Gözlerimi araladığımda vücudumdaki ince sızının Jungkook'a ait olmasına sırıtıp etrafa bakındım.
"Kookie~"
Ses gelmemişti.
"Bak kaldırma beni her yerim ağrıyor." Sağ dirseğimin üzerine yükseldiğimde Jungkook'un başka bir odada olduğunu düşünüp yataktan kalktım.
Çıplak bedenime dün gece Jungkook'un çıkardığı beyaz tişörtünü geçirip odadan çıktım. Her ne kadar düzgün yürümeye çalışsamda kendimi paytak paytak yürümekten alıkoyamıyordum. Hol boyunca yürüdükten sonra gözlerimi ayaklarımdan çekip bana dik dik bakan Jungkook'a çevirdim. Mutfakta güzel bir masa hazırlamıştı fakat koyulaşan gözleri beni yiyecek gibi bakıyordu. Çıplak bedenini kapayan, bu sefer beyaz olan, boxerına gözlerim kaydı. Bedeni tapılacak kadar güzeldi.
"Günaydın Chimchim." büyük adınlar atarak sayeler içinde önümde bitmişti.
"Günaydın Kookie." kuruyan dudaklarımı dilimle ıslattığımda hâla suratıma bakıyordu.
"Seni becermek istiyorum."
Gülümseyince o da sırıttı. "Dün gece baya sana 4-5 gün yeter diye düşünmüştüm. Ne doyumsuzsun."
"Dün gece yetebilirdi bir kaç gün; fakat sen böyle saçların karışık, paytak paytak adımlar atarken ve çok daha önemlisi altında boxerın olmadan benim tişörtümle gelirsen seni ayağa kalkamayana kadar beceririm. Beni zorlamasaydın, sorumlusu sensin." Eğilip dudaklarıma sesli bir öpücük kondurdu.
"Dün gece ki gibi cezalandır o zaman beni." sırıttığımda elleriyle bileklerimi tuttu.
"Özür dilerim." bileklerime bakınca, kelepçeden olacak ki, morarmıştı. "Babacık fetişim yok, sadece fantazi yapalım diye düşünmüştüm. Canın acıdı mı dün?"
"Şapşalın tekisin. Özür dilemene gerek yok. Ben çok eğlendim." Parmak ucuma yükselip kollarımla boynunu sardığımda, açılan üyemi de boxerının üzerinden ona sürttüm.
"Eğlendin demek?"
"Hm hm."
"Kahvaltı yapmamız gerek. Dün gece de yememişsin." Kafamı eğip dudak büzdüğümde eğilip alt dudağımı ısırdı.
"Bu yakınlıkta ben de seninle odaya gitmek isterim ama önce yemek." Oflayıp ondan ayrıldıktan sonra tişörtün eteklerini aşağıya çekip masaya adımladım. Arkamdan bana yetişip tişörtün altına elini sokup kalçamı avuçladığında güldüm.
"Önce yemek dokunma bana." sahte bir sinirle söylediğimde sadece güldü ve sandelyeye oturdu. Bende yanındaki yerimi alınca hazırladığı masaya baktım. Acemi olduğu belliydi fakat uğraşmıştı.
"Aç ağzını." hazırladığı ufak lokmayı ağzıma atıp çiğnemeye başladığımda o da yemeye başladı.
"Taehyung'un benimle derdi ne?" ağzımdaki lokmayı çiğnerken konuştum.
"Üniversiteden sonra tanıştık onunla ve sadece gereksiz kıskançlık yapıyor. Önemseme aşkım ben konuşurum onunla."
"Bana el hareketi attı yorumlarda."
"Önce sen attın ama Jimin."
"Bana onu mu savunuyorsun?" Damarları belirginleşmiş elleriyle saçlarımı okşadı.
"Hayır tabi ki. Biri sana el hareketi atsa sen de atmaz mısın?"
"Ben önemsemem Jungkook."
"Tabi sen antilere alışıksın, ama o değil."
Hazırladığı lokmayı ağzıma yaklaştırınca kafamı geri çektim.
"Hadi güzelim aç ağzını."
"Ben yakışıklıyım, güzel değilim."
"Sen hayatında gördüğüm en güzel erkeksin, yakışıklı olamazsın. Aç ağzını." Lokmayı ağzıma tekrar yaklaştırınca kendimi daha da çok geri çektim.
Jungkook sinirle oflayıp belimden sertçe tutunca ellerimle göğsünden itmeye çalıştım. "Jimin çocuk musun? Yesene yemeğini."
"Bunu bana çocuk gibi kendi elleriyle yediren mi söylüyor?" Eli hâla belimdeydi ve artık acıtmaya başlamıştı. "Belim acıyor bırak."
Dudağıma öpücük kondurup elini belimden çekti. Bu sefer ağzıma yaklaştırdığı lokmayı kabul edip çiğnemeye başladım. "Taehyung ile konuşma bence."
"Yok daha neler? Saçmalama aşkım."
"Benim için onunla konuşmayı kesmez misin yani?" Ilık elimi açık olan bacaklarının arasına sokup teninde elimi gezdirdim.
Bacağındaki elimi tutup üyesine bastırıp daha sonra, hâla eli ile beni kontrol ederken, kendini okşatmaya başladı.
Elini çektikten sonra boxerının üzerinden üyesine dokunmaya devam ettim. Gözlerini kapayıp kafasını geriye attığı zaman daha da büyüyen üyesini bıraktım.
"Sikeyim devam et Jimin."
"Soruma cevap vermedin."
"Ne sorusu?"
"Benim için Taehyung'la konuşmayı keser misin Kookie?" aegyolu sesimle söylediğimde sırıttı.
"Tam bir şeytansın. Ne yani kesmezsem devam etmeyecek misin?"
"Hayır."
"Tamam konuşmayacağım hadi devam et. Zaten sabahtan beri üzerindeki tişörtü çıkarma isteğinden zor duruyorum."
Gülümseyip üzerimdeki tişörtü çıkardığımda Jungkook saniyelik şaşırmıştı. Sandalyede oturan bedene yaklaştığımda eliyle kalçamdan beni kendine çekip kucağına oturttu.
Üyelerimizi birbirine sertçe bastırırken dişleriyle de ufak göğüs ucuma eziyet ediyordu.
düştüm :DDD
gene yatıyorlar sonra felan ekdnodmfpdmdo benden bu kadar. see uuuu