14.Bölüm"Affedebilir miyim?"
Bölüm şarkısı: Hero - Sterling Knight
Media:HAZAR
Not:Bölümlere vote ve yorum çok az geldiği için kitaba kısa bir süreliğine ara veriyorum okunma sayısı arttığında tekrar yeni bölümler koyacağım.
Görüşmek üzere. İyi okumlar :D
"Anne."
"Hazar."
"Elif teyze."
"Kayra."
"Senin burada ne işin var?" dedim. Şaşırmış ifademi gizleme gereği duymayarak.
Aklım başıma gelince de cevap beklemeden tekrar bir soru yönelttim.
"Durun bir dakika siz nereden tanışıyorsunuz?"
Annem bana yakalaşıp, sarılmak için adım atınca bir adım geri gittim.
Bunu bana yapmaya hakkı yoktu. Kim kendisini daha ana sınıfında terk edip 13 sene sonra geri dönen birini gördüğü anda affeder ki?
Bir adım geri gittiğimde yüzündeki ifade görülmeye değerdi. En azından benim yıllardır duyduğum üzüntünün, acının belki bir nebzesini hissetmişti .
Gözleri dolmuş bir şekilde tekrar "Hazar." dedi.
Ona daha fazla bakarsam dayanamayarak affedeceğim için arkasındaki dedeme yardım et bakışlarımdan gönderdim.O bizim yanımıza ağır adımlarla yaklaşırken daha fazla ayakta duramayacağımı anlayıp yanımdaki Kayra'ya tutundum. O da o anda düşüncelerden kurtulmuş gibi irkilip bana, tutunmam için destek oldu.O sırada annem tekrar konuşmaya girip boğuk bir sesle "Beni 1 dakika dinler misin? dedi.
Tabii ki dinlemeyecektim.
Cevap vermeyip hızla kapıya doğru koşamaya başladım.
KAYRA
Hazar'ın koşmaya başlamasıyla düşünmeden bende peşinden koşmaya başladım. Aslında hiç birşey bilmediği için verdiği tepki çok doğaldı ama herşeyi anlattıklarında Elif abla'ı affedeceğine eminim ama sonrasında dedesiyle bir daha görüşür mü? Sanmıyorum.
Belki annesiyle Almanya'ya döner .Tabii dolayısıyla arkasından bende.
Dışarı çıktığımızda hızla arabasına doğru gittiğini fark edip ondan daha hızlı davranarak önüne geçtim.
Göz yaşlarınının geçtiği yerler hafif kızarmıştı.Ağlarken bile nasıl bu kadar masum gerçekten merak ediyorum.
Bir süre ona öylece bakıp sonra kendimi toparlayarak ona bir adım daha yaklaştım.
Fısıldayarak "Ağlama." dediğimde kafasını kaldırarak kısık ve bir o kadar da titrek bir sesle "Ağlamıyorum." dedi.
Gözünden tekrar yaş geldiğinde daha fazla dayanmayarak hızla onu kendime çekerek sarıldım ama bunu yapmamla ağlaması dahada şiddetlendi.
Ellerimle saçlarını yavaş yavaş okşamaya başadım. Bunun insanı sakinleştirmesi gerekmiyor muydu?
Ona üzülme desemde işe yaramayacağını bildiğimden sakinleşmesini bekledim.
Ağlayışı yerini hıçkırıklara bıraktığında onu kendimden hafifçe uzaklaştırarak alnımı alnına dayadım.
Gözlerini gözlerime kitleyerek "Ben yanındayım."
O da fısıldayarak "Biliyorum." dedi.
Gözleri kızarmış yanakları ise hafiçe pembeleşmişti.Tekrar soruyorum nasıl bu kadar masumsun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul Radyosu ღ
RomanceBir radyo düşünün;Sunucusu belli olan,düzenli aralıklarla yayın yapan ve şarkılar çalan. Şimdi bu düşüncelerinizin hepsinden aynı anda kurtulun. Çünkü; Benim radyom kesinlikle böyle değil. Sunucusu kimse tarafından bilinmeyen, istediğinde yayın yapa...