EVET ARKADAŞLAR YENİDEN SİZİNLEYİM. OKUYUCU SAYIM GİTTİKÇE ARTIYOR. BU YÜZDEN ÇOK MUTLUYUM. YENİ YORUMLARVE OYLAR GÖRDÜKÇE DAHADA SEVİNİYORM. HEPİNİZE BU SEBEPLE ÇOK TEŞEKKÜR EDİYORUM. ARTIK YENİ BÖLÜMLERİ DAHA UZUN YAZCAM(YOĞUN İSTEK ÜZERİNE(!)) NEYSE OLAYLARA DEVAM....
Adonis ve Albunea bu olaylar olurken çölün altında iki ayrı hücredeydiler. Etrafları çürük, oldukça nemli duvarlar ile kaplıydı. Adonis, bir süre duvarları tekmeledi, bağırarak zaten kısık olan sesini yukarıya kadar çıkarmaya uğraştı fakat boşuna uğraştığını çok geçmeden anladı. Albunea da onunla aynı durumdaydı. Haykırıyor, bağırıyor, tekmeliyor ancak sesini hiç kimseye duyuramıyordu. En sonunda pes ettiler. Ayrı odalarda olmalarına rağmen aynı şeyi düşünüyor ve yapıyorlardı. Bunlar olurken, duvarların yavaşça kendisine doğru yaklaştığını gördü, Adonis. Albunea nın durumu da ondan pek farklı değildi, hani. Aynı anda bağırdılar: “İmdat!!!”
Tam da bu sırada Aura ve Arion çölde, bir fırtınaya yakalanmışlardı. Gözlerini kapatıyor, kendilerini bu sonsuz kum yığınlarının saldırısından korumaya uğraşıyorlardı. Sonunda bu toz bulutundan kurtuldular. Fakat, daha yeni başlıyordu her şey. Daha ellerini gözlerinden çekmemişlerdi ki, korkutucu bir ses duydular. Sesin geldiği yöne baktıkları anda ise gözleri yuvalarından çıkacakmış gibi oldu. Arion az daha küçük dilini yutacaktı. Aslında korkmanın bu derecesinde fazlasıyla haklıydılar. Zira karşılarındaki yaratığın ne derece korkunç olduğunu tahmin etmeye çalışsanız dahi boşuna olur. Çünkü bu yaratık, magakonun en korkutucu ve tehlikeli çöl yaratığıdır.
Başının üzerindeki gözleri ve bir mağara büyüklüğündeki ağzından saçılan salyaları onu olduğundan daha çirkin, kasfetli ve korkutucu yapıyordu. Bu bir Anaterete idi. Arion, Anaterete nin birçok gözünden yanlızca merkezdekine zarar verebilirlerse yaşama şanslarının olacağını biliyordu. Aslolan soğukkanlı olmayı başarabilmekti. Arion, bu korkunç yaratık onları fark etmeden kaçmaları gerektiğini biliyordu. Bu sebeple o sırada donup kalmış olan Aura yı kolundan kaptı ve yarım metre kadar kumların üzerinden sürükledikten sonra, kocaman bir kayanın arkasına hem kendini hem de Aura nın kir içindeki bedenini bıraktı. Aura yı sarstı, Aura ancak şokun etkisinden çıkmış, kendine gelebilmişti. Aniden silkindi ve ‘Bu bir kabus, değil mi?’ dercesine yalvaran gözlerle baktı.
UMARIM BEĞENMİŞSİNİZDİR ARKADAŞLAR. LÜTFEN YORUM VE OYLARINIZLA BUNU GÖSTERİN. HEPİNİZİ ÇOOOK SEVİYORUM...
LOVELARIMLA.....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
macera yolu
Fantastikbundan bambaşka bir gezegen düşünün... içinde yaşayan insansı canlılar, 16 yaşlarına geldiklerinde niobelerini seçmek için evden ayrılıyorlar. ancak eve döndüklerinde hiçbirşeyi bıraktıkları gibi bulamıyorlar.... kaç kişi gidip kaç kişi döndüğü ise...