((23))

296 29 51
                                    

     Moonbyul alarmın sesiyle uyandı. Saate baktı. 07.00'dı. 'Okula gitmem lazım' diye düşünürken ayağa kalkıp etrafına baktı. Bu oda onun değildi.

     Biraz düşününce Yongsun'un evinde olduğunu hatırladı. Gülümsedi. Yatak boştu. Belki aşağıdadır diye düşündü. Kendi kıyafetlerini giydi.

      Yongsun'un kıyafetlerini katlayıp dolaba yöneldi. Kapağı açtığında boş olduğunu gördü. Diğer dolapları ve çekmeceleride açtı. Hepsi boştu.

      Tedirgin bir şekilde aşağıya indi. Evde kimse yoktu. Telefonunu çıkarıp Yongsun'u görüntülü aradı. Ama duyduğu tek şey.

       "ARADIĞINIZ NUMARA KULLANILMAMAKTADIR."

       Moonbyul yutkanarak telefonu kapattı. Neler oluyordu böyle. Evden çıkıp kendi evine doğru yola çıktı. Otobüse bindi. Telefonu çalınca hızlıca baktı. Ama arayan Hyejin'di.

      Aramayı sonlandırıp cebine koydu. Bir daha arayınca telefonu kapattı. Kimseyle konuşmak istemiyordu. Çünkü olanlara bir anlam veremiyordu.

      Dün beraber vakit geçirdiği, beraber uyuduğu sevgilisi bir anda ortadan kaybolmuştu. Kıyafetleri yoktu, telefonuna ulaşılamıyordu.

      Moonbyul otobüsten indi. Eve doğru yürürken de düşündüğü şeyler aynıydı.

      Acaba rüya mı görüyordu?  Kendi kolunu sıktı. Canı yanıyordu. Bu rüya olamazdı. Anahtarını çıkarıp kapıyı açtı. Odasına çıkıp üstünü değiştirdi. Okula gitmesi lazımdı.

      Çantasınıda alıp odadan çıktı. Annesini kontrol etti. Uyuyordu. Sessiz adımlarla aşağıya indi. Kapıyı açtı. Karşısında Hyejin'i görünce irkildi.

      "Nerdesin sen aptal. Neden telefonlarımı açmıyorsun? Başına bir şey geldi sandım. Hem yine okula geç kaldık. Yürü."

      Hyejin'in dediklerini bir kulağından girip diğerinden çıkıyordu. Kelimeler onun için anlamını yitirmişti. Anlamıyordu.

     Gözleri boş ve anlamsız bakıyordu.

     "Moonbyul sen beni duyuyor musun? Ne oldu sana?"
     "O nerede Hyejin?"
     "Kim nerede Moonbyul."
     "Yongsun. Onu bulamıyorum. Ona ulaşamıyorum."
     "Gitti demek."
     "Kim gitti. Nereye gitti. Ne diyorsun Hyejin?"
     "Bir şey demiyorum Moon. Nerden bileyim ben. Çıkar bşr yerden. Yürü okula geç kaldık."

     Hyejin Moonbyul'un koluna girip onu çekmeye başladı. Durağa gelip otobüse bindiler. 10 dakika sonra otobüsten indiler. Gelmişlerdi. Ama geç kalmışlardı.

      Yavaş adımlarla sınıfa çıktılar. Kapıyı çalıp içeriye girdiler. Özür dileyip yerlerine oturdular.

     Hyejin en arkadaki yerine Wheein'in yanına oturdu. Moonbyul'da önlerindeki boş yere oturdu. Wheein Hyejin'i dürtüp Moonbyul'u gösterdi.

     Hyejin bilmiyorum deyip önüne döndü. Arkadaşına baktı. Onu  böyle görmekten nefret etmişti. Ve böyle olmasının sebebi olan kızdanda.

     ○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○●○

      Okul bitmişti. Moonbyul tüm gün boyunca tek kelime etmemişti. Hyejin ne yaparsa yapsın işe yaramamıştı. En sonunda o da pes etmişti.

SESSİZ AŞK ✅Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin