16.Bölüm:Kütüphane

967 55 25
                                    

16.Bölüm:Kütüphane

Bölüm şarkısı:Taylor Swift - Everything Has Changed ft. Ed Sheeran

Media:Hangi sahne olduğunu bence hemen anlarsınız :D

Bölümlerin çok geç geldiğini biliyorum ama hızlı bölüm yazmak elimde değil :D aklıma kurgu gelmiyor geldikçede yazınca böyle geç kalıyo işte :D

Neyse size iyi okumalar .....

Kayra'nın son model arabasının, aşırı derecede rahat koltularına geri yaslanarak  "Son kararımız bu mu?" dedim. 

O da gözlerini yoldan ayırmadan  kafasını aşağı yukarı sallayarak "Kesinlikle." dedi.

Sonuç olarak son bir saatte Tyler ve Dylan'ın Kayra'da o sarı çiyanın-adı her neyse- ise bizde kalmasını kararlaştırmıştık.

Allah'ım beni neyle sınıyorsun.

Aslında ben o kızı iki saniye evimde barındırmam ama eğer kabul etmezsem kız sevgilimin evinde kalacak.

Hangisinin daha kötü olduğuna son dakika karar verip bizde kalmasını önerdim. Tabii Kayra'da karşılık olarak o çocukların bizde kalmasını izin vermeyerek kendilerine gelmesini istedi.

"Geldik mi?" dedim kafamı camdan tarafa çevirerek.

"Nereye?"

 Bu sefer istemsiz olarak kaşlarımı çatıp Kayra'dan tarafa döndüm.

 "Nereye gidiyoruz biz?" 

O da umursamaz bir şekilde omuz silkerek "Bilmiyorum ben öylesine sürüyorum." dedi.

Hayır.

Hayır.

Ciddi anlamda bu çocuğun sorunları var.

Tam, mal olduğunu söylemek  söylemek için doğrulup ağzımı açmıştım ki  arabanın ani bir şekilde durmasıyla koltuğa geri yapıştım.

Kenidime gelince hızla Kayra'a dönüp "Ne oldu?" dedim.

O da anlamamış olacak ki "Bilmiyorum anlarız şimdi." deyip hafif öne doğru uzandı.

Ben onu beklerken o elinini ensesine götürüp bana dönerek "Benzinimiz bitmiş." dedi.

İşte bu çocukla yola çıkarsan böyle olur diye hatırlattı iç sesim.

"Yakınlarda benzinci var mı?" dedim umutla.

"Yaklaşık 6 kilometre yürürsek var." dedi kafasını camdan tarafa çevirerek.

Oldu o zaman biz kalkalım. 

Hayır yani yoldan araba da geçmiyor nereye geldik biz böyle.

"Telefonla ara şöförü alsın gelsin bizi o zaman." dedim bilmiş bir tavırla.

Kayra'da bu fikiri benimseyerek elini cebine attı.Artık o kadar dar yere eli nasıl sığıyor bilmiyorum ama soktu işte.

Kısa bir süre telefona baktıktan sonra bana dönüp umutsuz vaka bakışları atarak "Telefonumun şarjı bitmiş."dedi.

Hep en gerekli zamanlarda biter zaten o şarj.

Oflayark çantamdan telefonumu ben çıkarıp şöförü numarasını tuşladım.

"Neresi burası?" dedim gözlerimi etrafımıdaki boş yolda gezdirerek.

"Şehir merkezine iki saatlik bir uzaklıktayız." dedi.

Ne ara bu kadar yol geldik biz böyle.

Hayır onu geçtim niye biz bu kadar yol geldik.

Telefonda şöföre bulunduğumuz yeri anlattıktan sonra Kayra'a dönerek arkama yaslandım.

Okul Radyosu ღHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin