•25

2.9K 265 302
                                    

"Şşt, Baekhyun," Jongdae kulağıma ulaştı. "Bir dahakine Minseok'u da çağıralım olur mu?"

"Sen evine sağ salim var onu sonra konuşuruz." Gülümseyip montunu giymesine yardımcı oldum.

Yanımdan ışık hızında geçen Jongin'den sonra Kyungsoo da kapıdan geçerek evden çıkmıştı. "LAN GEL Bİ' KONUŞACAĞIZ DİYORUM."

Jongdae'den sonra Luhan ve Yixing'i de uğurlayıp sonunda kapıyı da kapattığımda derin bir nefes vererek arkamı döndüm. Anında gözüme içkiden yanakları kızarmış, bir yumruğuyla gözünü ovuşturan Chanyeol takıldığında yüzümdeki gülümsemeyi büyüterek yanına ilerledim.

"Chanyeol," Odaksız gözleri beni bulduğunda yanına eğilerek bir elimi yanağına yerleştirdim. "Hadi sen yatağa git, ben de buraları toplayayım."

"Sen de gel." Fısıltıya benzeyen sesiyle elimin altındaki tenini okşadım.

"Burayı toplayıp hemen geleceğim-"

"Sen de gel." Gözleri dolarken elime yasladı başını. "Lütfen..."

"Tamam, bekle o zaman." Ayağa kalkıp ortalıkta bulduğum çöpleri toplarken Chanyeol'un ağlayacak gibi çıkan sesiyle onunla gelmemi söylediğini işitiyordum. Fazla içmemişti, içmemesine dikkat etmiştim ancak yine de sarhoş olmuştu.

İşimi bitirdiğimde iç çeken Chanyeol'un yanına döndüm. Elinden tutup odasına götürdüğümde yatağa uzanan bedenlerimizi daha da yakınlaştırmak adına bir elini belime atarak kafasını boynuma yasladı.

"Baekhyun..."

"Hm?" Parmaklarımı kolundan omzuna çıkarıp okşarken diğer elimi boynuna sarmıştım. Chanyeol yarı yarıya üzerimde yatarken sol bacağımı bacakları arasına hapsetmişti.

"Hyun." Ağzında küfür olabileceğini düşündüğüm birkaç kelime geveledikten sonra belimdeki elini sağ bacağıma indirip okşadı. Boynundaki elim saçlarına çıkarken omzunu sıkıca kavramıştım hareketine karşılık.

"Sana," Boynumda hissettiğim sıcaklıkla gözlerimi bir süre kapadıktan sonra geri açtım. "Sana şarkı söylememi ister misin? Uyumana- Chanyeol!" Sıcak dudaklarının sürekli yer değiştirmesiyle uyarır tonda adını sayıkladım.

Kafasını geri çekerek gözlerine bakmak istiyorum ancak o elleriyle hem de neredeyse üzerimdeki bedeniyle hareket etmemi engelliyor, gereksiz derecede birbirine değen bedenlerimizin içkiyle bulanmış aklımı daha da karıştırmasına yol açıyordu. Sarhoştum, o da sarhoştu ve beni korkutan neyin doğru olup olmadığını bir süre sonra umursamayacak olmamdı.

"Uyu hadi." Son bir çabayla bedenini yan tarafıma uzandırmaya çalışsam da beni ikiye katlayan cüssesini gram kıpırdatamamıştım.

"İstemiyorum..."

"Ama ben uyumak istiyorum. Şimdi çek şu vücudunu, nefes alamıyorum."

"Bana ne..." Bacağımdaki elini biraz yukarı kaldırıp kalçamın altını sıktığında nefesimin altından bir küfür bırakıp kafamı yastığa iyice gömdüm.

"Bebeğim Baekhyun. Benim bebeğim..." Boynuma minik öpücükler bırakırken aynı zamanda mırıldanıyordu ve bu istemsizce gülmeme sebep olmuştu.

"Normalde sarhoş olduğunda sızıp kalırdın, bugün neyin var senin böyle?"

"Bugün... Bugün seni gördüm." Daha beni nerede gördüğünü sormama fırsat tanımadan devam etti. "Banyodan çıkmıştın. Odandaydın. Giyiniyordun." Ardından fısıltıyla devam etti. "Çok güzeldin..."

We Young ⚜️ TextHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin