Bölüm 8:Kamp'a gidelim.
Bölüm şarkısı:Bruno Mars – Grenade
Media:Hazar,deniz,kayra
HAZAR
Hayat hep böyle miydi?
Yoksa ben gerçek yüzünü daha yeni mi görüyorum bilmiyorum.Gerçekten bilmiyorum. Neyin gerçek neyin yalan olduğunu bile bilmiyorum.Güvendiğim kişilere daha ne kadar güvenebilirim onu bile bilmiyorum.
Kayra hayatıma gireli daha iki hafta olmuşken ona güvenip, beni bırakmıyacağına inanabilir miydim?
Herkes benim kim olduğumu - gerçek anlamda- öğreneli iki hafta olmuştu ama Meşhur dedem ve Kayra sayesinde hayatım hala eskisi gibiydi.
Okulda arkamdan gelen fısıldaşmaları ve dergilerde isimimle, resimlerimin geçmesini saymazsak..
Ama bu bunaltıcı ortamdan kurtulmak için okulla beraber kampa gidiyoruz.
Yani gidiyorum kayra gelmiyor. Sözde beni korumaya söz verdi ama beyefendinin daha özel işleri varmış.
Ben biliyorum o işleri ya hadi neyse...
------
“Hazar ne kadar yavaşsın. Sadece bir haftalığına bir kampa gidiyoruz. O kadar zor mu iki üç parça birşey hazırlamak.” Deniz'in nefes almadan bağırmasını umursamdan yavaş bir şekilde valize kıyafelerimi yerleştirmeye devam ettim. Tabii ki odanın kapsında bana kırmızı görmüş boğalar gibi bakan bir Deniz beklemiyordum. Ona yumuşaması için bir gülümseme göndersemde bu gülücüğün yarı yolda yok olduğuna eminim.
“Hazırım..” diye bağırdım kulaklığımı çantama sıkıştırırken. Sanırsam gerekli olan herşeyi almıştım.
Kulaklık, kitap, telefon, tablet, şapka, gözlük ve kıyafetler.
Evet...
Herşey hazır son kez etrafıma baktığımda denizin derin bir nefes aldığını fark ettim. Sanırsam onu çok beklettim ama sonuç olarak ben bir bayanım bunlar normal.
Yanına yaklaşıp şirin bir ifade takınmaya çalışarak saçlarını karıştırdım ama hala yumuşamadığını anlayınca sarıldım ki asla buna karşı koyamazdı. O da bana sarıldı.
“Barıştık demi ?” dedim gülümseyerek.
Mırıldanarak birşeyler dedi ama o kadar iyi kulaklarım yok. Ne dediğini anlamadım. Ondan ayrıldığımda yüzünde gülümseme görünce işi başarmanın verdiği mutlulukla gülümseyip kapıya döndüm ama bu seferde 4 kırmızı bayrak görmüş kadar sinirli boğa kılığına girmiş bir kayra beklemiyordum. Gülümsememi söndürüp ona trip atmak amacıyla laf bile atmadan odadan çıkım. Sen misin benimle kampa gelmeyen ye bakalım artık Hazar Arıcan'ın triplerini.
Arkamdan homurdanarak gelen Kayra'yı umursamayarak evde dedemi aramaya başladım.Tahmin ettiğim gibi bir elinde gazete bir elinde kahveyle salonda oturuyor. Yanına sessizce yaklaşıp yüksek bir sesle,
“Dede?” dedim.
Adam yerinden zıpladı.Allah'tan kalp falan yok yoksa şimdiye çoktan gidiciydi.
“Aklımı çıkardın.” deyip kızgın bakışlarını bana fırlattıktan sonra ben söze girdim.
“Ben gidiyorum da haber veriyim dedim.” dememle o bana tekrar onaylamaz bir bakış atıp,
“Herşeyini hazırladın mı?” dedi.
Yok hazırlamadım böyle gidiyorum demek istesemde “Hazırladım.” dedim yapmacık bir şekilde gülümseyerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Okul Radyosu ღ
RomansaBir radyo düşünün;Sunucusu belli olan,düzenli aralıklarla yayın yapan ve şarkılar çalan. Şimdi bu düşüncelerinizin hepsinden aynı anda kurtulun. Çünkü; Benim radyom kesinlikle böyle değil. Sunucusu kimse tarafından bilinmeyen, istediğinde yayın yapa...