? Ayrıca sadece duş aldım."
"Kapıyı aç hadi."
"Olmaz daha giyinmedim ve evi toplamadım." Dediğinde gözlerimi devirdim.
"Merak etme sevişmek için üstüne atlamayacağım ayrıca evin durumu çokta bi tarafımda sayılmaz. Hadi aç kapıyı."
"Bekle banane."
Tam konuşacakken telefonu yüzüme kapatmasıyla duraksadım. Derin bir nefes alıp telefonu cebime koydum.
Kapının açılma sesini duyunca bakışlarımı oraya yönlendirdim. Tabi ki belinde havlusuyla ve ıslak saçlarıyla bana bakan bir Jungkook'la karşılaşacağımı tahmin etmemiştim.
Dudağımı yalayıp ardından ısırarak ona çapkın bir bakış attınca gülümsedi ve konuşmaya başladı. "Daha fazla kapıda erekte olma içeriye geç güzelim."
"Yalan yok kız olsam sana veririm." Dedim içeriye geçerken.
"Hiç bir şey için geç değil. Tabi gay olmakta bir seçenektir." Diyince susmayı tercih ettim.
Oturma odasına beni yönlendirirken etrafa bakındım. Küçük ve sıcak bir ortamdı, evimde hissetmiştim.
"Ee ben gay değilim demedin. Tabi ben de kendimi görsem ben de gay olurum." Dediğinde sırıttım.
"Gayim ben hadi odana at."
"Olmaz tüm dağınıklığı odama attım."
"O yüzden burası böyle düzenli. Hadi beni bu koltukta becer Jungkook-ah!" Dediğimde ani bir hareketle ensemden beni çekip dudaklarımızı yakın bir mesafeye getirmişti. Dudaklarını büzdüğünde öpeceğini düşündüğüm için kafamı az bir şey geriye çektim. O ise ensemden beni kendine çekip yavaşça dudağıma üfledi.
Elini ensemden çekince sıkıca yumduğum gözlerimi açtım.
"Öpeceksin sandım." Dediğimde ikimizde kahkaha atmıştık.
"Çok istiyorsan öperim." Diyip piç gülüş atmıştı.
"Ben artık bunun şakasını yapmam, az daha namusum elden gidiyordu."
"Sen bakireysen bende kerhanede çalışıyorum." Dediğinde ufakça koluna vurdum.
"İlişkiye girmedim Kookie."
Gözlerini açıp suratıma baktığında onu şirin bulmuştum.
"Ee ayakta mı konuşucaz? Bir şeyler aldım. Hazırla da yiyelim."
"Giyineyim hazırlarım." Diyip odasına giderken belindeki havlu az bir şey kaymıştı ve tabi ki bakmıştım.
Birazcık hareketlenen üyemi kapatmak için tişörtümü aşağıya çekip telefonumun ekranını açtım ve onun gelmesini bekledim.