*Alarm sesi
"Hayır ya. Bu gün cumartesi değil mi alarmı kuran aklımı s..seveyim." Cumartesi günü Sabah yedi de uyanmanın verdiği hisle kendimi banyoya attım...Bu gün şu film işini konuşmak için kafeye gitmem gerekiyordu, onun dışında bir işim yoktu. Üzerimi değiştirip mutfağa gittim, ev halkı haklı olarak uyuyordu, fazla ses yapmadan bir kaç şeyle kahvaltı yapıp dışarı çıktım.
Biraz dolaşıp kafa dağıtmak istiyordum ama, karşıdaki kitapçıyı görünce dayanamayıp içeriye girdim. Kitap dükkanlarının beni çeken bir yanı vardı, yılda beş altı kitap bile zor bitirebiliyorken bu hissi tanımlayamıyordum. Rafların aralarında dolaşırken en çok satanlar kısmında durdum, yukardan aşağı bir göz gezdirdikten sonra içimdeki o duygunun yok olduğunu hissettim.
"Abi bakarmısın."
"Buyrun, nasıl yardımcı olabilirim"
"Bunlar ne?"
Adam bir saniye duraksayıp,
"Bu ay en çok satan kitaplar."
Dedi.
"Kim yazıyor bunları, daha önce hiç duymadım böyle yazarlar."
"Ben de bilmiyorum ama gençler çok seviyor. Her gün bunlardan onlarca satıyoruz."
"Peki, teşekkür ederim."
Diyerek adamı uzaklaştırdım. Bunlar ne lan böyle "Liseli Mafya, Üvey Abim, Liseli Öküz, Vampir, Kurt Adam" n'oluyor oğlum, kitabın üzerinde instagram reklamı yapmak nedir ya...Kitapçıdan o sinirle ayrıldım ve yol boyunca yürümeye başladım. "Kim yazıyor, kim alıyor, kim okuyor lan bu çöpleri? Hadi çocuk küçük merak etti aldı, sen nasıl anne babasın hiç mi merak etmedin bu çocuk ne okuyor diye?" Off. Canım sıkıldı ya sabah sabah.
Saatime baktığımda buluşmaya iki saat vardı, oturup bir şeyler içtim, amacım biraz vakit geçirmekti, mekanın sıcaklığıyla bir yandan kahve bir yandan sosyal medya derken saatin geçtiğini görünce hesabı ödeyip çıktım. Cem'i aradığımda o da şimdi evden çıktığını söyledi. Kafeye doğru yürümeye başladım.
Ben geldiğimde onlar çoktan oturmuş konuşuyorlardı, yanlarına gittim.
"Naber?"
"İyi, sen?"
"Ben de iyiyim."
Dedikten sonra Cem'in yanına geçip oturdum.
"Buse, Cem sana olayı anlatmıştır zaten."
Cem onaylar şekilde başını salladı.
"Evet anlattı, ilk duyduğumda heyecanlandım, ilk defa böyle bir teklif aldım."
"Ben de."
"Nasıl?"
"Boşver ya şey, şimdi biz üçümüz bir takım oluşturduk ama, bu takıma şöyle sanattan, modadan anlayan birisi daha lazım. Onu da bulduk mu bu işi alırız."
"Benim bir arkadaşım var aslında ama bilmiyorum kabul eder mi, biraz içine kapanık birisi."
"Olsun, bence şansımızı deneyelim."
"Tamam ben arar sorarım."
Oldu o zaman, siz takılırsınız Cem'le biraz daha ben kaçtım."
"Görüşürüz."
"Görüşürüz."Kulaklığımı takıp sahile doğru yürümeye başladım, müzik dinlemeyi çok seviyorum aynı zamanda yürümeyi de çok seviyorum. Acil durumlar dışında bir yerlere giderken çoğu zaman yürümeyi tercih ederim. Anne ve babamın ölümünden sonra, dayıma yerleştim çok iyi bir adamdır dayım pamuk gibi tabirinin vücut bulmuş hali. Cem kuzenim aynı yaştayız, iyi çocuk sadece biraz agresif ama sorun çıkaracak derecede değil, annesini iki yıl önce kaybetti. Fazla arkadaşım yok ama asosyal değilim, sadece yalnız olmayı seviyorum. En büyük hayallerimden biri çok klasik olmasına rağmen çok az kişinin yaptığı bir şey, karavanda yaşamak. Bence büyük özgürlük, düşünsenize evinizle istediğiniz yere gidebiliyorsunuz. Bu hayalim için geçen sene para biriktirmeye başladım, bir banka hesabım var. Ha bir de gerçek adım var o şimdilik bende kalsın...
