-Anista'dan
Küçük, yavru kedinin miyavlamaları ve gece geç saatlerde yayılan çekirge sesleri etrafımı sarmıştı. Hava soğuk olduğu için üzerime kalın bir hırka almışım ve pembe terliklerimle kediyi seviyordum.
Sokakta hiç kimse yoktu, loş ışık kediyi ve beni aydınlatıyordu. Ablamın mesaj atıp atmadığını kontrol etmek için yeniden telefonuma baktım, henüz gelmesine on dakika vardı. Bir daha teyzeme kalmaya gelmeyeceğimden emindim, kendi evim dışında hiçbir yerde uyuyamıyordum.
Hadi ama abla, kıçım dondu!
O sırada bazı bağırış sesleri duymamla kalbim hızlandı. Ve bu kesinlikle korkudandı, bacaklarımın titrediğini hissettiğimde ayağa kalktım ve sesleri duymaya çalıştım. Bir anda sesler kesilmişti. Derin bir nefes verip sağ tarafıma döndüm.
Döndüğüm an halüsinasyon gördüğümü düşünmem bir olmuştu, Tyler benden uzakta ama görüş açımdaydı. Yerde oturmuş, dizlerini kendine çekmişti.
Beni görmediğinden emindim, çok uzaktaydı. Neden burada olduğunu merak etmeme karşın hızla çöp kutusunun arkasına geçip telefonu çıkardım.
Bilinmeyen numara: Pişşt, bu saatte neden dışarıdasın?
Bilinmeyen numara: Hem yerde oturma üşürsün 💜
Etrafına bile bakmadan mesajımı okudu ve kaşlarını çattı. Ardından telefon elinden düştü, ve acı ile yüzünü buruşturduğuna yemin edebilirdim.
Ona gidip gitmeme arasında korkuyordum, kim olduğumu öğrensin istemiyordum. Fakat ayağına kramp girmiş olabilirdi veya düşmüş, yardımama ihtiyacı vardı.
Kalkıp ona doğru koşmaya başladım ve bir metre ötesinde durdum.
"Tyler, iyi misin?"
Beni duymamış gibi durmaya devam etti ve sırtını duvardan çekti.
O an sırtındaki koca, derin pençe izini görmemle ağzımdan istemsizce, korkuma dair bir ses çıktı.
"T-tyler! Köpek mi saldırdı, kalk hemen doktora gidelim!"
Geçen sefer beni kurtarmıştı, bu sefer ben onu kurtaracaktım. Kolunu tutup onu kaldırmaya çalıştığım an eli bileğimi kavradı ve sertçe beni kendine çekti.
Dizlerim soğuk yere hızla düştüğünde acıyla yüzümü buruşturdum fakat bileğimi çekememiştim. Sonunda yüzünü bana çevirdiğinde dehşet olmuşçasına gözlerim açıldı.
Gözleri...
Kırmızıydı! Ve etrafında geçen sefer halisünasyon olduğunu düşündüğüm o belirgin damarlar vardı.
"Anista, bana yardım etmek istiyorsan... Bunu kimseye anlatma."
Korkudan gözlerim dolmuştu ve delicesine titriyordum. Sırtındaki derin yara birden kapanmaya başlamıştı, birkaç saniye sonra ise sadece yırtık ve kanlı tişörtü kalmıştı fakat yaradan eser kalmamıştı.
"N-nesin sen?"
Ses tonum umduğumdan daha korkak çıkmıştı.
Ki korkuyordum.
"Anista lütfen, beni seni ortadan kaldırmak zorunda bırakma!"
"Söylemem!"
Kararlılıkla bağırdığımda bileğimi bıraktı ve ufak da olsa gülümsedi.
"Sana güveniyorum Anista..."
Birden koku almaya çalışıyormuşçasına burun delikleri genişledi.
"Sen gibi kokan biri geliyor, annen mi?"
Arkamı döndüğüm an ablamın arabasını karşı sokakta görmem bir oldu. Tekrar ona döndüğümde ise...
Siktir, yoktu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ölümsüz (Texting) (tamamlandı)
Vampire"Benim karanlık dünyamda sana yer yok, Anista."