"Wanda sakin ol onu bulucağız. Şu an herkes onun için uğraşıyor emin olabilirsin." diyerek Wanda'yı sakinleştirmeye çalışıyordun. Aslında pek de başarılı olamıyordun. Herkes Pietro için elinden geldiğince çabalıyordu. En sonunda Tony bulduğu yeri bağırdı. Herkes ayaklandı. Wanda öyle bir kalkmıştı ki sanki bunu yapanı bulunca kalbini elleriyle sökecek gibiydi.
Kuledeki en küçükler yani sen ve Peter'ın gelmemesi kararını verdi Yüzbaşı. Siz her ne kadar itiraz etseniz de olmadı. Onlar gittikten sonra Peter kostümü ile sen de üstündeki hafif yırtılmış gömlek ve pantolon ile öylece kaldınız.
Peter maskesini çıkardı ve yere attı. Sinirle "Bize böyle davranmalarından bıktım artık! " diye söze başladı. Bir ton şeyi sinirle ve bağırarak Dsöyledi. Aynı zamanda volta da atıyordu. Onu omuzlarından tuttun ve sabitledin. "Sakin ol Peter. Biz de bir bakımdan burayı korumuş oluruz. Ayrıca hem... ben... senin o göreve gidip de yaralanmanı istemem." Bu cesaret de neydi şimdi? Nerden gelmişti bir anda? Peter bakışlarını sana çevirdi. Derin bir nefes alırken konuştu. "Söylediklerinin hepsi çok mantıklı. Sana zeki olduğunu söylemiş miydim?" İkiniz de kıkırdadınız. "Sanırım hayır." dedin. Peter kaşlarını çattı. "Söyledim. Demek ki beni dinlemiyorsun." Sen de kaşlarını çattın. "Demediğinden eminim. Ne zaman dedin?" Peter ufak bir tebessüm etti. "Az önce dedim ya."
Bu cevaba karşılık sen de tebessüm ettin. İkinizde birbirinize bakarken Peter sana doğru yaklaştı. Bunun ne olduğunu biliyordun. Açık değil miydi zaten? Sen de ona doğru yaklaştın. Alınlarınız ve burunlarınız birbirine değdiğini hissettikten sonra da onun dudaklarını hissettin. Hala neden omuzlarında durduğunu bilmediğin ellerini ensesine götürdün. O da kollarını beline doladı. Sanki yıllardır birbirinize hasret kalmış gibiydiniz.
Bir anda bir rüzgar esti. İkiniz de dudaklarınızı ayırıp kapıya baktınız. Pietro size bakıyordu.
Peter'ın Ağzından
O kadar huzur doluydum ki. Belki şu zaman yanlıştı. Pietro kayıptı. Ama yer doğruydu. Kimse yoktu. Biz vardık. Tabii Pietro gelene kadar. İkimizde ona baktık. S/A gelenin Pietro olduğunu gördükten birkaç saniye sonra kollarımdan çıktı. "Pietro sen iyi misin?" dedi. Aslında yanına gidip sarılır diye düşünüyordum ama hiç öyle bir şey yapmadı. Bu benim için iyiydi. Kıskanma gibi bir derdim olmayacaktı.
Pietro kafasını onaylar bir biçimde salladı. "Beni bıraktılar. Hiç bir şey anlamadım. Ve şu an da anlamıyorum. Herkes nerde?" S/A onu cevaplamadan gözlerini fal taşı gibi açtı ve F.R.I.D.AY.'e seslendi. "F.R.I.D.A.Y. herkese haber ver." F.R.I.D.A.Y. onayladıktan birkaç dakika sonra herkes geldi. Wanda, Pietroyla ilgilendi. Herkes her şeyin iyi olduğuna emin olunca ortalık toplanmaya başlandı.
Bay Stark'ın ne ara laboratuvara indiğini bilmesem bile yanımıza gelip beni çağırdı ve laboratuvara indik. Bilgisayarın başına geçip kulenin iç kamerasının çektiği görüntüyü gösterdi. S/A ve ben öpüşüyorduk. "Neler olduğuna bakmak için izlerken gördüm. Açıklama yapacak mısın?" dedi bana. Ne diyeceğimi bilemedim. Dilim tutulmuştu. "Gerçekten ben bunca zamandır bunu yapmanı bekliyorum ve sen benim olmadığım bir zamanda yapıyorsun. Seni tebrik ederim Peter." diye devam etti. Ben şaşırmış bir şekilde ona bakarken tekrar devam etti. "Neyse. En azından yaptın. Buna da şükür. Hadi git." dedi. Bakışlarında da o ifadeyi görünce gittim.
Yukarı çıktığımda karşıma S/A çıktı. "Ne oldu?" diye sordu. Ben hala şaşkın olduğum için "Ben de bilmiyorum boş ver." dedim. Tam yukarı çıkıp konuşmaya karar vermiştik ki Pietro geldi S/A ile konuşmak istediğini söyledi. S/A bana hemen geleceğini söyleyip gitti. S/A'nın değil de Pietro'nun davranışları benim kıskanmama sebep oluyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
REFLEKS |PETER PARKER|
FanficPeter Parker hayal et kitabıdır. İçeride her şey olması gerektiği gibi. Hiç kimse ölmedi... #1 midgard #1 peterparker #1 karadul #1 kızılcadı #1 falcon #1 loki #1 spiderman #1 quicksilver #1 kışaskeri