Bölüm 1

656 145 136
                                    

*Anahtar çevirme sesi.

"Weise evde misin?"
...
"Weise!"
"Buradayım. Odamdayım, gel"
"Oğlum okuldan niye kaçtın lan?"
"Kaçmak demeyelim de, erken çıktım biraz."
"Eee"
"Ne ee?"
"Lan söylesene niye kaçt... e şey, niye erken çıktın?"
"Yeni bir iş geldi."
"Nasıl bir şey?"
"Biraz enteresan bir iş"
"Onu anladık oğlum okuldan kaçmışsın bunun için. Neymiş anlatsana?"
"Ya aslında enteresan olan yönü beni çağırdılar."
"Nasıl lan?"
"Oğlum normalde işi yapar bana getirirlerdi ya..."
"Evet"
"İşte şimdi benim de gelmemi istiyorlar."
"Ne projesi peki bu?"
"Kısa film"
"Hmm, güzelmiş nerede çekilecek?"
"Bazı sahneleri şehirde çekilecek bazı sahneler de doğada geçiyor. Ama bir sorun var"
"Ne sorunu?"
"Ya adamlarla konuştum, çok iyi para teklif ediyorlar ama teknik ekibe ihtiyaçları varmış. Ne kameramanları var ne yönetmeni."
"Yani?"
"Ben de bizim ekibimiz var dedim."
"Nasıl lan!"
"Ama büyük para teklif ettiler. Zaten yaz tatiline giriyoruz, şöyle üç dört kişilik bir ekip kursak yeter diye düşündüm. Zaten çekimler 3 gün sürecek"
"Oğlum hadi sen yönettin ben çektim, sesi kim alacak, makyajı kim yapacak, kıyafetleri kim seçecek, devamlılığı kim tutacak?"
"Ya buluruz birilerini, bulamazsak da iptal ederiz. Senaryoyu inceledim, güzel yazmışlar içime sindi."
"Nerede senaryo?"
"Masanın üzerinde"

      Cem senaryoyu aldı ve okuyarak içeriye gitti. Bence bu iş onun da aklına yatacak... Ben de telefonumu şarjdan çıkartıp içeriye geçtim. Cem oturmuş konsantre bir şekilde senaryoyu okuyordu, dayım -Cem'in babası- biraz sonra geleceği için masayı hazırlamaya başladım, bir yandan da kuracağım ekip için birilerini bulmaya çalışıyordum. Biraz sonra dayım geldi, yemekteyken dayım "Bu gün okuldan bir mesaj geldi, Weise okuldan kaçmışsın."
"Evet biraz erken çıktım."
"Bir şey mi oldu?"

      Bu sorunun üzerine olan biteni dayıma anlattım. Tabi Cem de senaryoyu beğendiği için benim tarafımdaydı, amcam kendinize dikkat edin demekten başka bir şey söylemedi zaten sert bir adam değil, iyi huyludur. Yemekten sonra Cem'le ne yapacağımıza karar vermek için benim odama geçtik.
"Cem, benim aklıma ses için birisi geldi."
"Kim?"
"Oğlum senin kız arkadaşın"
"Buse mi?"
"Evet, hem şarkı söylemiyor muydu?"
"Ya söylüyor da"
"Da falan yok abi, hem şöyle güzel bir üç gün geçirmiş olursunuz."
Cem biraz düşündü;
"Aslında olabilir."
"Sen bi ara, durumu anlat. Bu arada herkese ücretini vereceğiz, onu sorun etmesin."
"Tamam ben bir konuşayım."

     Telefonu aldı ve balkona çıktı, bir iki kişi daha bulduk mu bu iş tamamdır.

Cem içeri girdi;
"N'oldu, kabul etti mi?"
"Buse kabul etti de, ailesine de sorması gerekiyormuş."
"Orasını hallederiz ya önemli olan onun kabul etmesi."
"Ee şimdi ne yapacağız?"
"Yarın okul çıkışı, Buse'yle birlikte her zaman gittiğimiz kafeye gel orada konuşuruz."
"Tamam, o zaman ben odama geçiyorum."
"Ok."
     
      Bu iş beni heyecanlandırdı, eskiden çekilen görüntüler elime gelirdi ben de montajını yapıp gönderirdim, ilk defa böyle bir ekip çalışması yapacağım. Dayım fotoğrafçı olduğu için Cem küçüklüğünden beri kameralarla iç içe büyümüş, iyi bir kameraman. Bu yüzden filmi o çekecek. Ben de yaklaşık üç yıldır bu işle uğraşıyorum ama son yedi sekiz aydır para kazanıyorum. Çok büyük paralar olmasa da bir şekilde birlikte yaşadığım bu insanlara maddi anlamda yük olmamam için yeterli bir para.

Weise gece lambasını yaktı ve yatağa zıpladı, telefonunu çıkartıp altı alarmın da açık olduğunu kontrol ettikten sonra telefonu başucuna koyup uykuya daldı.

WEISE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin