Birkaç Hafta Sonra
Sen tamamen iyileşmiştin. Hatta öyle ki Wanda ile birlikte güçlerini tamamen kontrol altına almak için çalışmalar bile yapıyordunuz. Wanda senin gün geçtikçe Pietro gibi çok iyi yol kat ettiğini söylüyordu.
Pietro'ya gelince. O birkaç haftadır yavaş yavaş yürüyordu. Belki de aydır. Ama geçici bir felç olduğu için çok da kendini zorlamıyordu ve sağlığına dikkat ediyordu. Sana kızgın değildi. Aksine kendine kızgındı. Sana öyle yapmaması gerektiğini söyleyip çokça özür dilemişti senden. Yani her şey yolundaydı. Pietro yürüyünce her şey daha da güzel olacaktı.
Peter'a gelirsek. Onunla olan birlikteliğinizi Tony yüzünden herkes biliyordu. Bir gün topluca bütün ekip otururken Tony -bilerek- ağzından kaçırdı. Herkes şaşkınlıkla size bakarken aynı zamanda da mutluydular. Çünkü siz de mutluydunuz.
Bazen Peter'ın odasında kalıyordun. Bazen de o senin odanda. Ama onun senin odandan çıkmasını sen çok da istemediğin için sen onun odasına gitmeyi tercih ediyordun. Genellikle film izliyor ve uyuyordunuz. Başka ne yapabilirdiniz ki?
Akşamüstü yine Wanda ile antrenman yaptıktan sonra bir şeyler atıştırdın. Aslında çok açtın ama yiyemezdin. Çünkü Peter gece için seni odasına çağırmış ve odada yemek yemek istediğini söylemişti.
Odana geçip üstünü değiştirdin. Hem uygun hem de pijama gibi rahat edeceğin bir şeyler giydikten sonra Peter'ın odasına geçtin. Kapıyı çalma gereği duymadan içeri girdin. O senin sevgilin senden ne saklayabilir ki?
Sen odaya girdiğinde Peter ufak bir masaya bir şeyler koyuyordu. Senin geldiğini görünce gülümsedi ve sana sarıldı. Her şeyin hazır olduğunu görünce ikiniz de acıktığınız için yemeye karar verdiniz. Hem yemek yerken hem de film izliyordunuz.
Film ve yemek bitince ortalığı topladınız. Ardından sen kendini Peter'ın yatağına attın. Hemen yanına da Peter geldi. Eline beline sardı. Bundan biraz huylandığın için ufaktan kıpırdadın. Bunu anlayan Peter ile öyle bir bakıştınız ki o an Peter'ın sana ne yapacağını anladın. Fakat kaçmak için geçti.
Sen öyle bir pozlara bürünüyordun ki Peter'ın kafası senin boyun kısmına geliyordu. Şu aşırı sağlam reflekslerini de kontrol ederek Peter'ın canını yakmayacak ufak tekmeler atıyordun. En sonunda Peter yoruldu ve geri çekildi. İkiniz de kahkahalarla gülüyordunuz.
Peter sana o içini ısıtan gülümsemesi ile baktı. Bu gülümseme seni ona çekti. Dudaklarına uzandın. Peter'ın karşılık vermesi ile öpüşmeniz şiddetlendi. Peter hafiften üstüne çıktı, dudaklarını boynuna götürdü. Orda dolanan öpücükler emmeye dönüştü. "Bence bunun için hiç uygun bir yer değil Peter." dedin. Peter "Umurumda değil ki bence gayet uygun. Odamızda ne yaptığımıza karışamazlar." dedi bir aralık ve devam etti. Peter utangaçlığını fazlasıyla üstünden atmıştı. Aslında hani memnun değil gibi bir halin yoktu. Biraz olsa da bunu istiyordun ama korkuyordun.
Peter boynunu koparırcasına emerken kapı ani bir şekilde açıldı. Aynı şekilde siz de ani bir şekilde ayrıldınız. Öyle ki Peter yere düştü. İçeri giren Bay Stark gözlerini kocaman açmış sanki dalmış gibi yere bakarken "Çocuklar?" dedi. Size kızacağını düşünürken Peter hemen kalktı ve "Evet Bay Stark?" dedi. Tony, Peter'a bakıp "Kostümün hakkında konuşmamız lazım. Laboratuvara." dedi ve odadan çıktı. Peter da oflayıp seni öptü ve hemen ardından odadan çıktı. Sen de hemen saçını düzeltip odana geçtin.
***
Sabah kapının çalınması ile uykulu bir şekilde kapıya gittin. Karşında Peter'ı görünce o uykulu halin son buldu ve bir birinize gülümseyerek günaydın dediniz. Peter içeri girdiğinde gülümsemesi soldu. Ona endişeli bir şekilde baktın fakat Peter geçiştirdi. Sen de daha sonra hemen geleceğini söyleyip üstünü değiştirdin ve aynaya bakmaya gerek duymadan saçını taradın. Hatta topladın bile. Dün gece olanları sanki hafızından silinmiş gibi unutmuştun.
Peter ile aşağıya indin. Herkes kahvaltı için toplanmıştı. Odaya girdiğinde herkes size baktı. Peter'a olan şey diğerlerine de olmuştu. Fakat grubun kız üyeleri hariçti. Diğerlerinin yüzündeki gülümseme solarken kızlar seni kolundan çekip yukarı çıkardılar. Yüzlerindeki gülümseme ise çok da silinmiş değildi. Sadece amacı farklı bir hale bürünmüştü.
Seni odana çıkardıklarında onlara soru soran bakışlar ile baktın. Natasha kafanı ayna tarafına çevirdi. Aynada gördüğün manzara ile şok olmuş bir şekilde kendine baktın. İşte tam o an dün gece olanlar aklına geldi. Peter'ın emmesi yüzünden boynun morarmıştı.
Sabah Peter'ın suratı da bu yüzden solmuştu. Fakat bir şey söylememişti. Onunla bu konuyu halledecektin ama şu an o morlukları halletmen gerekiyordu.
Peter
Senin neden gittiğini bilen Peter'ı çok ufakta olsa tebessüm etti kimseye göstermeden. Odada sadece erkekler vardı. Sam "Kızın boynunu koparsaydın Peter." dedi. Sam'e döndüğünde Clint atladı. "Bari önlem aldınız mı?"
Peter bir şey söyleyemeden Tony konuştu. "Birinci olarak önlem alacak bir şey olmadı çünkü ben Peter'ı odada tek düşünerek odasına daldım. İkinci olarak bundan size ne? Kahvaltınızı edin." Tony'nin konuşmasının ardından Sam ve Clint pis pis gülerken diğerleri bunu pek de umursamadı. Ya da en azından dışına vurmadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REFLEKS |PETER PARKER|
FanfictionPeter Parker hayal et kitabıdır. İçeride her şey olması gerektiği gibi. Hiç kimse ölmedi... #1 midgard #1 peterparker #1 karadul #1 kızılcadı #1 falcon #1 loki #1 spiderman #1 quicksilver #1 kışaskeri