Bölüm 10

19K 1.1K 412
                                    

Fatih

"Elif," diyerek odamdan çıktığımda, kız kardeşimi yine salondaki televizyonun karşısında bulmuştum.

"Efendim?" diye sorduğunda, "Birazdan şerefsiz Oğuz gelecek, haberin olsun. Kafana göre takıl, tuhaf hissedersen de söyle hemen kovarım onu..." dedim.

"Barıştınız mı?" diye sordu, yarı şaşkın yarı mutlu görünüyordu.

Elif'e her şeyi anlatmıştım. Oğuz'la olan son konuşmalarımızın hepsini ona okutmuştum. Yani o ereksiyon halinin kendine değil de bana, ağabeyine olduğunu biliyordu. Başta bunu tuhaf karşılamış ardındansa ağzından anlamını bilmediğim kelimeler dökülmeye başlamıştı.

En nihayetinde, o her şeyi biliyordu yani.

"Hayır, elektrikleri gittiği için soğukta kalmış... Bizim evler de yakın olunca, işte bize gelmek istedi," diye homurdandım, bu sırada salona kardeşimin yanına ilerliyordum. "...ben de sınav haftası yakınken hastalanmasın diye kabul ettim işte."

"İyi yapmışsın, senin odanda mı kalır?" diye sordu Elif ve tekrardan televizyona döndü. Ben de yanına oturup, televizyonda izlediği filme bakmaya başlarken cevap verdim.

"Onu benim odaya kilitleyip, seninle mi uyusam ben? Malum gece ansızın üstüme çökebilir..." dediğimde, Elif kahkahalarla gülerek, "Ağabey... Cidden, içimdeki fangirl şu an çıldırıyor..." dedi.

"Bak bu fangirl kelimesini ne manada kullanıyorsun bilmiyorum ama... Oğuz sadece arkadaşım, arkadaşımdı... Bu yüzden ondan uzaklaşıyorum, aklı karışmış olabilir ve bu yüzden beni sevdiğini sanıyor olabilir. Anlıyor musun? İnsanlar en yakın arkadaşlarını zaten ondan hoşlandıkları için seçerler ve bazen bu hoşlantıyı karıştırabilirler, benim inancım da bu yönde..." diyerek iç çektim ve kolumu koltuğun üstüne atarak iyice koltuğa yayıldım.

"Ağabey, sen resmen kendine bahane arıyorsun. Dostunun sana aşık olmasını kaldıramıyorsun sadece..." dedi Elif ve gözlerini devirerek filme döndü.

"Ondan uzaklaştığın halde hisleri değişmezse ne yapacaksın?" diye sordu.

"Onu bilmiyorum işte..."

"Ya sana gerçekten aşıksa?"

"Bilmiyorum Elif."

"Sen Oğuz ağabey hakkında ne düşünüyorsun?"

"O benim arkadaşım."

"Arkadaşlar, yeni sevgililer olabilir ağabey..."

"Ben gay değilim."

"Biseksüel olabilirsin..."

"Oğuz gibi konuşuyorsun!" diyerek oturduğum koltuktan kalktım ve Elif'in karşısına geçerek, "Şu konuşmaya bir son ver. Ben senin ağabeyinim ve benimle böyle konuşamazsın!" dedim.

Elif'in kaşları çatılırken, "Evet, sen benim ağabeyimsin ve seninle geçirdiğim tüm bu zaman boyunca aklımdan geçenleri seninle apaçık bir şekilde paylaşabileceğimi sen söylemiştin! Şimdi böyle konuşamazsın mı olduk?" dedi.

"Elif..."

"Bu konu hoşuna gitmiyor belli, ama benim gördüğüm kadarıyla sen homofobik değildin. Ne oldu sana?" diye sorduğunda, gözlerimi devirdim ve "Kimin kime aşık olduğu umrumda değil. İster erkekler erkeklere, kadınlar kadınlara aşık olmuş, bana ne?" dedim.

"Oğuz da sana aşık olmuş, ne şanssız ama!"

"Elif, sen kimin tarafındasın ya?"

"Aşk... Sen bu gidişle evde kalacaksın çünkü. Hazır Oğuz ağabey seni seviyorken, ona kakalamalıyım seni..."

"Elif, iki gün önce o heriften korkup ağlayan sendin?" dedim sorarcasına, Elif'in anında yanakları kızarırken, "Benim yerimde sen olsan, sende korkudan ağlardın!" deyip hızla yerinden fırladı.

"Onunla birlikte odanda yatacaksın! Kimse salonda yatmayacak ve kesinlikle benim odama gelmeyeceksin!" diyerek odasına yöneldiğinde, arkasından, "Elif!" diye bağırdım ama beni hiç umursamadan odasına geçti.

"Onu salonda yatıracağım!"

"Hele bir dene, fark ettiğim anda kabusun olurum!" diyerek, odasının kapısını arkasından kapattı ve büyük bir sessizlik evin içini sardı. Omuzlarım düşerken, elimdeki telefondan saati kontrol ettim.

İki üç dakikaya Oğuz burada olurdu, salak epey üşümüştür şimdi... Bir çay suyu koyayım bari.




bakınız size dedim,  fatih esasında iyi çocuk ama arkadaşının kendisinden hoşlanışını kaldıramıyor sadece...

Kardeşim | bxb ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin