Bölüm 7

122 45 32
                                        

Aslında otobüs yolculuklarını pek sevmem. Neden mi? Çünkü yol boyunca uyumak ya da camdan, dışarıyı izlemek zorundayımdır. Sizi de araba tutuyorsa beni anlamanız muhtemel, bu yüzden yolculuklarda ya kimseyle konuşmadan kulaklığımla birlikte dışarıyı izliyorum ya da ilaç içip uyuyorum...

*Sabah alarmı...

"Hadi oğlum Weise ilk alarma uyanabilirsin hadi." Yine kendime motivasyon cümleleri kurarak yataktan kalkmaya çalışıyordum ama bir dakika bu gün yola çıkıyorduk. Hemen yatağın üzerinde doğrulup gözlerimi ovuşturdum. Hızlı bir duşun ardından üzerime bir şeyler giyip mutfağa gittim, Cem çantasını sırtlanmış çoktan hazırdı.

"Hadi çıkalım, anca yetişiriz."
"Oğlum kahvaltı etmedik daha."
"Orada atıştırmalık bir şeyler alırız. Babam aşağıda bizi arabada bekliyor."
"Tamam."

Dedikten sonra bavulumu ve sırt çantalarımı aldım. Cem'le birlikte aşağı indik, dayım sokağın köşesinden bize buraya gelin anlamında el sallıyordu. Bavullarımızı ve çantalarımızı bagaja koyup yola çıktık.

Otogara geldiğimizde Busey'le babası oradaydı. Onların yanına gittik, dayım Buse'nin babasıyla muhabbete başlamıştı Cem desen Busey'le sanki hiç görüşmemiş gibi hasret gideriyorlardı. O an içimde onlardan uzaklaşma isteği doğdu çünkü dışlanmış gibi hissettim. Boş boş dolaşırken telefonum çalmaya başladı. Ekrana bakınca arayanın İrem olduğunu fark edip hemen telefonu açtım.

"Alo"
"Weise biz geldik babamla birlikte garın girişindeyiz."
"Tamam biraz bekleyin hemen geliyorum."
"Tamam."

Koşarak garın girişine gittim, son birkaç adım kala koşmayı bırakıp yürümeye başladım nedense koştuğumu anlamlarını istemedim. Girişe geldiğimde sağa sola bakındım ama kimseyi göremedim, tam önüme baktığımda ise İrem'in buradayız anlamında el salladığını görünce yanlarına doğru gittim.

"Merhaba."
"Merhaba oğlum."
"Ben sizi bizimkilerin yanına götüreyim."

Önden yürüyerek yolu gösterdim. Bizimkilerin yanına geldiğimizde durum hala aynıydı.

Dayım ve Buse'nin babasının koyu sohbetini görünce İrem'in babası da onlara katıldı. İrem biraz sonra sıkılıp yanıma geldi ve canını sıkıldığını anlatmak için gözlerini devirdi.

"Otobüs ne zaman geliyor Weise?"
"Birazdan gelir yaklaşık on dakika var."

İrem şaşkın bir şekilde gözlerini sonuna kadar açtı aynı zamanda ceplerini yokluyordu.

"N'oldu bir sorun mu var?"
"İlacımı yanıma almayı unutmuşum."
"Ne ilacı bu?"
"Yolculuk için, beni araba tutuyor da."

Sol iç cebimdeki ilacı çıkartıp gösterdim,

"Böyle bir şey mi?:
"Aa, evet! Bu benim ilacım. Sende ne arıyor."
"Aslında benim ilacım, yani beni de küçülüğümden beri araba tutuyor,"

Biz konuşmaya devam ederken otobüsün geldiğini bize haber vermek için "Weise" diye bağıran dayımın yanına doğru gittik. Otobüs gelmişti.

Herkes babasıyla vedalaşırken onları izliyordum, en son bizimkiler otobüse bindiğinde dayımla vedalaştık. İrem'in ve Buse'nin babaları yanıma geldi.

"Oğlum bunların elebaşı sendin dimi?"

Gülümseyerek başımı "evet" anlamında salladım.

"Hepiniz birbirinize emanetsiniz birbirinizi koruyup kollayın kendinize dikkat edin."
"Merak etme abi sağ salim döneceğiz buraya."

Weise vedalaştıktan sonra otobüse bindi Cem'le Buse bitmek bilmeyen sohbetlerine devam ediyorlardı, İrem cam kenarına oturmuş dışarıyı izliyordu. Weise İrem'in yanına oturdu ve arkasına yaslandı, otobüs nihayet hareket ediyordu. Camdan dışardakilere el salladılar.

"Dönüşte cam kenarı benim söyleyeyim."

İrem gülümseyerek

"Bakarız."

Diye cevap verdi.

İkisi de gülmeye başladı, bir süre sonra Weise ceketinin iç cebinden araba tutması için olan ilacı çıkartıp İrem'e uzattı.

"Ben binmeden önce içtim."
"Sağol."

İrem etrafına bakınmaya başlayınca Weise durumu anlayıp sol çaprazındaki Cem'e dönerek.

"Cem. Su var mı ya?"
"Şurada vardı ama..."

Cem çantasını kurcalayıp bir şişe çıkarttı.

"Al."
"Eyvallah"

Weise İrem'e dönüp suyu uzattı.

"Teşekkür ederim."
"Önemli değil."

İrem ilacı içip arkasına yaslandı. Weise de yolculuğun böyle bitmeyeceğini anlayınca arkasına yaslandı. İkisi de uy uyumuştu. Ufak bir ayrıntı daha, Weise'in kafası İrem'in omzuna düşmüştü...

WEISE Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin