Kyungsoo okulun kantininde otururken aniden gelip karşısındaki sandalyeye oturan bedenle irkildi. Önündeki çocuk gayet ciddi bir şekilde elindeki kağıdı ve kalemi diğerinin önüne koyarken Kyungsoo ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.
"Bu ne?" Önce masanın üzerinde duran kağıda ardından Jongin'e baktı.
"Sözleşme." Gelen yanıtla gülmek istese de Jongin'in sert duruşu buna engel oluyordu. Elindeki içeceği bırakıp onun yerine kağıdı alırken oturduğu sandalyede dikleşti.
Elindeki kağıtta yazan maddelere göz gezdirirken dudaklarının kıvrılmasına engel olamamıştı.
1.İki tarafın isteği üzerine başlanılan bu ilişkide Do Kyungsoo adlı şahıs eski davranışlarına son verecek, yumuşamaya çalışacaktır.
2.Do Kyungsoo, Kim Jongin ile arasındaki münasebeti ciddiye alacak, bir sevgiliye uygun davranacaktır.
3.Bu ilişki sanılanın aksine her iki taraf istediği zaman bitecektir.
4.Do Kyungsoo, karşısındakini önemseyecek ve onu üzebilecek, kırabilecek, ağlatabilecek davranışlardan kaçınacaktır.
5.Madde 4'teki gibi durumlar söz konusu olduğunda Do Kyungsoo sevgilisi durumunda olan kişinin -Kim Jongin'in- gönlünü almak için başvurabileceği bütün yolları deneyecek, ona karşı nazik olacaktır.
6.Do Kyungsoo Kim Jongin'e nazik davranmalıdır.
7.Her hafta en az dört gün taraflar birlikte uyuyacak, görüşemeseler bile mesaj atılacak, nerede olduklarını mesaj yoluyla bildireceklerdir.
Not: Her gece tarafların isteğine göre iyi geceler demek için telefon görüşmesi yapılabilir.
Dipnot: Yapılsa iyi olur.
8.Herhangi bir kıskançlık durumunda Kim Jongin haklıdır.
Not: Tartışmaya açık değildir.
Maddeler bu şekilde uzayıp giderken Kyungsoo okuduğu şeylerle kahkaha atmamak için zor duruyordu. Diğeri karşısında bu kadar ciddi ve kararlı durmasaydı kendisiyle dalga geçtiğini zannederdi.
"Dün yazdıklarını tekrar tekrar okudum. Yazdıklarından çıkardığım sonuca göre bu ilişkiye başlamayı istiyorsun ama ciddiye alacak gibi değilsin. Bu sözleşme ikimizin de uzlaşması için en doğru karar bence." Derin bir nefes alıp devam etti. "Eğer hala kararından eminsen," masadaki kalemi ona yaklaştırdı. "İmzala."
"Benim söz söyleme hakkım yok mu?" Kyungsoo sandalyesinde rahatça otururken konuştu. Şu an çok eğlendiğini hissediyordu.
"Niye ki?" Jongin'in suratı düştü. "Değiştirmek istediğin bir madde mi var?"
"Belki bir iki madde de ben eklerim diye düşünmüştüm."
"Tamam." Jongin'in tereddütle konuşması sırıtmasını arttırdı. Bu çocukla uğraşmak her zaman bu kadar zevkli miydi? "Ne eklemek istiyorsun?"
"Bazı konulara hiç değinmemişsin." İki yüzü de dolu olan kağıda bakarak söyledi.
"Hangi konulara?" Diğerinin sesi iyice tereddütlü gelirken gülerek oturduğu yerden kalktı Kyungsoo. Jongin onu takip ederken son anda masadakileri çantasına atmıştı.
İkili kullanılmayan kata geldiklerinde Jongin'in kalbi yerinden çıkacakmış gibi çarpıyordu. Neden buraya gelmişlerdi ki?
"Mesela öpme konusu." Diğerine yaklaşıp elleriyle zaten düzgün olan yakasını düzeltti. Jongin okulda oldukça popüler birisiydi, yakışıklıydı, çoğu öğrenci onunla bir kelime edebilmek için türlü bahaneler uyduruyordu, mesaj kutusunun her zaman dolu olduğuna şüphe yoktu. Kyungsoo ise onun aksine herkese karşı soğuktu, yakışıklı değildi ve onu beğenen çok fazla kişinin olduğunu zannetmiyordu. Yine de karşısındaki bu çocuk, her zaman ondan hoşlandığını belli edecek şekilde davranıyor, onu şaşırtıyordu.