XV

2.1K 59 24
                                    

Raskolnikov yattığı yerden doğrulup oturdu. Razumihin annesiyle kız kardeşini yatıştırmak için son derece heyecanlı, ateşli bir şeyler anlatmaktaydı... Arkadaşının bir sağanağı andıran konuşmasını kesmek için elini güçlükle, belli belirsiz kaldırdı. Sonra annesiyle kız kardeşinin ellerinden tutup bir birinin, bir ötekinin yüzüne bakarak iki dakika kadar konuşmadan öylece durdu. Annesi onun bu bakışlarından korkmuştu. Çünkü Raskolnikov'un bakışlarında hem müthiş bir acı anlatımı, hem de bir kımıltısızlık ve delice pırıltılar vardı. Pulheriya Aleksandrovna ağlamaya başladı.

Avdotya Romanovna'nın yüzü sapsarıydı; ağabeyinin avucundaki eli titriyordu.

Raskolnikov, Razumihin'i göstererek:

— O... sizi evinize... götürsün, –dedi; kesik kesik konuşuyordu.– Yarın görüşmek üzere! Yarın her şeyi... Çok oldu mu geleli?

Pulheriya Aleksandrovna:

— Akşam geldik, –dedi.– Tren çok geç geldi. Ama Rodya, beni şimdi kessen buradan ayrılmam. Şuracıkta, senin yanında yatıveririm ben.

Raskolnikov elini sinirli sinirli salladı:

— Allah aşkına beni üzmeyin!

— Onun yanında ben kalırım! –diye bağırdı Razumihin,– bir an bile yanından ayrılmam, evdeki misafirler de ne halt ederlerse etsinler, nasıl olsa dayımı orda bıraktım.

Pulheriya Aleksandrovna:

— Size nasıl, nasıl teşekkür edeceğimi bilemiyorum... –diye bir şeyler söyleyecek oldu, ama Raskolnikov annesinin sözünü keserek:

— Dayanamayacağım, dayanamayacağım artık! –dedi sinirli bir şekilde.– Yeter artık! Dayanamayacağım! Gidin!

Dunya çok korkmuştu, annesine fısıldayarak:

— Gidelim anneciğim, –dedi,– hiç değilse bir an için olsun odadan çıkalım. Varlığımız ona çok acı veriyor.

Pulheriya Aleksandrovna ağlamaya başladı:

— Üç yıllık ayrılıktan sonra nasıl olur da oğlumu doya doya seyredemem?

Raskolnikov annesinin sözünü yeniden keserek:

— Durun bir dakika! –dedi.– Boyuna sözümü kesiyorsunuz, aklım karışıyor. Lujin'i gördünüz mü?

Pulheriya Aleksandrovna:

— Hayır, –dedi,– ama geldiğimizi biliyor...

Ürkek ürkek ekledi:

— Pyotr Petroviç öyle iyi bir insan ki, duyduğumuza göre de bugün seni ziyaret etmiş.

— Evet, öyle iyi bir insan ki... Dunya; ben bugün o adama, kendisini merdivenlerden atabileceğimi söyledim ve buradan kovdum.

Pulheriya Aleksandrovna:

— Ne diyorsun Rodya? –diye bağırdı korku içinde.– Sen herhalde... Yani sen demek istemiyorsun ki...

Sonra kızına bir göz attı ve sustu. Avdotya Romanovna, gözlerini ağabeysinin yüzüne dikmiş, sözlerini bitirmesini bekliyordu. Bu sabahki kavgayı anlayabildiği ve anlatabildiği kadarıyla demin Nastasya'dan dinlemişler, şaşırmışlar, üzülmüşlerdi.

Raskolnikov konuşmasını güçlükle sürdürerek:

— Dunya, –dedi,– ben bu evliliğe karşıyım, bu nedenle yarın sabah ilk iş Lujin'e verdiğin sözü geri al, artık o adamın adını bile duymak istemiyorum.

Suç ve CezaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin